Cuma, 06 Nisan 2012 15:43

İşçi ve Memur Kardeşlerime

Müslüman kişi bir devlet dairesinde, bir belediyede, özel bir kuruluşta maaşlı (ücretli) çalışıyor. İşverenle çalışan arasında bir sözleşme yapılmış, iki tarafın hakları ve vazifeleri açıkça yazılmış. Bu konuda lafla değil, yürekten ve candan Müslüman olan kardeşlerime bazı hususları arz etmek isterim:

(1) Zaruret olmadıkça yahut izin almadıkça işe geç gelemezsin, işten erken ayrılamazsın. İşverene hizmet etmekle yükümlü olduğun zamandan bir dakika bile çalamazsın. Çalarsan bir tür hırsız olursun.

(2) İş saatleri esnasında işyerinde bulunsan bile başka işlerle meşgul olamazsın. Vakit kaybedemezsin.

(3) İşveren lüzumlu ve zarurî şahsî telefonlara önceden izin vermişse konuşabilirsin. Her hâl ü kârda iş saatlerinde vır vır zır zır telefon gevezeliği ve zevzekliği yapamazsın. Zaten telefonkoliklik serbest zamanlarında da sana yakışmaz.

(4) Sahte sağlık raporları alarak işe gitmemek hıyanettir. Hak ve vebal altında kalırsın. Böyle raporlar veren doktorlar ve sağlık kuruluşları da zulm etmiş olur.

(5) İşveren şahıs veya kurum, vakit namazları kılmana izin veriyorsa; abdest almak ve tesbihat için fazla vakit harcamazsın. Mümkünse işe abdestli gelirsin veya öğle tatilinde alırsın. Vakit namazlarına izin verilmiyorsa o işe girmezsin, önce izin verilmişse, sonra bu izin kaldırılmışsa işte ayrılırsın.

(6) Cuma namazları için, iş saatlerinden ne kadar harcarsan o kadar vakti telafi edersin. Unutma!.. Allah'a ibadet ediyorsun... İş verene değil Cuma için sana izin veriyor, geçen vakti helal ediyorsa ne âlâ... Ona teşekkür edersin, hayırlar dilersin.

(7) Mesai (çalışma) arkadaşlarının içinde en çalışkan, vazifesini en iyi yerine getiren, en verimli çalışan olmak için bütün gayretini harcarsın.

(8) "Bu kadar maaşa bu kadar çalışma yeter..." gibi şeytanî bahanelerle işi gevşetmez ve aksatmazsın.

(9) Maaşını alır almaz, kırkta birini Kur'ana, Sünnete, fıkha, Şeriata uygun şekilde sadaka olarak verirsen, kendine iyilik etmiş olursun.

(10) .Birlikte çalıştığın yaşlı ve büyük kimselere hürmet eder, küçüklere şefkat ve merhamet gösterirsin.

(11) İş saatleri esnasında, zaruret olmadıkça şahsî ziyaretçi kabul etmezsin.

(12) Seni tutmayan, seni aşırı dindar veya tutucu bulan, inanç ve görüşlerini, tercihlerini paylaşmayan iş arkadaşların bile senin gıyabında "Metin biraz geri fikirli, çağdışı görüşlere sahip bir arkadaşımızdır ama biz onun kadar çalışkan, onun kadar faydalı olan, onun kadar işine sadık, onun kadar doğru ve dürüst, onun kadar efendi bir arkadaş şimdiye kadar görmedik" demelidir.

Kaç sene oldu?.. Büyük bir belediye kuruluşuna birtakım mücahitleri lafta, kağıt üstünde danışman yapmışlardı. İşe gittikleri yoktu. Aydan aya maaşlarını bankadan çekiyorlardı. Böyle bir şey İslam ahlakının doğruluk, dürüstlük, istikamet emrine elbette uygun değildi.

Devletten ve belediyelerden maaş alan Müslümanlar hatırlarından hiç çıkartmasınlar: Aldıkları maaşlarda saçı bitmedik yetimlerin, ezilen ve sürünen sefil halkın, fakir fukaranın hakları vardır. Hatırlıyor musunuz, bir ay kadar önce Adana'da 26 yaşında genç bir anne parasızlıktan intihar etmiş, iki yavrusu yetim kalmıştı. İşte maaşlarımızda o kadının, onun gibilerin de hakları vardır. Müslüman bunları düşünür ve canla başla çalışarak işinin hakkını verir.

Devletin veya belediyenin malı deniz, yemeyen domuz diyen domuzlardan olmamalıyız.

Çalışkan, hak hukuk bilir, vazifeşinas, dosdoğru ve dürüst, haklı takdirler ve aferinler kazanan, örnek, temiz, efendi Müslüman çalışanları, memurları, işçileri tebrik ediyorum. Büyük küçük hepsinin ellerinden öperim. Allah işlerini rast getirsin, maaş ve ücretlerini bereketlendirsin, geçimlerine genişlik versin.

Hepsine selam ve hürmetlerimi sunuyorum.

Allah cümlemizi doğruluktan ayırmasın.

Mehmet Şevket Eygi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki H. Can Pazar, 08 Nisan 2012 22:01 yazan H. Can

    Sayın Şevket Eygi'ye 1 seneliğine Tugay Karargah Bölük Komutanlığı ve ikiz görev olarak da Tugay Disiplin Subaylığı ve Gazino Müdürlüğü (üçüz oldu) yaptıralım. Hatta bu görev(ler)i doğuda misal Van'da bir İç Güvenlik Tugayında yaptıralım. Sonra kendisine bu yazdığı yazıyı okutalım. Şahsen ben Türk Silahlı Kuvvetleri, Polis Teşkilatı, Yargı ve zorunlu birkaç memuriyet grubu dışındaki bütün memuriyetlerin kaldırılması taraftarıyım. Artık günümüzde bir bilgisayar programı ile 1000 memurun yaptığı işin 1000 katı verim elde edilebiliyor. Bu zamana kadar milletin vergisiyle maaş alıp millete hizmet etmek yerine zulmedenlere ne gerek kalıyor?

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...