Çarşamba, 18 Temmuz 2012 09:02

Türkiye Kendisine Sığınmış 5 Müslümanı Barındıramayacak Kadar Aciz Bir Ülke midir?

İslami kimliklerinden ötürü ülkelerinde gördükleri baskıdan kaçıp, Türkiye’ye sığınan bazı mültecilerin maruz kaldıkları muamele açık bir insanlık suçu teşkil ediyor. Halen Kumkapı Yabancılar Şubesinde zorunlu ikamete tabi tutulan 5 kişi uluslar arası hukuk ve insan hakları ilkeleri hiçe sayılarak ülkelerine iade edilmek isteniyor.

Geçtiğimiz aylarda benzer konumda olan bazı kişiler yapılan tüm itirazlara, duyarlı çevre ve kuruluşların engelleme çabalarına karşın ülkelerine iade edildiler. Evrensel hukuk ilkeleri çiğnenerek verilmiş kararlarla ve apar topar uçağa bindirilmek suretiyle gerçekleştirilen bu iade eylemleri kamuoyu vicdanını yaraladı. Kazakistan ve Azerbaycan’a zorla gönderilen bu kişilerin akıbetleri hakkında halen herhangi bir malumat alınabilmiş değil. Ve ne yazık ki, insaf, adalet ve hukuk gözetmeyen bu tutum şimdi başka kişilere ilişkin olarak tekrar edilmek isteniyor.

Haklarında iade kararı çıkartılmış olduğundan halen Kumkapı Yabancılar Şubesi’nde tutulan ve isimleri aşağıda belirtilen 5 kişinin her an zorla alınıp ülkelerine gönderilmelerinden endişe ediyoruz. Bu kişilerden Usen Şilmanov ve Yeldos Kunşugarov Kazakistan vatandaşları olup, iade edilirlerse, ömür boyu hapis cezası alacak ve günlerce işkenceye maruz kalacaklardır. Abdullah Musaev ve Rüstem Haluhaev ise Çeçenistanlı olup, iade edilmeleri durumunda idam edileceklerdir. 5. kişi ise Peter Bogdahn isimli Müslüman olmuş bir Almandır. Cezayirli bir bayanla evlenmiş ve önce Mısır’a ardından Pakistan’a gitmiş ve bu ülkede yaşanan iç karışıklıklardan dolayı Türkiye’ye gayrı resmi yollardan girmiştir. Almanya’ya dönmek istemeyen ve hanımı ve çocuklarıyla halkı Müslüman bir beldede yaşamak isteyen Peter Boghdan zorla Almanya’ya gönderilmek istenmektedir.

Bu insanlar daha konforlu bir hayat sürmek ya da iş bulmak için ülkelerini terk etmiş kişiler değildir. İnançları, kimlikleri nedeniyle yaşadıkları topraklardan ayrılmak zorunda kalmış muhacirlerdir. İslami kimlikleri ve faaliyetleri nedeniyle geldikleri ülke yönetimleri tarafından suçlanmaktadırlar ve kötü muameleye maruz bırakılma tehdidi altındadırlar. Bu şartlar göz önünde bulundurulmadan adi birer suçlu muamelesi ile ülkelerine iade edilmek istenmeleri insani değerlerin açıkça çiğnenmesi anlamına gelecektir.

Türkiye devleti yetkililerini isimleri yukarıda sayılan bu beş mülteci ile ilgili verilen kararı gözden geçirmeye çağırıyoruz. Türkiye’yi sığınılabilecek bir belde olarak algılamış bu kardeşlerimizi bu şekilde mağdur etmek; karşılaşabilecekleri işkence, hapis ve hatta ölüm riskine rağmen ülkelerine iade etmek her fırsatta mazlumlardan, mağdurlardan yana olduklarını, despotik yönetimler altında tutulan insanların haklarını savunduklarını söyleyenler açısından bir çelişki ortaya çıkaracaktır.

Gerek Dışişleri Bakanlığı, gerekse de İçişleri Bakanlığı yetkililerini öncelikle bu 5 kardeşimizin durumunu yeniden gözden geçirmeye; daha genelde ise halen yakıcı bir şekilde sürmekte olan mülteciler sorunu karşısında hukuk ve adalet ilkelerini gözetir bir politika geliştirmeye davet ediyoruz. Kamuoyunu da ülkemize sığınmış mustezaf insanların durumlarını daha yakından takip etmeye ve iade edilmek istenen muhacir kardeşlerimize sahip çıkmaya çağırıyoruz.

Rıdvan Kaya

Özgür-Der Genel Başkanı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...