Çarşamba, 09 Nisan 2008 09:02

Biz bu filmi görmüştük

Farklı gruplardan genç arkadaşlara aynı şeyi söylüyorum: "Siyasetle ilgilenin ama birbirinizi düşman görmeyin.

Farklı gruplardan genç arkadaşlara aynı şeyi söylüyorum: "Siyasetle ilgilenin ama birbirinizi düşman görmeyin. Tartışın, fikirlerinizi savunun ama kavga etmeyin, şiddetten uzak durun."
Akdeniz Üniversitesi'ndeki eli silahlı provokatör görüntüleri tüm gençlere ders olmalı. İşte böyle kışkırtıyorlar: Birine ateş ettiriyorlar. Bunun üzerine taraflar " kendimi korumalıyım " kaygısına düşüyor.
Biz bu numarayı 12 Eylül 1980 öncesinde çok gördük. Aynı tabanca, sabah bir solcunun eline verilerek bir ülkücü öldürülüyordu. Akşam saatlerinde aynı tabanca bir ülkücüye teslim edilerek bir solcunun öldürülmesi sağlanıyordu.
Gelişigüzel bir örnek değil bu... Aynen vakidir. Saptanmıştır. İspatlanmıştır.
Bir başka örneği Star gazetesinin Ankara temsilcisi olan Şamil Tayyar, Zaman gazetesinden Nuriye Akman ile yaptığı röportajda anlattı. Bakın neler diyor:

"Hayatımın dönüm noktası bir olayı anlatayım. Gaziantep'in İslahiye ilçesi doğup büyüdüğüm yer. Babam kasaptır. İslahiye'deki subay ve astsubay gazinosunun et ihtiyacını biz karşılıyorduk. 12 Eylül'den kısa bir süre sonra, bir gün alaya et götürmüştüm. Dönerken... Naci binbaşı diye çok meşhur bir istihbaratçı vardı. Naci binbaşı bir gencin omuzlarına elini atmış, çok samimi bir şekilde yolda yürüyorlardı.
O genç, bizim ağabey diye hitap ettiğimiz ve ülkücü hareket içerisinde son derece önemli isimlerden biriydi. İslahiye'de eğer on
bombalama eylemi olmuşsa dokuzunu o gerçekleştirmiştir. Tırmanan eylemlerin baş aktörlerinden birisini, o istihbaratçı subayla sarmaş dolaş görmek bende bir travma yarattı. Ondan sonra bunları sorgulamaya başladım. MHP davasında ortaya çıkan bazı gerçekler de sorgulayıcı yanımı tetikledi. Açıkçası kandırıldığımızı düşündüm."

O tezgâhı kuranlar, bugün Ergenekon adını verdiğimiz teşkilatın atalarıdır.
Şimdikilerin de birçok şehirde örgütlendiklerini, çevrelerine topladıkları insanlara " ölme ve öldürme üzerine " yeminler ettirdiklerini biliyoruz.
Tasfiye sürecine girildiği için direnecek, kışkırtma dozunu artıracaklardır. Sakın kanmayın. Tuzağa düşmeyin.
'İşbirlikçi' kim olacak?
Mahir Kaynak uyarıyor: " Herhangi bir örgütün ideolojisine değil, siyasetine bakın... "
Bunun ne anlama geldiğini şöyle de anlatabiliriz: " Ayinesi iştir kişinin, lafa bakılmaz. " Yani kişinin neler söylediğine değil, yaptıklarına bakın.
Yani bir partinin yönetimi değiştiğinde, ideolojisine değil, siyasi tercihlerine odaklanmak gerekir.
Diyelim ki AKP kapatıldı ve Başbakan Erdoğan başta olmak üzere, partinin belli başlı yöneticilerine siyasi yasak geldi.
Başsavcı 40 kişiden söz etmişti. O mantığa göre... Demek ki 339 AKP'liden 300 kadarı, siyasete devam edecek.
300 milletvekili büyük bir grup. Peki liderleri kim olacak? Onları kim çekip çevirecek?
Bana öyle geliyor ki bu oyunu kuranlar, yeni partinin başına, ' söz dinleyen' ama aynı zamanda da o grubun içinden gelen, ona yabancı olmayan birisini geçirmeye çalışacaklardır: Yani ideolojisi aynı ama siyaseti farklı bir kişi.
Başarabilirler mi? ' Kalan' AKP milletvekilleri ve parti teşkilatı bu numarayı yutar mı?
Bilemem. Ama şunu tavsiye edebilirim: Bundan sonra, " Bana ihtiyaç duyulursa görevden kaçmam " diyenleri iyi izleyin. İşbirlikçi onlardan biri olabilir.
Emre Aköz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...