Çarşamba, 29 Mayıs 2013 14:46

BÖYLE ADALET OLUR MU?

28 Şubat 1997 post-modern darbesine katılanlar, aleyhlerinde başlatılan soruşturma esnasında Bunun tek istisnası, 28 Şubat davası iddianamesinde 1. sanık olarak gösterilen emekli Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’dır.

                                   Aynı cuntanın içinde yer alanların hemen hemen tamamı tutuklandığı halde, baş sanık olarak gösterilen İsmail Hakkı Karadayı niçin tutuksuz olarak yargılanacaktır?

                                   İsmail Hakkı Karadayı’nın toplanan deliller muvacehesinde suçluluğu ortaya çıktığına ve hakkında takipsizlik kararı verilmeyip, dava açıldığına göre, niçin hâlâ hakkında tutuklama kararı verilmiyor, cai sualdir.

                                   İsmail Hakkı Karadayı’yı kimler koruyor? Aynı davanın 2-3-4-5-6. vs sanıklarının tutukluluklarının devamına karar verildiği ve askeriyede hiyerarşi kuralları esas olduğu halde, en üst amir olan İsmail Hakkı Karadayı niçin akla gelmiyor?

                                   Genelkurmay Başkanlığı boyunca 54. Hükümete karşı en sert ve saygısızca açıklamaları yapan, mevcut hükümeti Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel ile birlikte düşürme manipülasyonuna ön ayak olan İsmail Hakkı Karadayı, hâlâ niye ve ne için serbest dolaşıyor?

                                   İsmail Hakkı Karadayı’yı kollayan, ona eman veren kim? ABD mi, İsrail mi? Zira 28 Şubat öncesi, İsmail Hakkı Karadayı, 25-26 Şubat 1997 tarihinde İsrail’in misafiri idi. Oradan Türkiye’ye dönmesinin ikinci günü, 28 Şubat 1997 post-modern darbesinin manifestosu olan kararlar Başbakan Necmettin Erbakan’a dayatıldı. Bir müddet sonra da İsmail Hakkı Karadayı’nın Süleyman Demirel ile vaki olan konuşmaları sonrası, 54. Hükümetin düşürülmesi provalarına başlandı. Süleyman Demirel de bunların dümen suyuna girerek görevi Tansu Çiller’e değil, Mesut Yılmaz’a verdi.

                                   Meşru bir hükümeti alaşağı eden bir cuntanın başında bulunan İsmail Hakkı Karadayı’nın hâlâ suçsuz muamelesi görmesinin sebebi, arkasında bulunan gücün uzantısıdır, İsrail ve ABD’nin koruması altında bulunmasıdır.

                                   Hukukta aynı davanın sanığı olanlardan bazılarının tutuklu, bazılarının tutuksuz yargılanması, tâli ve delil durumu ile alâkalı olabilir. Ama iddianamede birinci sırada gösterilen sanığın tutuksuz, ikinci ve sonraki sıralarda gösterilen sanıkların tutuklu yargılanmasının hukuki olduğu asla söylenemez.

                                   Böyle bir uygulama, ancak ve ancak hukuk nosyonu gelişmemiş ülkelerde bahis konusu olabilir. Üstelik 28 Şubat davasında ikinci sanık durumunda olan emekli orgeneral Çevik Bir’in, birinci sanık ile ilgili yaptığı açıklamalar mevcuttur ve bu açıklamalarda İsmail Hakkı Karadayı suçlanmaktadır.

                                   Buna rağmen İsmail Hakkı Karadayı’nın serbest dolaşması ehl-i vicdanın, vicdanını sızlatmaktadır. Yargının bu konudaki yaklaşımı da hukuki değildir. Zira hukukta asıl olan adalettir.    

İsmail Müftüoğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...