Perşembe, 20 Şubat 2014 11:54

Özel hayatın gizliliği korunmasın mı?

'İnternete sansür geliyor, basın özgürlüğü yok ediliyor, hükümet yolsuzluklarını gizlemek için internete yasak getiriyor' gibi söylemler ve organize edilen protestolar arasında Cumhurbaşkanı Sayın Abdullah Gül, internet yasası değişikliğini onayladı.

Değişiklik dün Resmi Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Cumhurbaşkanı iki maddede sıkıntılar olduğunu ancak bu maddelerle ilgili bir düzenleme yapılarak sakıncaların giderileceğini ifade etti. Konulardan biri servis sağlayıcıların iki yılı geçmemek üzere saklamakla yükümlü oldukları trafik bilgilerinden ne anlaşılacağının yasada tam olarak belirtilmemesi ile bu bilgilere mahkeme kararı olmadan erişilebilme ihtimali, diğeri de TİB Başkanının yetkisiyle ilgiliydi.

Konuyla ilgili açıklama yapan Ulaştırma Bakanı, yasada yoruma açık görülen trafik bilgilerinden IP adresi, erişimin başlama ve bitiş zamanı, süresi, sms veya eposta olup olmadığı hususlarıyla sınırlı olacağını ve bu bilgilerin mahkeme kararıyla alınabileceğini; ayrıca gizliliğin ihlali halinde TİB Başkanının engelleme yetkisi devam etmekle birlikte 24 saat içinde ilgili sulh ceza mahkemesinin onayına sunması gerektiğini, bu yönde yasa değişikliğinin Meclis'e sunulacağını söyledi.

Tartışmalar sırasında bana internet yasasıyla sansür mü getiriliyor diye sorulduğunda, yasa metnini görmeden değerlendirme yapmanın doğru olmayacağını söylüyordum. Yasayı inceleyince, idarenin yargıyı devre dışı bıraktığı, keyfiliğe yol açacak bir düzenleme olmadığını gördüm. TİB Başkanına verilen yetki, özel hayatın gizliliğinin ihlali halinde gecikmeye meydan vermeden ihlalin engellenmesi için dört saat içinde erişimi engelleyebilmeyi içeriyordu. Engellenen servis veya yer sağlayıcı bu karara karşı mahkemeye başvurabiliyor ve 48 saat içinde alacağı karar ile, idari işlem haksız ise kaldırılabiliyordu. Bu düzenleme, sansür geliyor diyenler tarafından gerçek dışı beyanlarla yargısız infaz gibi gösterildi. Bu konuda Bakan'ın açıklamaları bana kalırsa minareyi doğrultmak kabilinden. Engelleme kararına karşı ilgili servis sağlayıcı tarafından yargı yoluna başvurulması yerine, engelleme kararını veren TİB Başkanlığınca başvurulacak. Değişiklik bu yönde yapılacak.

Hukuki çerçevede yapılan itirazlara bu cevap yeterli. Ancak internet özgürlüğü yok ediliyor söylemlerini eyleme dönüştürenler ve bu tepkilerden yerel seçimler öncesi siyasi çıkar sağlamak isteyenlerin tatmin olmayacakları kesin.

5651 sayılı İnternet Ortamında Yapılan Yayınların Düzenlenmesi ve Bu Yayınlar Yoluyla İşlenen Suçlarla Mücadele Edilmesi Hakkında Kanun 2007 yılında yürürlüğe girmişti.

Geçen temmuz ayında, kumar ve şans oyunlarıyla ilgili düzenleme yapılırken, kumar ve şans oyunlarının internet üzerinden yapılması halinde 5651 sayılı Kanun hükümleri uygulanacağına dair değişiklik yapılmıştı. Bu yasa değişikliği öncesinde de, sansür geliyor, özgürlük elden gidiyor şeklinde kampanyalara şahit olmuştuk. Yasa değişikliği dokuz aydır uygulamada, sansür geliyor söylemleriyle kuru gürültü yapanlar nerede bilmiyorum.

Esasen dün yürürlüğe giren internet yasası değişikliği ile de, yazılı, sesli, görüntülü yayınlarla internet üzerinden özel hayatın gizliliğinin ihlal edilmesi halinde en kısa sürede müdahale edilerek ihlal içeren içeriğe erişim engellenmiş oluyor. Yani atı alan Üsküdar'ı geçmeden, yapılan ihlal yaygınlaşmadan 4 saat gibi bir sürede erişimin engellenmesine niçin karşı çıkarlar? Amaçları nedir ? Anlamak mümkün değil. Özgürlüğe evet ama sınırsız özgürlüğün olmadığı, bir başkasının özgürlük alanına müdahale özgürlüğünün asla olamayacağı, bütün demokratik hukuk devletlerinde kabul gören evrensel bir ilke değil mi?

Yasa dışı telefon dinlemelerinden, kasetlerden, gizli bilgilerin kayda alınmasından yakınmakta olanların bu düzenlemeye karşı çıkmalarının haklı bir gerekçesi olmadığı açık. Mahkeme yoluyla erişimin engellenmesi kararı almanın iyimser bir bakışla, en az bir haftalık bir zaman diliminde mümkün olduğunu da düşündüğümüzde yeni düzenlemenin haklılığı daha iyi anlaşılır sanırım. Hele her gün yeni kasetlerin, ses kayıtlarının, telefon görüşmelerinin internet medyasına düştüğü, internet üzerinden bir savaşın yürütüldüğü şu günlerde bu kanunun bir an önce uygulanması bütün vatandaşlarımızın lehine olacak, barış ve huzurun sağlanmasına önemli katkı sağlayacaktır.

Son Düzenlenme Perşembe, 20 Şubat 2014 12:15
Reşat Petek

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...