Salı, 11 Ağustos 2015 12:25

Timsah nöbeti ve barış güvercinleri

AB tarihi, kara tenli Afrika insanına hayranlık duymaz. Durum buyken Ortadoğu’daki mintan giyen Arap’a da sevgiyle bakmaz. Ümmettin mazlum halklarından olan Kürt kardeşlerimi de bir çıkarı olmadığı için sevmez. Son haftalarda birçok büyük acılar yaşamaya başladık. Ne yazık ki bunun sebebi, barışçıl gözüken uluslararası siyasi tezgâhtar ve taşeron siyasi partilerdir. Şunu anlıyoruz ki; bu ana dek birçok kişi timsah gözyaşı dökmüş.

Kandan Beslenen Siyasiler: Melek yüzlü siyaset baronlarının yeni oyunları için yazdığı senaryolarına iyice sokulduklarını çok net görebiliyoruz. Daha önceleri de marjinal örgüt yapılanmalarının lokasyon bazlı hareketleri oluyordu ama şimdi üst akıl babaları birileriyle ittifak halinde cepheyi genişleterek devleti acizlik içinde bırakmaya çalışıyor. Bir nevi kamuoyunda sindirilmiş kolluk kuvvetleri ile oluşturulacak güvenlik masaları, daha şahin kararlar alınmasına zemin oluşturarak, birilerine 1990’lı yılları tavsiye ediyor.

Cesur Hükümet Kararları Onarılması: Burada hükümetin mantıklı ve cesur yapısı ile daha aktif kararlar çıkarması, çözüm sürecinde yatay olan devlet hafızasını devreye alarak devletin caydırıcı gücünü hissettirmesi, daha önceleri doğu ve güneydoğudaki yapılan yanlışların tekrarlanmaması ve stratejik bilgilerin devreye alması gerekmektedir.

Devlet Hafızası Onarılması: Son beş yılda istihbarat, terör ve komuta kademesinde paralellerin verdiği zarar ve ziyanlar verdiğimiz acı kayıplarla daha iyi anlaşılıyor. Sözüm ona Mehmetçiklerini seven onlar için durmadan duygu sömürüsü yapan, her gün bir kahraman dizisi çeken, çıkarcı ve menfaat bekçisi yapı! Sizler kına yakın. Makam ve mevkileri işgal etme planları yapan emperyalist güçlerin hizmetkârları! Bu yapı size çok yakıştı bu millet sizi asla affetmeyecek.

Ortadoğu Planlamaları Gözden Geçirilmeli: Ortadoğu’daki son oyun perdesi hamlelerle yeni şeklini alacak ve bunu hep birlikte göreceğiz. Ancak acı olan şudur; içimizdeki kör ve zavallı zihni kirlenmiş vatandaşlarımız var. Huzurun ne anlama geldiğini bilmeyen, zevk ve saltanat peşinden koşan gününü gün eden zavallı Türkiye gençliği; unutmayın ki yanı başımızda olan Irak gençliğinin saltanatı üç yılda bitti. Irak geçliğinin yarısı öldü veya öldürüldü. Kendinize gelin. Suriye’de taş üstünde taş kalmadı. Uyanın sevgili kardeşlerim! Bugün var olmamız yarınımızın garantisini vermez. Uyanın!

Kürt Feodal Yapısı ve Bölge İnsanının Değerlerinin Korunması: “Kürtlerin tarihinde barbarlık var mı?” diye düşündüm ve aklıma bir şey gelmedi. Sonra “vahşeti” düşündüm ve aklıma eşi ile pazarda alışveriş yaparken şehit edilen asker geldi. Vahşeti düşününce aklıma, kim bilir belki de rüyasının en tatlı yerindeyken şehit edilen iki polisimiz geldi. Vahşeti düşününce aklıma basit bir ihbarla olay yerine gönderilen ve görevini yerine getirmeye çalışan trafik polisinin katledilişi geldi. Vahşeti düşününce aklıma, Muş’un Malazgirt ilçesinde halkın çok sevdiği, gençler için çok çabalayan ve çocuklar için hiç durmadan yardım toplayan Binbaşı Arslan Kulaksız’ın eşinin yanında katledilişi geldi. Birçok polis ve askerler kalleşçe şehit edilip harcandı. Bu barbarlık Selahaddin Eyyubi’nin torunlarına hiç yakışmadı. Sevgili kardeşlerim, Kürt tarihinde bu zamana kadar böyle bir kara leke, vahşet ve barbarlık hiç olmamıştı. Böyle bir dönemi tarih sayfalarına not düşmek ne acıdır.

Sevgi ve dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...