Salı, 03 Kasım 2015 13:29

Mazlumun Resti Böyle Olur

Zor ve çetin virajlarla dolu bir patika misali 92 yıllık Cumhuriyet ve 14 yıllık AK Parti iktidarı…

 Türk solu ve ulusalcı kitlenin hiçbir zaman halkçı ve milli iradeye saygı duyan bir tutum içerisinde olamayışı; sürekli demagojik söylemlerle halkın değerlerine saygı duymaktan uzak, elit ve kendini yüksek mertebede gören bir toplum yaratma çabası, bugün Türk siyaset sahnesinde halk iradesi karşısında mağlup olmalarının temel sebeplerindendir.

 Konya’nın Yörük yareni hepinizi dize getirdi…

 Terör ve kaostan beslenen, kendini beğenmiş sözde siyasetçilere zamanında söylediğimiz “Hodri meydan” çağrılarının temelinde, bugünleri öngören akılcı ve stratejik bir düşünce yapısının hakim oluşunu sanırım artık söylememize dahi gerek yok. Herkesin görebildiğini görmemeye diretmenin bedeli, bu mutlak hüsrandan başka hiçbir şey olamazdı.Topluma meydan okurcasına kapalı kapılar ardında şiddetten beslenerek ekranlara gülen kimi siyasetçilerin, bu seçim sonuçları karşısında geçirdiği kalp spazmı için de buradan bir geçmiş olsun dileği iletmek isterim.

 İki vekil fazla almayı başarı addeden Kemal Kılıçdaroğlu, kendini ifade etmek bir yana dursun; ifadeleriyle her geçen gün biraz daha kendiyle çelişen, muhalefet yapıyor olmak için zoraki bir muhalif tavır takınmaya çalışan, hitap ettiği kanadın da kendisine olan umudunu hepten yitirdiği üzücü bir tablo sergiledi. CHP, yakında içten kazan kaynatmaya başlar. Bir kaset vakasıyla koltuğu devralan, dümenin başına geçmek yerine dümeni başkalarına verince, kaptanlık makamında alternatifi bol olacaktır. Bu da, şu an yüzen bu geminin batma tehlikesinin her geçen gün biraz daha arttığını gözler önüne sermekte.

 ‘Hayır’da hayır varmış…

 Devlet Bahçeli’nin meşhur ‘hayır’larında bir hayır varmış. Stratejik hatalar zincirine her geçen gün biraz daha halka ekleyen Bahçeli, ülkücü hareketin temsilcisi olarak ülkücü görüşe aykırı söylem ve eylemlerine son vermeyişinin bedelini ciddi anlamda hırpalanarak, tüm Türkiye’nin gözü önünde acı bir şekilde ödedi. Devlet’i zaafa uğratıp, sıkıntılı süreçleri öngörebilen ülkücülerin bu seçimde tarihi sorumluluğunu yerine getirişi, bu milletin değer yargıları itibariyle milli bilincine hâlâ sahip çıktığının en büyük ispatıdır.

 Sınıfta kalanlar…

 Sol cenahın senfoni orkestrası Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’ın son yaşanan hadiseler ve örgüt gölgesinde sergiledikleri pasif siyasi tutum, kim ne derse desin kendilerini Türk siyaset sahnesine açıkça sınıfta bıraktı. Art arda gelen kanlı eylemler, siyaseti iyi okuyup analiz edebilen Türk halkı tarafından oyuna gelmeksizin, kararlı bir duruş sergilenerek net bir şekilde cezalandırıldı. Sağduyunun hakim olduğu ve sonuçlar itibariyle de sizlere sırat köprüsünü hep parmaklarınızın ucunda hissettirecek bu sonuçlar, sizlere “milli birlik ve beraberlik” yolundan başka bir yolda çıkış ve refah olmadığını gerekli şekilde izah etmiş olmalı.

 Birilerinin güvencesine sığınıp gaza gelerek meydanları kana bulamak, milletin kaderi ile oynamaya kalkmak yerine halkın size verdiği bu son krediyi iyi kullanmayı tercih edeceğinizi düşünmek, demokrasi adına gerçekten elle tutulur bir faydanızın dokunabilecek olmasına inanmak istiyoruz.

 Mutlak zafer yolunda rehavete geçit yok!

 7 Haziran seçimlerinde seçmeni tarafından açık bir dille uyarılan AK Parti, seçmenin kendisine verdiği mesajı iyi analiz etti düşüncesindeyim. Daha önce de üstünde durduğum, AK Parti’nin de kendi içinde, kendi yapısını 2001 fabrika ayarlarına döndürmesi gerektiği hususundaki önemi tekrar vurgulamanın yeri ve zamanıdır. Bu zafer; bir rehavet değil, bir toparlanma ve yola daha sağlam daha güçlü adımlarla devam etmek adına güzel ve mühim sonuçlar doğurmalıdır.

Doğu halkı ve Çözüm Süreci’nin mutlak önemi!

 Yerel seçimlerde, bölgelerde etnik açıdan hakim ve toplum nezdinde önemli karşılığı olan kişilere daha da önem verilerek, daha dikkatli ve seçici yaklaşılması gerekiyor. Sonuçları itibariyle ülkenin milli birlik ve beraberliği, kardeşliği, yarenliği adına hayırlı olmasını dilediğimiz bir dönemde çok önemli bir sınav verdik. Özellikle Doğu ve Güneydoğu’da vatandaşına sahip çıkma esasına dayalı tutumun kararlı bir şekilde devamlılığı, Çözüm Süreci’ne verilmesi gereken öncelik ve öneminin farkındalığı yüksek derecede önem taşıyor. Bu süreçten sonra bölge için örgütün siyasi uzantısının kesinlikle tek muhatap alınmayacağı, PKK’nın silah gömmediği sürece hiçbir şekilde sonuç elde edemeyeceği kanısındayım. Aksi halde bölge halkının benzer bir travmayı daha kaldırabilecek gücü olmadığını hepimiz biliyoruz.

Ülkemiz ve milletimiz adına hayırlı ve uğurlu olsun.

Ümmetin evlatlarına selam olsun! 

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...