Salı, 05 Ocak 2016 14:20

ASDER Raporu…

Adaleti Savunanlar Stratejik Araştırmalar Merkezi’den bir grup gönüllü eleman, çözüm sürecinin son merhalesini yerinde incelemek amacıyla Doğu ve Güneydoğu’yu adım adım dolaşarak detaylı bir rapor hazırlamış…

Bölgede yaşayan Kürt nüfus, kabaca dört gruba ayrılmış. Birinci grupta yer alanlar, ehli sünnetten Sünni ümmet anlayışında olanlar. Bunlar Tüklerle Kürtler olarak birbirlerinden kız alıp vererek, aralarında akrabalık bağı kuruyorlar ve  et ile tırnak misali aralarındaki bütünlüğün bozulmasına yanaşmıyorlar. Bu grupta silahlı mücadele asla tasvip görmediği gibi, temel hak ve özgürlükler ile demokratik haklar konusunda da diğer gruplarla aynı düşünceyi paylaşıyorlar...

Türklük - Kürtlük meselesi, bölgede emeli olan emperyalist güçlerin serpiştirdiği nifak tohumlarının eseri. Ayrıca, bölgedeki sorun, halkların sorunu olmayıp, rejim sorunudur. İnançlarından ve Kürt olmalarından ötürü Türklerin maruz kaldıkları zulme nisbet, iki kere ezildikleri inancını taşıyorlar…

İkinci grupta yer alanlar Sünni Müslüman olmakla beraber, Allah’ın her millete tanıdığı yaratılış haklarında diğerlerine nazaran nisbi bir mahrumiyet yaşadıkları inancındalar. Kur’an’a ve sünnete uygun temel hak ve özgürlüklerin Kürtlere de tanınmasını istiyorlar. Bu kabilden haklarının verilmemesi üzerine, üstüne üstlük, halka baskı yapılmasının, silahlı eylemlere imkan ve fırsat yarattığı ve yaratacağı düşüncesindeler.

Bu grupta yer alan Kürt vatandaşlar, Kürtlerle alakalı meseleleri çözmekte yetersiz kalışın mağduriyet oluşturduğunu düşünüyorlar…

Üçüncü grup yoğunlukla Marksizm-Leninizm sempatizanı Kürtler. Nisbeten azınlıkta kalsalar da silahlı bir grup. Bunlar her durumdaTürklerin Kürtlere baskı yaptıkları  iddiasındalar. Kürtlere hayat hakkı tanınmadığı için haklarının alınmasında mecburen silah kullanmak zorunda kaldıkları inancını taşıyorlar…

Çözüm sürecinin akamete uğrayıp, sonuç alınmaması durumunda yeniden silahlı mücadeleye başlıyacakları tehdidini dillerinden düşürmüyorlar…

Dördüncü grup, HÜDAPAR taraftarlarınca oluşturuluyor. Bunlar siyasi nitelikli bir grup. Başlangıçta HİZBULLAH ismi altında gösterdikleri silahlı faaliyetin bir işe yaramıyacağının idraki üzerine silahlı mücadeleyi terk edenler…

Devletle yürütülen çözüm süreci müzakerelerinde, HDP/PKK’nın  Kürtlerin yegane temsilcisi olmadığını ve devlet tarafından çözüm görüşmelerinde bunların tek başına muhatap alınmamasını istiyen muhafazakarlardan oluşuyor…

Dün Kürtlüklerinden bugün de Müslümanlıklarından ötürü adam yerine konulmadıkları inancını taşıyorlar ve çözüm masasında kendilerine de yer ayrılmasını istiyorlar…

 Genelde halkta şu kanaat hakim;

BDP’nin dışladığı siyasetçilere AKP kucak açarak, anbarın anahtarını onlara teslim ediyor. İhanet midir bu tür politikalar yoksa düşüncesizlik veya gafletten midir, bunun merakı içerisindeler…

Bölge mebuslarının kendilerini yalnız bırakmalarından derin üzüntü duyuyorlar. PKK yandaşı politikacıların bölgede adeta kamp kurmalarına karşı mahallin AKP’li  politikacıkacılarının Boğaz’da viski içtikleri inancını benimsemeye meyletmişler…

Bazı STK yetkilileriyle kanaat önderlerinin baskıyı görünce saf değiştirmelerinden üzüntü duyuyorlar. Samimiyetsizlikten midir yoksa canlarının tatlılığı veya para karşılığı mı, çözememişler, meraklanıyorlar…

Mesela Yüksekova’da annelerle hanımların Müslümanca kıyafetleriyle hastanelere gidememelerini, örtünme yasağının hâlâ kaldırılmamış oluşuna veriyorlar…

Van’da kişi başına gelirin 3-4 bin lira iken Batı bölgelerinde 10-15 bin lira olduğunu,

Yaşayanlar söylüyor, yaşatanlar değil… 

Son Düzenlenme Salı, 05 Ocak 2016 14:59
Atilla ÖZDÜR

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: Atilla ÖZDÜR

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...