ANKARA
28 Şubat dönemine ilişkin, 103 sanık hakkında "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak" suçundan açılan davanın 16. duruşması yapıldı.
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, sanık yakınları ve avukatlar katıldı.
Mahkemeye üyelerinden Süleyman Köksaldı, yoklamayı aldı.
Duruşma, 10. ve 11. Ağır Ceza Mahkemelerinin arasındaki duvar yıkılarak yapılan geniş salonun, 11. Ağır Ceza bölümünde yapılıyor.
Adliye önünde basın açıklaması yaptıktan sonra duruşmaya katılan müştekilerin bir bölümü ayakta kaldı.
Mahkeme Başkanı Tayyar Köksal, müştekilerin oturması için, sanık yakınları ve izleyicilerin duruşmadan çıkmasını istedi. Bunun üzerine, bazı izleyici ve sanık yakınlarının duruşmadan çıktığı görüldü.
Duruşmada, sanıklar savunmalarını yapacak.
Davanın takipçisi olacağız
Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hacımustafaoğlu, 28 Şubat davasının takipçisi olacaklarını söyledi.
Ankara Adliyesi önünde toplanan ASDER üyeleri, açtıkları pankartlar ve attıkları sloganlarla 28 Şubat sürecine tepki gösterdi.
Grup adına basın açıklaması yapan ASDER Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Hacımustafaoğlu, 28 Şubat sürecini özetleyerek, darbecilerin hukuksuz, anti demokratik uygulamalarla ülkenin geleceğine siyasal, sosyal ve ekonomik yönden ağır zararlar verdiğini ileri sürdü.
28 Şubat sürecinde en ağır mağduriyeti ASDER üyelerinin yaşadığını öne süren Hacımustafaoğlu, davaya müdahil olduklarını söyledi.
Hacımustafaoğlu, "28 Şubat davasına kamuoyunun dikkatini çekmek, elimizdeki bilgi ve belgeleri mahkemeye iletmek ve dava dosyasının suç tanımı kısmında belirtilen 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren düşürmeye, devirmeye iştikal etmek'ten yargılanlanların mevcut hukuk sistemi içinde suç oluşturan eylemlerinin cezalandırılmasının takipçisi olacağız" dedi.
Bu arada, Adliye önünde toplanan Resen Emekliler Derneği Platformu üyeleri ise görülmekte olan 28 Şubat davasına tepki gösterdi.
İlk savunma Çevik Bir'den
Ankara 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki davada savunmasını ilk yapan, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı emekli Orgeneral Çevik Bir oldu.
İddianamede "temelsiz, hukuk dışı, birbiriyle ilgisi olmayan" hususlara yer verildiğini ileri süren Bir, "İsnat edilen suç ile ilgi kurulmaya çalışılan iddialar, tümüyle mevzuat çerçevesinde cereyan eden faaliyetlerdir" dedi.
Bir, "irticanın bir rejim sorunu olarak algılanması, tehdit olarak gündeme getirilmesi ve nihayet bir tehdit boyutunda adının konmasını Türk Silahlı Kuvvetleri'nin (TSK) yaratmadığını" ifade ederek, "TSK'dan önce zaten MİT ve Emniyet Genel Müdürlüğü bu konuda harekete geçmiş, durum tespitleri yapmış, devletin ilgili kademelerine bu bilgileri, olguları iletmiş ve uyarılarını, tedbir önerilerini bildirmiştir" şeklinde konuştu.