Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER)
Konya Şube Başkanlığı
Basın Açıklaması
(Nikahta ikilik ortadan kalkacak)
Asder Konya Şube Başkanlığı olarak son günlerde gündemi meşgul eden ve TBMM’de görüşülmekte olan ‘müftülere nikah kıyma yetkisi’ hakkındaki basın açıklamamızı kamuoyu ile paylaşmak istiyoruz.
Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın nikah kıyma yetkisini nikah memurlarının yanında müftülerinde kıyabilmesi için yasa çıkaracaklarını söylemesinin ardından,muhalefet kesimi olarak ifade ettiğimiz sol kesim tarafından toplumda ayrışmalar meydana gelir düşüncesi ve eleştirilerine ve yapılacak yeni düzenlemeyle müftülerin nikah kıyma yetkisi hakkındaki olumsuz değerlendirmelerine katılmıyoruz, ASDER Konya Şube Başkanlığı olarak; nikahın inancımızda ve kültürümüzde ibadet sayıldığını biliyoruz, müftülerin nikah kıymasını doğal bir sonuç olarak değerlendiriyoruz, Yapılacak yeni yasal düzenlemenin bir olgu ve vaka sonucu oluştuğunu ve geç kaldığını düşünüyoruz. “İnsanlar nikah memuru karşısında nikahlarını kıydıklarında dini nikah kıydırma ihtiyacı duyuyordu. Yapılan araştırmalarda remi nikahtan sonra dini nikah kıyanların oranı yüzde 80’i geçtiği oluyor. Yani resmi nikahı kıydıran aileler imam nikahı da kıydırıyor. Dolayısıyla siyasi iktidar; bu ikiliği ortadan kaldırmak için böyle bir uygulamaya gidiyor. Şu an Müftü de devletin bir memuru ise, nikah memurunun yaptığı işi, vatandaşın isteği üzerine yerine getirebilir kanaatindeyiz.
EVLİLİK ÇAĞINA GELMEYEN EVLENEMEZ!
Müftülüklere verilecek olan yetkiyle bazı çevrelerin, ‘küçük yaştaki kızların evlendirilmesinin önü açılacak’ söylemi mümkün değildir. Aksine önünün kesileceğini düşünüyoruz. Bazı kesimlerin gereksiz yere gösterdiği tepkiler gibi, küçük yaştaki kızların evliliklerinin önü açılacak, yada evliliğe hazır olmayanların evlenmelerinin önü açılacak diye bir şey söz konusu değildir. Müftülüklerimiz devlet makamlarıyla koordineli çalışarak bu görevi yerine getirecek. Gizli saklı bir köşede istismara ve mağduriyetlere yol açan bu uygulamaların önüne geçilmiş olacaktır”
LAİKLİKLE ALAKASI YOK
Nikahın laiklikle bir alakası olmadığını ifade ediyoruz. Dünyanın en laik ülkelerinde bile kiliselerde nikah kıyıldığını biliyoruz. Müftülerin nikah kıymasında korkulacak bir durum yoktur, “Bugün dünyanın en laik ülkelerinde bile nikahlar kiliselerde papazların önderliğinde kıyılıyor. Oralarda da laiklik elden gitmiyor. Laikliği ortadan kaldırmaya yönelik bir girişim değildir. Tamamıyla yaşanılan bir olgudur ve toplumun genelinin bir talebidir, Bu uygulama; merdiven altı olarak devam eden bir hususu resmileştirmiş oluyor, yasal bir boyut kazandırılıyor. İsteyen müftülüklere nikahını kıydırır isteyen nikah memuru önünde kıydırabilecek.”
İKİLİĞİ ORTADAN KALDIRACAK
Müftülerin nikah kıymasıyla ikiliğin ortadan kalkacak ve vatandaşların işinin kolaylaşacağını düşünüyoruz. Yasal ve caiz olmayan bazı birlikteliklerin de önünün kesileceğine işaret ediyoruz, Dinimiz; nikahın ilan edilmesini emrediyor. Din; tarafların evlenmesine bir engel olup olmadığına bakar. Peygamberimiz, nikahı mescitlerde ilan ediniz demiştir. Bu, mescitlerde eskiden insanların toplandığı yerler olması nedeniyledir. Nikahın mescitte kıyılma zorunluluğu yoktur. Her yerde kıyılabilir.Nikah; evlenmelerine mani olmayan kişilerin, iki şahit huzurunda gerçekleştirdikleri bir akdin adıdır”
DİN DEVLETİ DEDİĞİNİZ NEDİR?
Bazı çevrelerin müftülere nikah yetkisi verilmesiyle Türkiye’nin adım adım din devleti olacağı söylemlerine itibar etmiyoruz, “Din devleti dediğiniz nedir? İsrail bir din devletidir. İslam, tabela Müslümanlığına ve tabela devletine karşıdır. Dinde önemli olan içinin nasıl doldurulduğudur. Eğer bir yönetim adalet ve hakkaniyet esasları üzerine oturuyorsa, bunun adının ne olduğu önemli değildir. Bir şeyin isminin yanında din olması korkulacak bir şey değildir. Din; dürüstlük, temizlik, çalışkanlık ve üretkenliktir. Dolayısıyla başına din koyup korkmaya gerek yoktur. Ramazan’da oruç tutunca din devleti mi olunuyor? Bunlardan korkmaya gerek yok. Din, insanlık içindir, insanlığın dünyasını cennete çevirmek içindir. Bu vesileyle din düşmanlığı yapmak isteyen çevreler, dürüst olmalılar.Demokraside madem halkın ve kamuoyunun eğilimi önemli o zaman vatandaşın dini nikah talepleri de dikkate alınmalıdır,bu konuda yapılacak yasal düzenlemeye destek veriyoruz.Saygılarımla. 17 Ekim 2017