Perşembe, 10 Şubat 2011 17:51

Reçeteyi Hazırlayan Tedaviyide Yapmalıdır

Bu sene milletvekili seçimleri var.

Tarih belirlendi12 haziran. Meclis yenilenecek.

Şimdiden milletvekili olmak isteyenler kulislere başladılar. Listelerde sıra kapmak için.

En hareketli olanı da eminim AK partidir.

Partilerin her şehirde durumları aşağı yukarı belli onun için sıralama çok önemli. Seçilecek sıradan yer kapmak çok önemli.

Seçim döneminde Emekli Tuğgeneral Adnan TANRIVERDİ paşamdan dinlediğim hatırasını hatırlarım.

Paşam 1997 de emekli olduğunda Refah partisinden bir yetkili paşaya gelir ve partilerinden milletvekili adayı olmasını ister ve seçilme garantisini de verir.

Çoğumuzun balıklama atlayacağı bir teklif,

2011 seçimleri için bugünlerde kulise başlayanlarında en büyük hayali.

Düşünün İstanbul da partinizin en güçlü olduğu bölgede birinci sıra adayısınız.

Vekillik garanti.

Paşamız çoğumuz gibi düşünmemiş hemen kabul dememiş ve elçiye sormuş.

Beni neden Milletvekili yapacaksınız? Benden nasıl bir fayda umuyorsunuz?

Gelen parti temsilcisi etkili ve yetkili kişi paşama;

“Paşam sizden hiçbir şey beklemiyoruz, bizde her konuda yetişmiş prof olmuş insan mevcut, vatandaş akşam televizyonda sizin partiye girdiğiniz haberini alınca şapkasını havaya fırlatır bizim partiye de general girdi diye.” cevabını vermiş.

Paşamda bu cevaptan sonra madem Mecliste benden beklenen bir iş yok dolayısı ile Vekil olmamın da bir anlamı yok diye teklifi geri çevirmiş.

O gün gelen Refah partisinin o yetkilisi aslında ihtiyaçları olan doğru adrese gelmiş ama cehaletinden elmasa cam fiyatı biçmiş yazık.

Tarihinden bu güne görüldü ki darbelerin olabilmesi için üç şey gereklidir.

Yasal mevzuat, kadrolaşma ve istikrarsızlık.

Mevcut Anayasa da darbeleri görevmiş gibi algılamaya imkan veren mevzuat vardır. Milletin değerlerini tehdit gören ideolojik kadrolar da mevcuttur, ülkemizdeki İstikrar sayesinde darbecilerin hevesleri kursaklarında kalmakta teşebbüsleri boşa çıkmaktadır.

Mevzuatta değişiklik yapılmadığı sürece, siyasî istikrarın bozulduğu dönemlerde, vesayet sisteminin tekrar kurulması için Ülkenin yeni badirelere sokulabileceği, darbeci zihniyetli kişilerin değişik zamanlarda orduyu darbeye çağırmalarından açıkça anlaşılmaktadır.

Ülkemiz demokrasi adına olumlu büyük bir değişim süreci geçirmektedir.

Şimdi sürecin tam ortasındayız. 2011 seçimleri bu yönüyle daha önemlidir.

Memlekette istikrarın devamı ve demokrasi adına sürecin tamamlanması için milletin çoğunluğunun teveccühünü alan AK Parti %60 civarında oyla bu seçimlerden de birinci parti olarak çıkmalıdır ve çıkacaktır da.

Bu süreçte, Milletin manevi değerlerini tehdit gören, iç tehdide göre organize olan ve Milletin iradesine ipotek koyan Silahlı Kuvvetlerimizin de değişime ayak uydurması gerekmektir.

Tarihinde olduğu gibi Ordumuz, Milli ve manevi değerlerimizi iliklerine kadar yüklenmiş olarak, Vatanımızı, Milletimizi ve Devletimizi, Milletinin ve onun içinden çıkan iradenin emrinde olarak, her türlü dış tehditlere karşı koruyacak bir yapıya kavuşturulmalıdır.

Bu konuda Adnan TANRIVERDİ paşa 32 Yıllık TSK tecrübesi ile hazırladığı reçeteyi piyasaya yeni çıkan “DAHA GÜÇLÜ ORDUYA” kitabında ortaya koymuştur.

İnternette yapılan anketlerde millet paşamızı yeni dönemde Milli savunma bakanı olarak görmek istediğin açıkça beyan etmiştir.

Paşanın Milli Savunma Bakanı olması bu geçiş sürecini kolaylaştıracaktır. Genelkurmay başkanı ile Harp Akademisinden beraber mezun olmuşlardır. Birlikte çalışmaları kolay olur.

Evet millet haklıdır.

Reçeteyi hazırlayan tedaviyi de yapmalıdır.10.02.2011

Nurettin YAVUZ

Nurettin Yavuz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...