Çarşamba, 19 Mart 2008 16:33

DARBELERİN KARANLIĞINDA KAYBOLAN DEĞERLERİMİZ

DARBELERİN KARANLIĞINDA KAYBOLAN DEĞERLERİMİZ
Ülkemiz insanları tarafından kabul görülen milli değerler ile, Vahiy ilminin bize öğrettiği kutsal değerlerden elimizde ne kaldı. T.C Devletinin cebren kutsal saydırdığı ve üzerine de üç beş anıt diktirdiği kabirlerden başka elimizde hangi değerler kaldı. Birinci Dünya savaşından yorgun ve yaralı çıkan bir millet nasıl uyanmış, nasıl Milli mücadele saflarına katılmıştı? Asker toplamaya giden görevliler, “Yunan gavuru Kuran’ı parçalayıp abdesşane kağıdı yapacak, Dininizi ortadan kaldıracak, başınıza şapkasını koyacak! Vasilyu başınıza vali, komutan olacak!” demiş, bu sözler halkın hakimiyet hislerini kamçılamış ve manevi duygularını kabartmıştı.
Karanlık güçler ve Karanlık darbeler nasılda yok etti değerlerimizi Ogünlerden bugünlere gelirken Hangi değerlerimizin karanlıklarda kaybolduğuna yanalım ve hangi birine ağlayalım.
Şair fuzuli su kasidesinde şöyle der;
“Ab gundur gunbedi devvar rengi bilmezem
ya muhit olmuş gözümde gumbet devvara su”
Yani; günlerdir ağlayan şu yaşlı gözlerle etrafa bakmaktan gökyüzünün rengini bilemiyorum. Gökyüzü gözlük camının rengini aldığı gibi yaşlı gözlerle bakıldığında da su rengini alıyor.
Gerçi bazıları hala Başörtüsü de nereden çıktı, sünnet te ne demek, Muhammet de kim? Ne insanı, ne İnancı ne hakkı ne özgürlüğü? Demektedirler. Onlar şayet bu sözleri. Darvinin mirasına sahip çıkan ve haç’lıların soyundan oluşan kinle söylemiyorlarsa, onların hali kendisine bir bağ bağışlayan babasını beğenmeyen ve babasına bir salkım üzümü çok gören mirasyediye benzer ki bu gibi alçakların bahsini etmeye bile değmez.
Görev esnasında hayatını kaybeden ordu mensubu subay ve astsubaylara şehitlik rütbesi verilerek Allah’tan (cc) rahmet dilenir. Ama aynı ordu mensubu subay ve astsubaylar sağlıklarında Allah’tan (cc) rahmet kazanmak gayesiyle namaz kıldığı, içki içmediği veya hanımı örtülü olduğu için neden yallah yallah tekerlemesiyle ordudan ihraç ediliyor anlamak mümkün değildir.
Kürtçe çok güzel veciz bir söz vardır. “ger du mir, negge ğude bir.” Bu da şu demektir; eğer mir olursan, yani baş olursan, Türkiye’deki kıdem sırasına göre sayacak olursak kaymakam olursan, vali olursan, bakan, başbakan, danıştay, yök başkanı ve en büyük rütbede General olursan, bir olan Allah’ı (cc) unutma. Bütün ünvanlar ve üniformalar bu fani dünyada kalacaktır. Müşterek üniformamız ise kefenden başka bir şey değildir. Son ünvanımız ise “er kişi” dir.
Sayın Prof.Dr Nevzat Tarhan beyin güzel bir veciz sözü vardır. “Haklarını aramaktan aciz olan insanlar, adaletin nimetlerin den faydalanamazlar” haklarını arayacajk olan insan Gücünün birlikteliğinden yani bir araya gelmesiyle insan hak ve özgürlükleri önündeki tüm engellerin aşılabileceğidir
Sonuç olarak; Eğer biz bu darbecileri yargılamayıp onları vermiş olduğumuz vergilerle 500.000, 800,000 dolarlık villalarda besleyecek olursak 90 yaşındaki bu darbeciler değerlerimizi alaya alır, dalga geçer ve daha çok önümüze nü resimleri tutarlar. 25.02.2006
                                                                                      Şahin ÖZDAŞ 
Son Düzenlenme Çarşamba, 30 Nisan 2008 12:12
Şahin Özdaş

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki lütfüllah akhan Salı, 24 Şubat 2009 14:16 yazan lütfüllah akhan

    çok çok teşekkürler şahin abey,kaleminize ve yüreğinize sağlık.yazılarınızın devamını talep eder,rabbimden muvaffakiyet dilerim.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...