Pazartesi, 19 Ocak 2015 10:06

İÇSELLEŞTİREMİYORUM ÇÜNKÜ JE SUIS MUSLIM,

Küresel Emperyalizm algılar üzerinden olgular inşa etmektedir.

      

       Kavramları biraz açacak olursak ALGI;düşünmeden karar veren insanların seçimlerini etkilemek adına yapılan çalışmalar bütünü.OLGU ise;bir takım olayların dayandığı sebep veya bu sebeplerin yol açtığı sonuç,vakıa yani gerçek yönleri ile olayın ta kendisidir.

      

       Egemenlik iddiasında ki ülkeler tarihi vetirede olduğu gibi,algılar üzerinden olgular inşa edegelmişlerdir.Son olarak,Fransa’da yaşanan Charlie Hebdo baskını da bir dizayn operasyonu olarak okunmalıdır.Bu olayla verilmek istenen mesajın ilki Fransa yönetimine,ikincisi İslama yönelme potansiyeline sahip batı toplumuna,sonuncusu ise bütün dünya Müslümanlarınadır.

       

       Bilindiği gibi, Avrupa'da  Filistin'in  devlet  olarak  tanınması  hız  kazandı. Önce  İsveç, arkasından İngiltere, İspanya, İrlanda  ve  son  olarak  da  Fransa  parlementoları  Filistin'in  devlet  olarak tanınması isteğiyle hükümetlerine çağrıda bulunmuştu.


       Fransa Meclisi ,geçen ay Filistin'i Devlet olarak tanıdığını ilan etti.Tabi ki İsrail’in tepkisi gecikmedi.Netenyahu,Fransa'nın sorumsuz davrandığını,bölgede kalıcı barış sağlanmadan Filistin'in tanınmasının barışa zarar vereceğini ifade etmişti.

      

       Diğer bir konu ise ;Fransa’nın Rusya ve Ortadoğu politikalarıdır.Muhalefet partisi lideri Le Pen, Fransa hükümetinin,Rusya konusunda iki ileri bir geri yaptığını iddia etse de, AB’ye rağmen,ılımlı  politikalar izlenmektedir.

 

       Fransa ikinci dünya savaşından bu yana dış siyasette ABD’nin güdümündedir.                  Son  zamanlarda  izlediği  Ortadoğu  ve  Rusya siyaseti  ile  Avrupa  Birliği ile aynı çizgide değildir.Ayrıca İsrail ve Batı son olaydan İslam’ı ve Müslümanları sorumlu tutarken,Fransa Cumhurbaşkanı Hollande ısrarla bu olayın Müslümanlarla bir ilgisi olmadığını ifade etmiştir.Dünya ölçeğinde 175 gazetesi bulunan Yahudi aşığı Rupert Murdoch’ta ”Bu saldırıdan Müslümanların tamamı sorumludur” demişti. Derin ABD ,Avrupa ve onların Siyonist finansörleri olayı Müslümanlara yıkmak ve Fransa'yı hizaya çekmek istemektedirler.                                                                                                                                                                                                             

      

       Önemli bir diğer husus,Avrupa’nın Demoğrafik ve Dini İnanç profilinde hızlı bir dönüşüm yaşandığıdır. Şöyle ki; Pew Araştırma Merkezi Din ve Kamu Hayatı Forumu tarafından hazırlanan “Küresel Müslüman Nüfusun Geleceği:2030 Öngörüsü “raporunda ,dünyadaki Müslüman nüfusun gelecek 20 yılda yüzde % 35 civarında artacağıdır.Avrupa da bundan payını alacak ve bu gün 45 milyon olan Müslüman nüfusun 2030’da 58 milyona ulaşacağı ifade edilmektedir.

 

      Son yüz yılda Avrupa nüfusunda Hrıstiyanların oranı yüzde 95’ten, yüzde 76’ya gerilemiştir.Bu oranında %70-80’i ateisttir. Onca çabalara rağmen kayıtlarda Hristiyan fakat gerçekte ateist olan batı toplumu eriyor.Ateizm’den kaçan insanlar din olarak İslam’a yönelmektedirler.Bu durum batının karar mekanizmalarını ciddi tedbirler almaya sevk etmektedir.

      Charlie Hebdo dergisine gelecek olursak,mukaddes değerleri hicv etmekle meşhur,haftalık satışı 20 -30 bin civarında,mali sıkıntılar içerisinde olan bir dergidir.Hicv etme konusunda da din ayırımı yapmamaktadır.Laiklik ve ifade özgürlüğünü fütursuzca kullanarak Musevi,Hristiyan ve Müslümanların mukaddesatlarına saldırmayı bir yayın ilkesi haline getirmiştir.Hatta Papa, malum dergide çıkan bazı karikatürlere çok kızmış olmalı ki “Kimse  anama küfretme hakkına sahip değildir.Anama küfreden yumruğu beklesin” şeklinde bir beyanatı olmuştu.

     

      Hristiyan batıda bu tür şeyler normal, çünkü toplumun % 70 ila 80’i ateisttir. Hristiyan değerler kimsenin umurunda bile değil. Proveke edilecek bir durum yok. Mukaddes değerlerle alay edilmesi toplumu germiyor.

 

      Yahudi toplumu açısından da durum buna yakındır.Avrupa’da yaşayan Yahudilerin çoğu laiktir.Bu tarz yayınlara hedef olmak çok da umurlarında değildir.

 

      Fakat Müslümanların bu konuda duyarsız kalması imkansızdır.Avrupa’da daha önce de bu tarz yayınlar olmuş ciddi tepkiler çekmişti.

     

      Gelelim  Charlie  Hebdo  baskınını Müslümanlar için nasıl  okumalıyız  sorusuna; Emperyalizm , oluşturduğu  algılar ile İslam Dünyasına yönelik müdaheleleri meşrulaştırmaktadır. ABD,El Kaideyi icat etmeseydi Afganistan'ı ,Saddam'ın sözde (!) Kimyasal ve Nükleer silahları olmasaydı, IRAK'ın  işgalini  nasıl izah edecekti.Şimdi de ,Fransa'da   Charlie   Hebdo   Dergisi   baskını   ile   öldürülen   12   kişi   bahane  edilerek, Müslümanlar aleyhine nasıl bir hamle yapılacağı merak konusudur.

 

      Son on yılda,12 milyon müslüman katledildiği halde dünya liderleri bırakın yürüyüşü, kınamadılar bile. Şimdi  Fransa'da  12 kişi  öldürüldü  diye  İslam  ülkelerinin  Devlet  Başkanlarının  yürüyüş  için sıraya girmelerini içselleştiremiyorum. Türkiye,Başbakan seviyesinde temsil edilmeli miydi? bence hayır! Bu manada Rusya devlet başkanı Putin'i tebrik ediyorum.Bu yürüyüşe Dışişleri Bakanını gönderdi.Batının son zamanlarda Rusya'yı terbiye etme politikalarına güzel bir diplomatik cevap vermiş oldu.Aynı şekilde İslam Ülkeleri de en düşük seviyede temsil edilmeliydiler.Zira batıya yaranmaya ve samimiyet gösterisinde bulunmaya gerek yoktu.

 

      Batı medyası,İslamofobinin güçlenmesi ve Avrupa'da terör eylemlerinin artmasını sağlamak amacıyla kışkırtıcılık yapmaktadır.Bu çerçevede BBC, Hz. Muhammed (sav)'i karikatürize edilmiş şekliyle yayınlamayacağını ilke edindiği halde,malum derginin kapağını haber konusu yaparak yayın ilkelerini çiğnemiştir.BBC bununla neyi amaçlamaktadır.BBC Batı medyasının amiral gemisidir.Siyasetine ve sosyal olaylarına yön verir.BBC'nin malum derginin malum karikatürünü yayınlaması provakasyon kokmaktadır.Bu durum hem hristiyanlara ve hem de müslümanlara zarar verecek tehlikeli bir yöneliştir.

 

       Avrupa’da ki Müslümanları baskı altına almak ve yükselen İslam’ın güya önünü kesmek isteyenler var.Ama bu mümkün değildir.Zira bu tuzak işlemeyecektir.Tuzak kuranların en hayırlısı vaad ediyor ”Ve mekeru ve mekerallahu vallahü hayrul makirin”. “Onlar (inanmayanlar) bir düzen(hile-tuzak) kurdular.Allah’da buna karşılık bir düzen (tuzak) kurdu.Allah tuzak kurucuların en hayırlısıdır.”(Al-i İmran suresi ,Ayet 54)

 

Vesselam ...

 

Nejat ÖZDEN

İstanbul

18.01.2015

Son Düzenlenme Salı, 20 Ocak 2015 10:05
Nejat ÖZDEN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...