Pazartesi, 21 Mart 2016 10:39

BAYRAMLARI MİLLİLEŞTİRMEK VE NEVRUZ

Güzel dinimizle, Türk kaldık, Kürt kaldık, Arap kaldık, Çerkez, Abaza, Boşnak, Pomak… ne ise.. İslam olduk, İslam kaldık.

Türk Milleti, İslam’dan önce muharipti, savaşçıydı. İslam’la Mücahit oldu, alp oldu, alperen oldu. Uç beyi oldu önce, küffar sınırlarında kale oldu. Sonra Lider oldu, sancaktar oldu, Büyük devlet oldu. Âleme nizam verdi.

İslam’dan sonra Türk Hükümdarlık saraylarında maalesef özentiler başladı. Öncesinde de vardı çok az Çin etkisi… İslam’dan sonra hükümdarlıklar ve bir kısım üst düzey memurları, âlimi vs. sırtını dayadığı muharip Türk’e Etrak-ı bî-idrak deme ihanetine dahi düştü. İslam’ı Arapçılık olarak sunan Emevi ve Abbasi hükümdarlıklarına ve Farisi kültür şovenizmine Hoca Ahmed Yesevi Atam “DUR!” dedi.

 “Sevmiyorlar âlimler sizin Türkçe dilini,

Erenlerden işitsen açar gönül ilini..

Ayet-hadis anlamı Türkçe olsa duyarlar,

Anlamına erenler başın eğip uyarlar…

Miskin Hafız Hoca Ahmet yedi atana rahmet,

Fars dilini bilir de sevip söyler Türkçe'yi…”

 

Hoca Atam’ızın Anadolu’ya gönderdiği talebeleri önce Selçuklu ile dirildiler sonra Osmanlı ile. Ancak bir sorun vardı. Selçuklu’nun resmi ve edebiyat dili Farsça, bilim dili Arapça.. Osmanlı kuruluş döneminde özellikle de Fatih’e kadar her şeyi ile yerliydi. Hani övünerek diyoruz ya, Osmanlı’nın ilk on padişahı süper zekâydı diye… Kim diyor? muhafazakar ve İslamcı camia.. Tebaa yok ama. Çünkü tebaa Etrak-ı bî-idrak.  Aynı zümre, Çanakkale ya da İstiklal Savaşı’nın birilerinin şahsi kahramanlığı olarak görülmesine de tepkililer. Peki, Osmanlı’daki muvaffakiyet neden sadece padişahların? Dirilişin de yıkılışın da sebeplerini İman Esaslarına bağlılık ve töremize hürmette arayalım. İslam esaslarına bağlıydık, töremize hürmetkârdık yükseldik, uzaklaştık eridik ve yok olduk...

Türk Milleti, İman Esasları ile örfü bir araya getirmiştir. Tüm Türk Dünyası’nda Nevruz kutlanır. İslam’ı en iyi yaşadığını zanneden Anadolu Türkü, maalesef her türlü yozlaştırılmanın kıskacındadır. Osmanlı’da gelişen Türk Düşmanlığı, Türkiye Cumhuriyeti ile devam etmiştir. Osmanlı’da Türk’e düşmanlık yapan mikromilliyetçi ve bölücüler din kisvesi ile bunu yaptılar. Cumhuriyette ise laiklik ve çağdaşlık adı altında yapıldı Türk Düşmanlığı…

Gidin Anadolu’ya, Türk, Kürt, Sünni, Alevi.. Aynı terbiye ile yaşarlar. Asker Ocağında çok net görünür Anadolu’nun Ortaasya ile bir olmuş, birlik olmuş terbiyesi.

Nevruz bizim bayramımız. Hepimizin.. Osmanlı’da din adına ötelenen örf ve töre, cumhuriyette, çağdaşlık ve laiklik diye aşağılanmıştır. Oysa dindarlığını beğenmediğimiz öncü Türk boyları ile hem Anadolu, hem de Balkanlar İslam oldu. Siz Osmanlı’nın yükselme döneminde ve sonrasında gittiği yerlerde İslamlaşma ve Türkleşme görüyor musunuz? Osmanlı Ordusu Bektaşi idi değil mi? yerli ekol. Hoca Atamız, Hacı Bayramlar, Hacı Bektaşlar, Taptuklar, Yunuslar…   

Şimdi, ne dindarlık adına yürütülen yozlaşma, ayrıştırma ve saklanan gerçek niyet mikromilliyetçiliğe müsamaha gösterilmeli, ne de çağdaşlık vs. diye İman, İslam, töre ve millet düşmanlığına..

Ayrıca, İslam, yerel davranışları ve edebi, kendisi ile uyumlu hale getirmiştir. Allah Resulü (SAV) eskinin İslam ve Kur’an ile uyumlu ve çatışmayan kısımlarını yasaklamamıştır. Sürdürenleri ayıplamamıştır.

Türk Milleti Nevruz’u dini bayramlar gibi görmüş, barışma, kucaklaşma, yardımlaşma günü haline getirmiştir. Ramazan Bayramı, Kurban Bayramı gibi.. Hatta Sultan Nevruz demiştir. Kutsiyet addetmiştir. Buna karşı olanlara bakın, bir kısmı dindarlık adına ne idüğü belirsiz bir şeyh efendiyi Rab edinmiştir. Haberi yok. Sorgulansa bu yapılar altından ne çıkar bilemiyoruz.

Bu gün dinimiz ile ilgili, ne radikalleşen, kendinden başka dindar tanımayan özellikle Avrupa’da tarikat ve cemaat camileri ile ümmeti bölen kesimlere pirim verilmeli ne de sözde ne demekse Türk İslam’ı diye, İslam’ın temel direği, namazı bile reddeden, caminin yanından geçmeyen bir kısım Aleviliğe.. Anadolumda insanımızın çoğu dini menfaatsiz ve riyasız yaşıyor. Şehitlerimiz, bayraklı evlerin çoğu da onlara ait. Millet ve devlet duyguları körelmemiş. Bu gelenekçi ve gerçek dindar kesimler toplumun asıl çimentosu. Bunlar dini bilgileri zayıf kesimler mi? Hayır! Özellikle Doğu Karadeniz ve Doğu Anadolu’da bu ailelerin bir kısmında yöresel olarak tüm çocuklara hafızlık yaptırırlar. Düşünün ailede herkes hafızdır. Bu ailelerin çocukları daha muharip…

Nevruz, Anadolu’da da tüm Türk Dünyası’nda olduğu gibi yerini almalıdır. Bizi birleştirmesi gereken bu gün nasıl oluyor da bölücülüğün sembolü haline geliyor? Malum 18 Mart Çanakkale Zaferi’nin yıldönümü, 21 Mart Nevruz. Birleştir ikisini.. Nevruz ayrıca eskiden Ergenekon’dan Çıkış Günü olarakta kutlanırmış.

Çanakkale Şehidleri, sokaklarımızda anılmalı. Nevruz ile Ergenekon’dan çıkış ve Çanakkale Direnişi mezcedilip “MİLLİ DİRENİŞ VE BİRLİK HAFTASI” olarak kutlanmalıdır. Bu günler tüm Türk ve İslam Âlemi ile koordine edilebilir. Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Türk’ün olduğu her yerde Sultan Nevruz SARI-YEŞİL-KIRMIZI-MAVİ renklerle kutlanmaktadır.

Milletimizi kimseye yem etmeyeceğiz. Bu gün İslam Dünyasına bakın. Radikal dinci ve terör örgütleri de, diyalogcu, sözde ılımlı İslamcılar da yabancı güçlerin bağrımıza soktuğu fitne odakları. Herkes kendisini gerek fert gerek içinde bulunduğu gurupla sorgulamalıdır.

Milletimiz Müslümandır. Dünyanın merkezinde yurt tuttuğu için yeniden büyük devlet olma istidadı olduğu için, medeniyet coğrafyasında lider ve öncü vasfından dolayı, hilafetin sancağı semalarında durduğu için hedeftedir.

Bakıyorum, geleneksel anlamda milli değerlerimize düşman olanlar, komünistler, ateistler kime düşman? “O gitsin, isterse ülke batsın!” diyorlar. Şimdi sözde bir kısım dindar da aynısını söylüyor. Demek ki ağaları ve kocaları aynı dış güçler.. Şimdi O adama, Uzun adama söylüyorum. “Deden Osman Gazi’nin, Sultan Baybars’ın, Alpaslan’ın yozlaşmamış değerleri ile sen de yürü.” Çünkü yanında samimiyetle duran sadece bu necip millettir. Bırak muhalefeti, sırtında taşıdığın siyasi kadrolara bile arkanı dönme. Millet seninle. Şehid olan yiğitler seninle… Yetmez mi?

Nevruz da bizim, sarı, yeşil, kırmızı da… toprak ta bizim devlette.. İman da bizim edep te.. Türk te bizim, Kürt te… Arap ta, Çerkez de. Değil mi ki Müslüman? Sünni de Alevi de bizim.  İman ve İslam yeter bir olmak için bize..

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...