Salı, 26 Nisan 2016 09:06

Güneş Motel’in siyasi, entrikacı mirasçıları

Bir dönemin akıl küpü siyasetçisi ve hatta bu ülkeye dışişleri bakanlığı, başbakan yardımcılığı ve başbakanlık yapmış Sayın Mesut Yılmaz’dan“yuh” denilecek açıklamalar dinlemek gerçekten yakışmadı. 

Anavatan Partisi genel başkanı iken hayatınızın bütün hatalarını bumillete ödeterek beceriksizliğinizi gösterdiniz ve yönetim sistemi ile bir siyasi partiyi bitirdiniz. Bundan ders alamadınız Sayın Yılmaz.

Peki ya “28 Şubat darbesine Erbakan hoca dik dursaydı bunlar olamazdı”demeniz, samimiyetsiz açıklamalarınız ve “Ben çok acı çektim’’ demeniz... Bunları söylerken bir insan utanır Sayın Yılmaz.

Erbakan hocanın indirilmesi için Büyük Kulüp’te yapılan toplantıları, özel davetleri ve Demirel’in Büyükada’da Anadolu Kulüp’ün de organize ettiği özel toplantıları ne çabuk unuttunuz.

Birinci Ordu komutanının yaptığı özel toplantıları ve Genelkurmay’ın sizleri kendi çıkarları için iktidara getirme amaçlı yaptığı çalışmaları ne çabuk unuttunuz.

Demirel’in cesaretsiz, pısırık cumhurbaşkanlığına ancak sizin gibi birkorkak başbakanlık yakışırdı. Bunu da son derece iyi oynadınız Sayın Yılmaz.

Darbecileri aklamak için bin bir şaklabanlıksulandırma senaryoları sıralayabilirsiniz. Ancak mazlum ve mütedeyyin insanlarımızın bedduaları, sizlerin yakasını bırakmayacak. Darbecilerin sizleri iktidara getirmek için bu millete yaptığı büyük ihaneti isterseniz hatırlatalım Sayın Yılmaz: 

Karanlık güçlere ve yabancı ülke monşerlerine verdiğiniz tavizler, uluslararası borçlanmalar, özel kuryelerle gizli görüşmeler ve siyasilerle bazı özel holdinglerden, kamudaki üst düzey yöneticilerden sağladığınız haksız kazançlar...

Bankaların içini boşaltarak aile ve efradınıza özel krediler çekip, bankaların içini boşaltarak dönemin bazı generallerine usulsüz krediler vererek, silah sanayiinde rüşvet ve yolsuzluklar yapıp, gazete patronlarına sınırsız gayrimenkul ve teminatsız banka sundunuz. Kamu bankalarını peşkeş çektiniz. Daha neler neler...

Asıl can alıcı kısmına gelelim: 28 Şubat 1997 ve 2002 arasında cumhuriyet tarihin en büyük soygununa, yolsuzluğuna... Milli Emlak’a ait olan gayrimenkullerinin ve yerlerinin bir talimatla Oyak’a devredilmesi, bu yerlerin Türkiye’nin en önemli ve yerlerinden olması ve halen bir kısmının Oyak’ta olması ve diğer yerlerin özel kişiler üzerinden el altından başkalarına satılması, bir anda gizli varlıklı generallerin türemesi... Bunlar unutulur, yutulur değil Sayın Mesut Yılmaz.

Buradan hükümete sesleniyorum! 

28 Şubat 1997-2002 tarihleri arasında yapılan yolsuzluk mutlaka devletin ilgili birimleri tarafından araştırılsın. 

Bu olanlar Yılmaz Bey’in darbecilerin aklanması için diyet borcu ödediğinin açık göstergesidir. 

Bingöl’deki Meho Ağa, Sincan’da tankları yürüttüğünü ve hatta kudretli talimatla hükümeti devirdiğini söylese hükümeti kurma görevini de Mesut Yılmaz’a verdiğini söylese... 

Vay be Sayın Yılmaz! Tarih hiç bir zaman sizi affetmez. 

Tehdit ve şantajla bazı vekilleri satın alarak grup kurma çalışmaları, bazı holdinglere imar izni verilmesi ve hatta bir gecede ilçe sınırları değiştirilerek bazı gruplara haksız kazanç sağlanmasını ne çabuk unutunuz Sayın Mesut Yılmaz! Uzun zamandır yapılan, imaj düzeltme ve kamuoyu yaratma sanırım. 

Gözardı edilmemesi gereken bir diğer husus ise batı çalışma gurubunun zulmüdür. Binlerce insanın kamu hizmetinden mahrum bırakılması, parçalanan aileler, binlerce gencimizin eğitimden mahrum bırakılması, devletin hiyerarşik düzeninin kişisel çıkarlar doğrultusunda kullanılması... Bunlar sizin döneminizde oldu Sayın Yılmaz.

Adnan Menderes’in boyun eğmeden idama gitmesi, Turgut Özal’ın bütün talimatlara rağmen boyun eğmemesi, Necmettin Erbakan’ın tehditşantajve tanklarla görevden uzaklaştırılması ve daha iktidar olur olmaz aynı entrikalarla karşı karşıya kalan Recep Tayyip Erdoğan... 

Ancak unutmayın ki; Erdoğan’ın iradesi, gücünü halktan alır. 

O, Allah’tan başka kimseden korkmayarak hakettiği yerde halkının milli iradesi ile ayakta duran bir liderdir. Siz de O’nun gibi olabilirdiniz Sayın Mesut Yılmaz.

Nerde sizde o azim, nerde sizde o irade. Bazı şeyleri elde etmek çok güçtür. Şeref gibi güven gibi şeyler parayla alınmıyor Sayın Yılmaz. 

Bir daha aynı Türkiye’yle karşılaşmamak dileğiyle.

Ülkemin güzel insanlarına selam olsun. Dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...