Salı, 03 Mayıs 2016 09:19

Laik devletin temelinde İmam Hatipli olmak

Cumhuriyet ile başlayan laik devlet yapılanması şüphesiz ki sıkıntıları da beraberinde getirmiştir. Bir milletin medeniyetini ve geçmişini silme faaliyetinin, en ağır boyutu ile cumhuriyet tarihinde yapıldığını söyleyebiliriz. 

Bu laik toplumun burjuvazi gençliğinin, atasının kültürünü ve dini geçmişini beğendirmeyerek, batının amaçları doğrultusunda dizayn edildiği açıkça söylenebilir. Onun için her ne kadar cumhuriyet dönemine eleştirilerimiz olsa da, ölümü gösterip sıtmaya razı edilmiş bir toplum gerçeğini gözardı etmememiz gerekir. 

İslam hakikatinin öğretilebilmesi için İmam Hatiplerin açılması çok önemli bir başarı olduğu gibi, dini İslam olan bir milletin içinden ilim misyonerlerinin yetiştirilmesi de şüphesiz ki iyi bir gelişmedir. 

Ancak İmam Hatiplerin kuruluşundan bugüne başına gelmeyen kalmamıştır. Yine, ideolojik saplantıların ve siyasilerin hedef tahtasından hiç düşmemiştir. İmam Hatipleri başarı ölçeğinden uzaklaştırmak için binbir entrikalar düzenlenmiş, türlü kumpaslar kurulmuştur. 

Zaman zaman orta kısımların kapatılması için çalışmalar yapılması, İmam Hatip liselerinin önüne engel konulması, İmam Hatip liselerine geçişin engellenmesi ve hatta birçok eğitim camiasının İmam Hatiplileri dışlaması sadece birkaç örnektir. Bunlar hafızalarımızdan kolay silinecek acılar değil. 

Bunun yanında üniversitelerde İmam Hatip mezunlarına uygulanan çifte standartların, ikiyüzlü politikaların da affedilir yanı yoktur. Bugünlere geldiğimizdeyse kalifiyeli ve idealist İmam Hatipli sıkıntısı çektik. 

Toplumumuzun aynası olan bu İmam Hatipli gençlerin ötekileştirme ve dışlanma politikaları ile birer teröristmiş gibi muamele edilmesi hiçbir zaman vicdanımızca kabul olunmamıştır. 

Suçluluk ve psikoloji üzerine yaptığımız araştırmada, İmam Hatipli olup bunun şuurundaki hiçbir gencimizin, ülkesine ihanet etme yanlışına düşmediğini görüyoruz. Yine İmam Hatiplilerin; teröre de son derece karşı olduğunu görmekteyiz. İmam Hatipli gençlerimizin bayrağına ve vatanına son derece bağlı oluğuna şahidiz. Tek amaçları vatanlarına, milletlerine, devletine ve insanlığa hayırlı bir evlat, Allah yolunda da kul olmaktır. 

Bugünlere geldiğimizde beyinlerde oluşturulan kirli algı ve yönetimler doğrultusunda son zamanlarda süslüman bir neslin, burjuvazi bir İslam yapılaşması gelişmektedir. 

Bununla birlikte eskiden çocuklarının geleceklerini planlarken zeki ve pratik üstünlüğü olan çocuklar özel akademik yapılanmalara ve (toplum arasında Kayserili tüccar mantığıyla) ticarete yönlendirilirken; kendi ayakları üzerinde duramayacağını düşündüklerine de “devlet memuru olur” gözü ile bakılıyordu. 

Son zamanlardaysa ailelerin, bilgisiz ve beceriksiz olan çocuklarını İmam Hatiplere göndermesi oldukça acı bir tablodur. İmam Hatiplere gönderilen  çocuk profillerine baktığımızda evin haylazı, haytasıdır. Bu profilde öğrencilerin kendine çekidüzen vermesi için İmam Hatiplerin kullanılması da affedilir bir şey değil. Muhafazakâr yapımızın seküler sürece tabi olması, sanırım haklı bir eleştiriyi de hak ettiklerinin kanıtıdır. İmam Hatiplerin İslam merkezi gibi bir yapısını öne atarak, samimiyetten uzak olan mütedeyyin ve muhafazakâr yapıların samimiyetsiz tutum ve davranışları, İmam Hatiplerin gelecekteki rol modelleri ve yol haritası açısından da çöküşe sebep olacağı gibi, vebal olarak da sorumluluğu çok ağır olacaktır. Ancak bizler inanıyoruz ki, kemalistçi yapının yıllarca muhafazakâr insanlara baskı ve zulmü nasıl sonuçsuz kaldıysa, bu da sonuçsuz kalacak.  

ÖNDER’in organize ettiği Kutlu Doğum Haftası etkinliği takdire şayan bir organizasyondu. Salondaki tablo herkesi mutlu ettiği kadar, bizleri de mutlu etmiştir. İmam Hatip nesli bu ülkenin bekası açısından önemli harcı olacağı gibi vatan ve millet sevgisi açısından da önemlidir. Bu vesileyle ÖNDER yönetimini kutluyor, Halit Bekiroğlu’nun şahsında bütün İmam Hatipli kardeşlerimi saygıyla selamlıyorum. 

Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « Yeni ANAYASA İNANMAK »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...