Rusya özellikle yaşanan son kriz ile birlikte kültürünün ve insanlarının birbirine çok benzediği bir Türkiye’nin olduğunu müşahede etmiş oldu. Zaten hakikat şudur ki;Türk halkının, Rusya federasyonun içinde aynı dili konuştuğu halklar ile akrabalığı vardır ve dolayısı ile son 15 yıldır ekonomik olarak en iyi seviye kat edilerek ilişkiler en üst düzeye çıkmıştır.
DÜNYA DÜZENİNİ DEĞİŞTİRECEK BİR YAKINLIĞA DOĞRU GİDİLİYOR
Bununla birlikte birileri kasıtlı olarak Sovyetler Birliği döneminde de Rusya’ya karşı yanlış yönlendirmeler yapmış, ilişkilerin önü kesilmiş ve kurulacak yakın dostluklar hep engellenmiştir, tıpkı bugün olduğu gibi. Ancak Rusya uçağının düşürülme olayının bir komplo olduğu kısa sürede anlaşılmıştır. Böylelikle Türkiye’ye karşı dostluk ikiye katlanmıştır. Savaş yıllarında bile düşmanlık etmeyip mertçe savaşan hatta cephede iki tarafın birbirlerine geceleri erzak atarak yiyecek değiş tokuşu yaptığı Türk-Rus halkı artık sıradan değil ciddi bir bütünlüğe ve tüm dünya düzenini değiştirecek bir yakınlığa doğru gitmektedir.
DAHA GÜÇLÜ BİR BAĞ KURULDU
Rusya açısından ekonomik olarak zararların kapatılması, Türk pazarının açılması, gelen mamullerin Rus iç pazarını rahatlatması dışında, Türkiye’nin başkalarının tuzağı sonucu kendilerine düşman edildiğinin öğrenilmesi daha güçlü bir bağın kurulmasına katkı sağlamıştır. Bu bakımdan bundan sonra Rusya,
Türkiye’yi sadece güneyde söz sahibi bir imparatorluğun varisi bir dost devlet ve stratejik ortak olmanın ötesinde hemen hemen tüm platformlarda yanında yer almasını temenni ettiği zararların ve çıkarların ortak olduğu bir ülke olarak görmeye başlamıştır.
TÜRKİYE ŞANGHAY İŞBİRLİĞİ ÖRGÜTÜ’NE KATILMALIDIR
Bu gerçeklikten hareketleyse, Sovyetler Birliği’nin dağılmasından sonra kurulan bağımsız devletler topluluğu ve biraz daha genişletilerek dünyanın doğusundaki bütün ülkelerin iştiraki ile kurulmuş olan Şanghay İşbirliği Örgütü’ne mutlaka Türkiye’nin de dahil olması gerektiği kanısındayım. Bu katılım ile birlikte yeni bir dünya düzeni, güç değişimi ve güç dengesi oluşacaktır. Önümüzdeki yakın süreçte kurulacak Türkiye ve Rusya ortak fonu iki toplumu iyi tanıyan iki kültürü iyi bilen Sayın Talat Enveroviç Çetin gibi deneyimli isimlere yer verilmesi doğru bir karar olacaktır.
GÜVENİN OLDUĞU YER DÜNYANIN DOĞUSUDUR
Türkiye’nin jeopolitik ve stratejik öneminden dolayı yüzyıllardır batı ile arasında görülmeyen duvarın artık fark edilmesi ve hiçbir zaman kalkmayacağının anlaşılması bu ilişkinin sahte olduğunu da ortaya çıkarmıştır. Bu saatten sonra Türkiye’nin olması gereken yer Şanghay İşbirliği Örgütü’dür. Çünkü güvenebileceği dostlar ve ortak çıkarların olduğu yer dünyanın doğusudur.
Özellikle Ortadoğu’da akan kanın ve düzensizliğin sebebi olan DAEŞ türü terör örgütleri, Türkiye’nin ve dünyanın baş belası olmaktadır. Yine aynı batının ve ABD’nin kurduğu bu örgütler ile Türkiye’nin tek başına mücadele etmesi zordur.
Şanghay İşbirliği Örgütü üyesi ülkeler aynı zamanda “terörle mücadele teşkilatı” olarak bir komite de kurmuşlardır. Bu komitede Şanghay İşbirliği örgütüne üye ülkeler kendi istihbaratlarını ve güvenlik teşkilatlarını birleştirmiştir. Böylelikle doğunun, batının ve diğer unsurların saldırılarına direnerek ve terörle mücadele edebilme kabiliyetini artırarak güvenliği sağlanmaktadır. Özellikle Türkiye’nin burada hem PKK hem PYD, hem de dışarıda DAEŞ ve benzeri terör örgütleri ile mücadele edebilmesindeki en büyük faktör ve destek Şanghay İşbirliği örgütü altındaki terörle mücadele teşkilatına üye olmasıyla gerçekleşecektir.
FETÖ VE PKK’NIN DESTEKÇİLERİ AYNI GÜÇLERDİR
Elbette Rusya ile Türkiye arasında yapılacak o kadar çok şey var ki. Bunları kısa zamana sığdırmak çok zor. Ama şunu görüyoruz k bir kere sır perdesi ortadan kaldırılınca FETÖ aracılığı ile Türkiye ve Rusya’nın arasını ABD’nin açmak istemesinin ortaya çıkması ve bunun fark edilmesi yeni günlerin habercisi olmuştur. Öte yandan FETÖ ve PKK’nın işbirliği yapmasının dahi söz konusu olduğu görülmüştür ve bunun ipuçları da vardır.
Rusya ve Türkiye’nin birinci zirvesi 9 Ağustos’ta yapıldıktan sonra Diyarbakır ve Mardin’de saldırılar gerçekleştirilmiştir. Tam böyle bir zamanda PKK’nın düğmeye basması FETÖ, PKK ve PYD’nin kurucularının ve destekçilerinin aynı güçler olduğunu da ortaya koymuştur. Dünyanın batısı, doğudaki bu güçlenmeye elinden geldiğince engel olmaya ve düşmanlık yapmaya devam edecektir. Ama artık biliyoruz ki halkların istediğini hiçbir şekilde kimse durduramaz. Bu bütünleşme ve güçlenme inanıyoruz ki gerçekleşecektir. Rusya Milli Güvenlik Akademisi Uluslararası ilişkilerden sorumlu Bşk. Yrd. Sayın Talat Enveroviç Çetin beyin uçak krizinden hemen sonra Türk Rus yetkililerle sık sık görüşerek aradaki koordinasyonda ciddi etkisi olmuştur. Sayın Enveroviç Çetin beyin Türkiye açısından bir kazanç olarak değerlendirilmesi gereklidir ve önemli sorumluluklar yüklenebilir.
Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun dua ile kalın.
