Salı, 06 Eylül 2016 11:33

İç Barışın Medyadaki Travması ve 15 Temmuz Sendromu

Malumunuz 15 Temmuz hepimize milletimizin yek, iri ve diri olması noktasında tarihi bir sorumluluk yükledi. Ve asil genlere sahip olduğumuzu tarihe bir kez daha hatırlattık. 

Ancak cunta ve darbe sonrası kimi siyasiler ve medya kıvrak zekâyla cambazlığa devam etti. Bazı medya guruplarının demokrat kılıfını kullanarak görsel ve yazlı medyada prim ve rant elde etmeleri gözden kaçmadı. 

İşin ilginç yanı bu durumlara maymun bile dişlerini saydırır. Her akşam demokrat görünümlü yazar ve aydınlar terör seviciliği adı altında yeni algı yönetimini üzerlerine birer vazife alarak sorumluluk yüklendiği görülmektedir. 

Son zamanlarda militan ruhlu yazarların gazete ve TV’lerde boy göstermeleri ve kamuoyunun da yakın tanıdığı isimlerin sipariş üzerine yorum yapmaları, ahkâm kesmeleri affedilir gibi değildir. Özeliklehükümetin bütün başarılı çalışmalarını göz ardı etmeleri ve konuyu sulandırarak gündem dışı söylem ve eylemleri kamuoyuna taşımalarını yeni bir görev olarak üstlendiklerini söyleyebiliriz. 

Gelelim asıl amaçlarına! Sanırım önümüzdeki günlerde yukarıda bahsettiğim yapılanmanın güçlü bir uğraşı var. AK Parti’yi istemedikleri kesin.

Şimdiden alt zemin oluşturarak AK Parti’yi yıpratma senaryolarını devreye koymaya başladılar. Paralı ahmak cambazlar, para yönetim ve maşa sistemini basit yol ve yordamla konuya işliyor ve bu işe bir kısım medyanın talip oluşuğu görülmüştür. 

Paralel ile mücadele ile ilgili hükümetin çok sıkıntıda olduğu gözden kaçırılmamalı. Bakanlık ve kamu yönetimindeki bürokrat ve belediyeler ciddi bir temizliğe tabi tutulacaktır.

HDP’nin bölgede yaptığı siyasetin tıkanma noktasında geldiğinin bilincindeyiz. Sırtını AB ve ABD’ye dayayan HDP’nin iç barışı tehdit ettiğinin de bilincindeyiz. 

HDP’li belediyelerin birer terör yuvasına dönmesi, kamu araçlarının terör eylemlerinde kullanılması ve bölgedeki gücünü kaybettiği için bunu şiddete çevirmesi Türkiye toplumunun büyük tepkisini çekmektedir.Özellikle Demirtaş’ın Avrupa’nın göbeğinde Türkiye’yi tehdit etmesi affedilir değil. 

15 Temmuz sonrası oluşan iyi havaya, demokrasi ortamına bütün siyasilerin katkısı beklenirken CHP ve HDP’nin 15 Temmuz öncesine dönmelerinin altında birileri tarafından yönlendirildikleri gerçeğini aramak gerekir. Bu maksatla güçlü bir demokrasi söylemi herkes açısından elzemdir. 

Sayın Kılıçdaroğlu’nun söylem ve mesajlarındaki aksilik, milli birlik ruhuna aykırı davranması ve yine basit gerekçelerle toplumu gerginliğe sevk ve koordine görüntüsü vermesinin Türk toplumu tarafından iyi gözlemlendiği söylenebilir. Sayın Kılıçdaroğlu’na, daha yapıcı ve ortamı rahatlatacak dayanışma mesajlarına ihtiyaç duyulduğunun söylenmesi gerekir. 

Sayın Cumhurbaşkanının son mesajlarından ve Sayın Başbakan’ın sert talimatlarından anlaşıldığı üzere paralel ile mücadele noktasında başaralı bir mücadele için erken seçim olabileceği söylenebilir. Kanaatimce bu gibi çalışmalar üzerinde AK Parti kurmaylarınca kendi iç bünyelerinde çalışılmaktadır. 

Paralel ile mücadeleyle beraber ulusalcı gruplara da gün doğdu. Durmaksızın artan yeni tutuklamalar ile maşallah ulusalcı hukukçular adliyelerde boy gösteriyor ve neredeyse dosya başına kırk binden başlayan, ucu açık, uçuk paralardan bahsediliyor. Bu sorunun kaynağıysa;kimse paralelcilere yaklaşmak istemiyor veya bulaşmak istememelerinden kaynaklanıyor. Paralele kim elini atsa yanma tehlikesi olur diye birilerinde ciddi rant kapısı oluştu.

Bu öyle bir hal aldı ki adliyeleri fırsatçı hâkimler ve savcılar doldurmaya başladı. İleride gerçekleşmesi mümkün yolsuzluklara karşı devletin gözünü dört açması gerektiğini düşünüyorum. Adalet kirli oyunlara alet edilebilecek bir oyuncak değildir. Bu konudaki önlemler, önlem alınabilecek seviyeyi aşmadan evvel halledilmelidir.

Ülkemin aziz milletine selam olsun, dua ile kalın.

Son Düzenlenme Cumartesi, 10 Eylül 2016 12:44
Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...