Bu aziz milletin mayasında Alparslan’ın kanı, kanında; Selahaddin-i Eyyubi’nin İslam şiarı diyarı var. Sultan Alparslan’ın sefere çıkarken Anadolu’nun İslam sancağı olması uğruna söylediği çok anlamlı ve tarihi bir sözü vardır: “Ya Rabbi! Seni kendime vekil yapıyor; azametin karşısında yüzümü yere sürüyor ve senin uğrunda savaşıyorum. Ya Rabbi! Niyetim halistir; bana yardım et; sözlerimde hilaf varsa beni kahret!” diye dua eder ve sonra atına binerek askerlerine dönüp; “Ey askerlerim! Eğer şehit olursam bu beyaz elbise kefenim olsun. O zaman ruhum göklere çıkacaktır. Benden sonra Melik Şah’ı tahta çıkarınız ve ona bağlı kalınız. Zaferi kazanırsak istikbal bizimdir” der.
Bu cümleler Alparslan son derece zeki olduğunun ve İslam sancağına lider olduğunun resmidir.
Yüz yıla yakındır ülkemiz birileri tarafından bir şekilde idare ediliyordu. Kemalistlere göre aydın ve modern bir ülkeydik. Bu ve buna benzer düşünceler ruhlarını şeytana teslim etmiş batılı dostlarından beslenen ve yağlı cilalı işleri kendilerine tahsis edilen, ekseri cuntacıların sarhoş bayramlarını kutlayan, ülkenin milli servetini batılı dostlarına peşkeş çekmek için kullanan utanmazlığı, hayâsızlığı ve soysuzluğu modernizm altında gizleyen İslam düşmanlarıdır. Son zamanlarda yine azmaya başladılar. Tüm bunlara cevaben bu milletin hamurunda bulunan onur ve şeref yeterlidir.
Bugün baktığımızda Selçuklu’yu, Osmanlı’yı aşağılayan barbar soysuzlar kin ve nefretin esiri olmuş durumda. Daha da kötüsü aydın kişilik kılıfı altında batının uşaklığını itibar saymış Enverciler, Talat Paşalar, hamuru ve mayası bozuk birer İttihat ve Terakkici olduklarını unutmamalılar.
Ne acıdır ki tarihin her döneminde İslam’ın içine gizlenmiş fitneci bir grup mevcuttu. Melik Şah’ın da birçok hükümdar gibi zamanında bir suikasta uğramasının altında yine İslam’ın içine gizlenmiş fitne sebep olmuştur. Bugün baktığımızda aynı fitne görevini Vatikan’ın esiri FETÖ üstlenmiş olup fitne geleneğini sürdürüyor. Tarihteki fitne eseri suikastları günümüze uyarladığımızda aynı oyunun Reis-i Cumhur üzerinden oynandığını görebilirsiniz.
Etrafımızı saran “bugünün fitne beşiği” küresel örgüt ve baronları modern terör yapılanmasını devreye almış durumda. Buna en güzel cevap şudur; bundan böyle kendi göbeğimizi kendimiz keseriz. Kimseye muhtaç olmayacak azim ve gücümüz olacaktır.
Şunu unutmayalım! Dedim ya bu aziz milletin mayasında sultan Alparslan ve Eyyubi’nin kanı var. İşte bu asil soylu kan İslam’ın hizmetkârıdır. Türk, Kürt ve Arap ataları bu soylu kanı damarlarında taşır.
Türkiye’nin bölgede aktif ve caydırıcı gücünü kabullenmeyen emperyalist güçler ve maşaları her gün terör eylemlerine bizleri maruz bırakarak yıldırma senaryolarını devreye aldılar. Hükümetin, kafasını kuma gömmek yerine düşmanın kim olduğunu ve nasıl bertaraf edilmesi gerektiğini yorumlaması birilerinin zoruna gitmiş olmalı.
Son zamanlarda terör örgütlerinin bütün imkânlarını sergileyerek soysuz saldırılarda bulunmasa tamda bahsettiğim konuya işaret ediyor.
Şemdinli saldırısının temelinde Musul operasyonunun unutturulması vardır.
Artan canlı bomba eylemlerinin sebebi Türkiye’nin elini Ortadoğu’dan çektirmeyi arzu etmektir.
PKK ve FETÖ saldırılarının temelinde Fırat Kalkanı’nı durdurma arzusu yatar.
Eli kanlı, kaypak milletler arzularını tatlı dillerini çevreleyen kanlı dişlerle dile getirir, kan dökerek söz dinlettirmeye çalışırlar.
Bu aziz millet bu alçak yapıyı 15 Temmuz’da nasıl bertaraf etiyse, bu hain saldırıları da bertaraf edecek güce ve kabiliyete sahiptir!
Örgütün kış yapılanmasında eksik kalması ve istediği desteği bölge insanından görmemesi, devletin aralıksız olarak operasyonları sürdürmesi sonucu örgütün eylem ve suikast timlerini devreye aldığı dikkatlerden kaçmamalı.
Daha da önemlisi; belki de uzun bir aradan sonra bölgedeki aşiretlerin devletine ve milletine güveninin artması örgütü çileden çıkardı. Doğu’daki Kürt aşiretler İngilizlerle anlaşma yapmış; Kürtlerin Doğu’da Batı’ya hizmet etmesi karşılığında tüm borçları silinecekmiş… Sözüm ona sözde ulusalcı bazı beyaz Türk sınıflarının Doğu’ya dair atıp tutmaları içi boş yalanlar zincirlemesidir. Bir albayın kalkıp da bu tarz kışkırtıcı cümleler kullanarak önemli bir süreci olumsuz yönde etkilemeye çalışması, omzunda rütbe bulunanın Batı’ya hizmet etmediği anlamını taşımaz.
Bu milletin damarında Alparslan’ın ve Selahaddin-i Eyyubi’nin kanı aktığı sürece asla çapulculara ve baronlarına yer vermeyecektir.
Bir diğer önemli noktaysa; “paralel yapının ihraç edilmiş polis ve askerlerinin bugün PKK’nın nasıl uşağı olduğunu görün!’’ Emniyetin bazı bilgilerini PKK’ya veren FETÖ ve kamuda çalışan PKK sempatizanları istihbarat raporlarını PKK’ya militan toplama ve eylemlerde adli sicil durumlarına göre personel ve lojistik tahsis etmede kullandığı halde paralel hâlâ din, iman, İslam diyebiliyorsa Allah onları ıslah etsin.
Ülkemin aziz milletine selam olsun. Dua ile kalın.
