Çarşamba, 02 Kasım 2016 06:44

15 Temmuz'dan Sonra Türk Ordusu'nun Durumu

15 TEMMUZ'DAN SONRA TÜRK ORDUSU'NUN DURUMU

"Allah bir daha bu Millete İstiklal Marşı yazdırmasın!" demiş merhum Mehmet Akif. Ancak 15 Temmuz akşamı bu Millet verdiği İstiklal Mücadelesi ile az daha yeni bir İstiklal Marşı yazdıracaktı. Allah'ın yardımı, Milletimizin kahramanlığı, Ordumuzun içindeki Millî askerlerimizin kışla içinde Fetöcü hainlere karşı vermiş olduğu ölümüne mücadele  ve Emniyet güçlerimizin gözünü kırpmadan şehadete koşması neticesinde ülkemiz uçurumun kenarından döndü.

Akabinde öncelikle Silahlı Kuvvetler içinde bulunan Fetöcülerin temizliği başladı. Son Kararname ile 1677 amiral, subay ve astsubay ordudan ihraç edildi.

Genelkurmay Başkanlığı’nın internet sitesinde yer alan açıklamaya göre, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde general/amiral sayısı 358’den 206’ya indi. Subay sayısı 39 bin 353’den, 29 bin 946’ya düşerken, astsubay sayısı da 96 bin 593’den 67 bin 646’ya indi. (Yeni rakamlara; Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri Komutanlığı personeli hesaplanarak ulaşılırken, Jandarma Genel Komutanlığı, İçişleri Bakanlığı’na bağlandığı için personel rakamlarından çıkarıldı.)

NATO içinde en büyük ve güçlü ikinci Ordu olan Türk Silahlı Kuvvetleri, Ordu içindeki bu temizlikle acaba zayıfladı mı diye Türkiye düşmanları ülkeler adeta kulaklarını diktiler. Hemen arkasından aleyhte propagandaya başladılar.

Reuters, 15 Temmuz darbe girişimi sonrası Türk ordusunun kırık dökük bir güç haline geldiğine dair bir haber analize yer verdi. Reuters’e konuşan Washington merkezli düşünce kuruluşu Atlantik Konseyi’nin Türkiye uzmanlarından Aaron Stein; "Türk ordusu artık kırık dökük bir güç ve düzelmesi yıllar alacak. Darbeciler haydut bir fraksiyonun çok ötesinde. 2. Ordu Komutanı Adem Huduti’nin kaybedilmesinin ötesinde, tüm güvenlik aygıtı artık PKK ve IŞİD’in yanı sıra bir başka tehdide daha odaklanmak zorunda" diye konuştu.

TSK hakkında yazıları bulunan Gareth Jenkins; "15 Temmuz’dan beri gördüklerimiz Türkiye ve TSK üzerinde gelecek 20-30 yıl etkide bulunacak bir sürecin başlangıcı. Devasa bir etkisi olacak. Son derece siyasileşen bir ordu göreceğiz. Kaçınılmaz olan güven kaybının operasyonel kabiliyetler üzerinde olumsuz etkisi büyük olacak" öngörüsünde bulundu.

Eski NATO Avrupa Müttefik Kuvvetleri Yüksek Komutanı James Stravridis de Stravridis Foreign Policy dergisine verdiği mülakatta şunları ifade etti: "Darbe girişiminin sonuçları, Türk ordusunun hazır olma durumuna korkutucu bir etki yapacaktır. Tam teşekküllü müttefiklik faaliyetleri kapsamında görevlerini yerine getirme kabiliyeti üzerinde güçlü olumsuz etkisi olacak. Darbe sonrası ordu maalesef iç ihtilaflara, bitmek bilmeyen soruşturmalara ve sadakat denetimlerine çok keskin biçimde odaklanacak, yani bir kurum olarak hayatta kalma mücadelesi verecek."

Yukarıdaki tabloda da görüldüğü gibi topyekun Türkiye'ye ve TSK'ya karşı müthiş bir karalama, yıpratma, zayıf gösterme ve olumsuz algı oluşturma gayreti açık bir şekilde ortadadır.

Eski bir subay olarak şunu söylemek istiyorum. Silahlı Kuvvetler'de görev yapan her askerin mutlaka bir yedeği vardır. Hatta yedeğin de bir yedeği vardır. Sivil Bürokrasi'de ve bir çok devlet dairesinde olduğu gibi bir kişi izne gitti ya da emekli oldu diye işler kalmaz, sistem tıkanmaz. Darbe girişimi sonrası Fetöcülük veya sair sebepten Ordu'dan ihraç edilen askerlerin görevini aynı dakika en az onlar kadar tecrübeli yedekleri üstlenmiş durumdadırlar.

Geçen gün hala görevde olan bir Albay'a "Ordu'dan bu denli subay, astsubayın atılması muharebe gücünde ve komuta pozisyonunda bir zafiyete yol açtı mı veya bundan sonra açar mı?" diye sordum. Albay; "Fetöcü hainlere karşı yapılan bu temizliği bir "SEYRELTME" olarak görmek lazım. Aksine bu temizlikle TSK'nın muharebe gücü artmıştır." dedi.

Hakikaten bağ bostan işinde de tohumlar ekildikten bir müddet sonra çapalanarak aradaki otlar ve cılız, hastalıklı fideler alınır, temizlenir. Sık olan fidelerin bir kısmı feda edilerek seyrekleştirilir. Geriye kalan fideler az olmasına rağmen daha gür büyür, daha çok ve daha kaliteli ürün verir.

Dünya TSK'da tam bir akamet ve fiyasko beklerken Başkomutan Recep Tayyip Erdoğan'ın talimatıyla Ordumuz Fırat Kalkanı harekatını gerçekleştirdi. Koalisyon güçlerinin  (ABD'de dahil) üç yıldır elde edemediği, başaramadığı, ulaşamadığı hedeflere TSK bir hafta gibi kısa bir sürede ulaştı ve hedeflediği alanı DEAŞ'tan temizledi.

Ayrıca PKK terörüne karşı şimdiye kadar yapılan en etkili operasyonlar gerçekleştirildi. TSK teröre karşı yıllardır uyguladığı savunma pozisyonundan taarruz durumuna geçti.

TSK'dan terör örgütü PKK'ya her operasyon öncesi istihbarat vererek kaçmalarına imkan sağlayan Fetöcü hain Paşaların, Subay ve Astsubayların temizlenmesi Ordunun teröre karşı başarısında ana etken olmuştur.

TSK'nın gerek dışarda ve gerekse içerde kazanmış olduğu fevkalade başarılar uluslararası arenada dostlarımızı (!) adeta şok etti.

Yine Fetö'nün Millî Ordu'ya kumpas kurmasıyla (Ergenekon vs) hapse düşen birçok General, subay, astsubay haksızlığa uğradıklarını düşünmekteler ve yıllar süren bu süreçte aileleriyle birlikte perişan olmuşlardır. Fetö kumpası mağduru askerlerin önemli bir bölümü Hükümet'ten bir gönül alma beklemektedirler.

Gönül kırgınlığına rağmen "Seçilmiş Hükümet'e bağlı ve Cumhurbaşkanımız'ın emrinde", TSK'dan ve Devletten Fetöcü hainlerin temizlenmesinden sağduyu sahibi, vatansever herkes gibi onlar da memnunlar.

15 Temmuz bir daha göstermiştir ki; "Türk Milleti asker bir Millettir!" Yaşlı-genç, kadın-erkek, çoluk-çocuk demeden; vatan için, millet için, bayrak için, din için, hürriyet için, millî irade için, dahası Allah için seve seve, "Bir gül bahçesine girercesine, kara toprağa tereddütsüz gireceğini" dost düşman tüm aleme göstermiştir. Artık gerisini düşmanlar düşünsün, Vesselâm..

Hakverdi ALTUĞ

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...