Çarşamba, 16 Kasım 2016 13:11

ABD Üstü Derin Devlet Yapılanması

Değerli okuyucularım bu haftaki köşe yazımızda ABD derin devleti tarihine odaklanma ihtiyacı duydum. Siz de takdir edersiniz ki derin devlet yapılanması sadece Türkiye’de değil küresel sermayenin hükmettiği yeryüzünde birçok devlette mevcuttur. 

Çoğu zaman arkadaş gruplarımızla yaptığımız sohbetlerimizde emin olunuz ki her beş sohbetin biri mutlaka derin devlettir. Bu derin devlet sohbetlerinin çok büyütüldüğünün de farkındayız! Ancak şunu unutmayalım ki yeryüzündeki derin devlet yapılanması herkes tarafından da bilinen yedi Yahudi aile tarafından organize edilmektedir. Dünya ekonomisinin %56’sını yöneten amaç ve simetri savaşları için türlü alçaklığı, barbarlığı, insanlık dışı uygulamaları yapmaktan çekinmeyen siyonizmin ana karakterlerinden beslenirler. 

ABD’nin iki yüzyıllık geçmişini incelediğimizde ABD toplumunun Latin, Galler ve Avrupa ırklarından şekillendiğini ancak hiçbir zaman bu ırkların ABD yönetimlerinde iradelerinin sözkonusu olmadığını söyleyebiliriz. Hatta ABD hıristiyan kültüründe evanjelik yapılanmanın, Yahudilerin emrinde olması gerektiğine inanan zavallı hristiyanlardan müteşekkil olduğunu hatırlatmakta yarar var. Bu öyle bir psikoloji ve yönetim sistemidir ki, subniminal algı yönetimi ile Amerika’daki hristiyanların %70’inin Yahudi biat kültüründe yetiştiğine inanılmaktadır. Bu yapı Orta Asya ve diğer birçok Amerika’daki yaşayan halkların üzerine baskıcı bir tutum olarak da görülebilir. Dünya Yahudi lobisinin küresel yapılanması; yalnızca İsrail’i yöneten değil İngiliz Kraliyet ailesini de yönetendir ve şüphesiz ki ABD’yi de yönetmektedir. Hatta bu subniminal algıdan dolayı birçok İslam ülkesi de bu aileler tarafından yönetilmektedir diyebiliriz. ABD nüfusunun yalnızca %3’ü Yahudidir. Bu %3’lük nüfus ABD politikalarının %80 yönetir ve aynı yapının yine dünya ticaretinin %60’ını dizayn eden ve yöneten, yeni dünya düzeni ekseninde ABD şahin politikalarının egemen unsurları olduğunu da açıkça söyleyebiliriz. 

Biraz da Clinton ve Trump arasında geçen ABD seçimlerinin analizine kısaca bir göz atalım. Clinton veya Demokratlar sosyalistçi bir yapıdan beslenmektedir. ABD kültürünün etnik yapılarını Demokrat parti üzerinden daha net görebiliyoruz. Ancak ABD tarihinde Demokrat partiyi iyi incelediğimizde Afrika’dan Orta Asya’ya, Ortadoğu’dan Uzakdoğu’ya, Baltık’dan ABD kıtasına kadar etnisite yapılarla çok iyi çalıştığını, etnisite ve ırk üzerine çok vaadlerde bulunduğunu ve ABD’nin ikiyüzlü devlet politikası olduğu açıkça görülebilir. Bunun örneklerine bakarak Demokratların ABD çıkarlarına hizmet eden siyasi bir kullanım mekanizması olarak Pentagona maşa görevi yapmaktan başka bir amacının olmadığı da görülmektedir. ABD’li Demokratların özgürlük vaadiyle çıkış ve söylemleri, bugüne kadar yeryüzünde dökülen kanın ve yaşanan büyük acıların sebebidir. Yine bir başka örnek yeryüzünde var olan devletlerin “Dünya Derin Devleti’nin” ABD politikaları ekseninde, demokratları kullanarak mevcut anayasal ve monarşi sistemindeki devletleri bölüp, parçalayıp ABD çıkarlarına hizmet edinceye kadar dizayn etmeye çalışılır. 

Ayrıca Demokrat partiyi yönetenlerin de büyük oranda Yahudilerden oluştuğunu göz ardı etmemek gerekir. “Cumhuriyetçilerin de Yahudilerden oluştuğunu söylemeliyiz.” Cumhuriyetçilere bakacak olursak ABD’nin şahin politikalarının bekçisi olan ve ABD çıkarlarını yeryüzünde en net devlet politikası olarak gören bir siyasal sistemdir. Ancak 1960’dan bu yana Cumhuriyetçiler Türkiye politikaları karşıtı gibi gözükse de, Türkiye’nin en iyi kazanımlarını Cumhuriyetçilerden elde ettiğini söyleyebiliriz. Dönem dönem Rusya İran ve Araplarla olan ilişkilerimizde kısmen de Avrupa olmak üzere en büyük destekçimiz Cumhuriyetçilerden oluştuğu görülmektedir. 

ABD’deki devletin beyin takımının ve devlet doktorin yapılanmasının en üst seviyede Cumhuriyetçilerden oluştuğu unutulmamalıdır. Cumhuriyetçilerin bir diğer özelliği hangi iktidar olursa olsun var olan demokrat veya sistemli rejimlerin tamamıyla işbirliği içinde olan ve ABD çıkarlarını gözeten kurumsal bir devlet hafızası olduğunu da görmekteyiz. İslam karşıtı söylem ve mesajlarına bakıldığında, buna zıt anlamda Yahudilerin üst seviyede korunması anlamına geldiğini, Ortadoğu’daki Yahudi çıkarlarını korumak için bir ABD devlet politikası olduğu da göz ardı edilmemelidir. 

Konuyu tekrar özetleyecek olursak, “Hayır gördüklerimizde şer, şer gördüklerimizde hayır vardır.” Trump’ı sevemeyebiliriz ancak FETÖ terör örgütü başını Türkiye’ye teslim edecekse neden sevmeyelim …  

Aziz ülkemin insanlarına selâm olsun, dua ile …

Son Düzenlenme Perşembe, 17 Kasım 2016 16:04
Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...