Cuma, 24 Şubat 2017 02:56

Başörtü Ayıbı ve 28 Şubat Karanlığı

Hayat..

Yan yana kir ve nur akan oluklar misali..

Hayat…

Aynı gün sevindiğimiz doğumlar, yandığımız ölümler misali…

Bir 28 Şubat’lı günlerde çok sevindik. En sonunda Şanlı Ordumuzdaki başörtüsü ayıbı da bitti. Artık isteyen hanım personele ve talebe kızlarımıza başörtüsü istihkak olarak verilecek.

Bu müjdeli haberleri aldığımız güzel günlerde 28 Şubat karanlığının mahkemesi görülüyor. Maalesef Medya gereken ilgiyi göstermiyor. Cumhurbaşkanlığı Sisteminin oylanacağı şu günlerde bu büyük bir aymazlık ve sosyal sorumsuzluk değil midir?

Biz neden Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçmeyi istiyoruz? Azınlığın çoğunluğu, atanmışların seçilmişleri ve Milletimizi baskı altına almasına engel olmak için değil mi? Biz 28 Şubat’ın o baskıcı, faili meçhul yüzlerce cinayet işlenen günlerini, eğitimden yoksun bırakılan kızlarımızı, Şanlı Ordumuzdan ve devlet kurumlarından atılan mütedeyyin insanlarımızı, hortumlanan bankalarımızı, yurt dışına kaçırılan paralarımızı, İsrail’e peşkeş çekilen askeri ihaleleri, beş tane İHA’na mahkûm edildiğimiz günleri, bir yanda PKK katliamları, diğer yanda cami önü esrarkeş şeriatçılarını! Kalkancıları,  Milletimize şimdi hatırlatmayacağız da ne zaman hatırlatacağız?

28 Şubat..

1000 yıl süreceği iddia edilen postmodern darbe…

Mimarı kim? Ya başrol oyuncusu?

Nurlu Demirel değil mi?

Bu Demirel’i kim nurlandırdı böyle?..

Çıkaracağımız çok dersler var çok…

FETÖ ihaneti tek başına mı? Geçmişte kimlerle kol kola girdi? Şimdi kimlerle kol kola? 1960’lı yıllardan sonra doğup büyümeye çalışan Siyasal İslamcı Mücadeleler ki en genel anlamda MTTB’nden doğan Ülkücü ve Akıncı (Milli Görüşçü) siyaset neden Türkiye’deki gelenekçi cemaat, tarikat vb. STK’nca desteklenmedi? N. Erbakan Hocama ve Başbuğ A. Türkeş’e en galiz iftiraları kimler attı? Erbakan’a “Bir abdestle beş vakti kılar ya da bir vakti her gittiği yerde birkaç kez kılar.” gibi solcuların aklına gelmeyecek iftiraların sahipleri kimler? Siyasal İslamcı gençliğin yetiştiği temel okullara yani İmam Hatiplere kimler düşman oldu, sadece CHP zihniyeti mi? Masonik ve seküler birilerini nurlandıranlar aynı dönemde rahmetli Türkeş’in ırkçılık yaptığından dem vurup tekfir etmediler mi?

Konu bu mu? Hayır! Ancak FETÖ geçmişte birileri tarafından İzmir Cemaati diye büyütülüp şimdi de özellikle 15 Temmuz Süreci ve sonucu itibari ile batı ülkelerince himaye edilirken paralel olarak Türkiye’deki seküler, 28 Şubatçı, sözde Kemalist birilerince de destekleniyor. Hatta Marksist, kansız PKK ile dahi paslaşıyor. Ayrıca hala FETÖ ile aynı safta duran sözde Nurlu birileri var. Bu adamlar çıkarttıkları gazetelerinde her gün İngiltere’den bir mesaj, açıklama yayınlıyorlar. Milletimiz tüm bu süreçleri doğru okumalı. 40 yıl yurdumun meydanlarında Kur’an-ı kerim öpüp derslere katılan Nurlu Demirel, 28 Şubat Sürecinde okul kapılarında gözyaşları döken küçücük kızlarımıza “Arabistan’a gidin!” diyecek kadar vicdansızdı değil mi?

Müslüman Türk Milleti..

Kürt, Türk, Sünni, Alevi, Şii, Abaza, Çerkez, Gürcü, Boşnak, Pomak, Arap vs. demeden bu milletin tertemiz balaları..

Oyun büyük. Bilin ki ateist, Marksist PKK, DHKPC, PYD, TİKKO vb. nasıl dış güçlerin ülkemizdeki fahişeleri ve hainleri ise, şeriatçı ve hilafet devleti kurma iddiasındaki IŞİD, El-Kaide, Boko Haram vb. sözde İslamcı örgütlerde aynı. Kurucuları, silah sağlayanlar hep aynı eller. Bu eller bilin ki 28 Şubatçı Devlet terörünün de arkasındaki ellerdir. Oynatan aynı, kuklalar farklı.

Bu gün DHKPC’nin katilleri de ABD, Almanya, Belçika, Fransa, İngiltere vb. batı ülkelerinde, PKK/PYD teröristleri de, FETÖ’cü hainler de. Bakın Yunanistan bile bize kaçak hainleri vermiyor.

Ey Milletim.

Bilin ki düşman her yönden saldırıyor. Bize “zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı seçecek feraset ve cesaretle” çalışmak, birbirimize sımsıkı kenetlenmek düşüyor. 150 yıldır ilk kez ordumuz “En iyi savunma taarruzdur.” harp prensibince ülke savunmasını sınırlarımızın dışına taşıdı. Ordumuzun silah, teçhizat ve mühimmat konusunda dışa bağımlılığı kalmadı denebilir. Düşünün Almanya ve Batılı Müttefiklerimiz/düşmanlarımız şirketlerine ve vatandaşlarına resmen “Türkiye ile ticari ilişkilerinizi kesin, turist olarak dahi gitmeyin.” derken, içimizdeki hainler doların 5000 TL’sına çıkmasını bekleyip dışarıdaki sahiplerinin emirlerini uygularken dahi ülkemiz yürüyüşüne devam ediyor.

Ey Büyük ve Şerefli Milletim..

Arslanlarını farelere boğdurma artık. Bozkurt yürekli yiğitlerin yine dirilsinler, mazlumların muştucusu olsunlar. Şimdi toparlanma ve yeniden ayağa kalkma zamanıdır. Cumhurbaşkanlığı Sistemi ile gelecek istikrar, seçeceğin şuurlu, imanlı, çalışkan ve yiğit evlatlarınla taçlanacak ve sen mazinden de aldığın güç ile geleceğe daha dik ve güçlü yürüyeceksin. Unutma, senin bu topraktaki yürüyüşün kutludur.

Şairin dediği gibi;

“…………….

Al kanla sulanan vatan aşkına

Ol yeşil sancağı tutan aşkına

Muhammed (S.A.S.) aşkına, Kur’an aşkına

Sen yürü ardından dağlar yürüsün

Ardından asırlar, çağlar yürüsün

Karşıda Resulün o nurlu izi

Bir kutlu sefere çağırır bizi

Ey Asımın nesli duy sesimizi

Sen yürü ardından dağlar yürüsün

Ardından asırlar, çağlar yürüsün.

Adnan Özkan”

Cumhurbaşkanlığı Sistemine geçişte göstereceğimiz kararlılık, 28 Şubat İhaneti’nin pis izlerini silecek, 28 Şubatçı kadroların suratına bir şamar gibi inecek.

Ey Milletim. Çok söze ne gerek..

Cumhurbaşkanlığı sistemine “Hayır” diyenlere bak. Teröristlerin her türü, PKK, HDP, FETÖ, DEAŞ, maalesef CHP vs. Tabii terörü himaye eden sözde dostlar dış güçler. Yani üst akıl dediğimiz düşmanlarımız. Hepsi “Hayır” diyor.

Haydi Yurdumun Fedakar Evladları.. Anayasa değişikliği ne getiriyor okuyun, sorun, öğrenin. Sonra da çıkın sokaklara… Kapı kapı dolaşın, selamlaşın mazlum milletimizle ve sevgiyle anlatın. Bilin ki, teröristler hep birlikte “Hayır” diyor ama her “Hayır!” diyen de terörist değil.

Diriliş yürüyüşümüz durmamalı.

28 Şubatı iyi anlatın. Devlet kapılarından çevrilen hanımları, şehid oğlunun madalya törenine başındaki yazmasından dolayı alınmayan anaları anlatın. Hortumlanan bankaları, kendisini seçen Başbakanın suratına kitap fırlatıp ülkede kriz çıkartan Cumhurbaşkanlarını anlatın. Şehid cenaze namazında bulunup, namaz kılmayan generalleri de anlatın.

Geçmişin “Açık oy, gizli tasnif seçim sistemlerini ve halkımıza dayatılanları iyi anlatın.

Atanmış Cumhurbaşkanlarını anlatın. Halkın seçtiği Cumhurbaşkanının elleri bağlanmamalı, seçilmiş bir de Başbakan.. Yürütmenin çok başlılığının doğuracağı mahzurları, koalisyonları anlatın.

FETÖ’yü anlatın. Ülkemizde azınlıkların çoğunluğa hâkim olma çabalarını ve sizin tüm düşmanlarınızı anlatın. FETÖ’den PKK’ya..

Gelecek güzel günler için, geçmişin alçaklıklarını ve ihanetlerini bir daha yaşamamak için Milletimizi daha bilinçlendirmek gerekir.

Çıkın evlerinizden. Sokaklarda, sosyal medyada, evinizde her yerde mücadele edelim, edelim ki bir daha ne 12 Eylüller gelsin ne de 28 Şubatlar.. Tarihin çöplüğüne Milletçe gömelim kötülükleri…

Güzel günler görmek temenni ve duası ile…

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...