Eşref-i mahlukat olan insanoğlu şerefli bir yaşam için herşeyden önce dostunu, düşmanını bilecek!

16 Nisan Anayasa Değişikliği Referandumu ile Türkiye kabuğunu kıracak, önünü açacak köklü bir sistem değişikliğine gidiyor. Dostlarının olduğu kadar düşmanlarının da gözü Türkiye'nin üzerinde.

Referandumda doğal olarak bir Evetçi grup var, bir de Hayırcı grup. İlan ettikleri üzere Ak Parti ve MHP Evetçi, Siyasi partilerden CHP, HDP, Saadet Partisi Hayırcı.

Destici'nin genel başkanı olduğu BBP ise her zaman olduğu gibi kendi tabanıyla bile ters düşmeye devam ediyor. Bu referanduma dair net fikrini açıklayamayan Destici, kendisi Hayır'a meyilli olmasına rağmen tabanı Evet dediği için "tabanımızla istişaremiz sürüyor, istişaremiz bitince ona göre karar vereceğiz" gibi yuvarlak laflarla geçiştiriyor.

Saadet Partisi evlere şenlik! Erdoğan karşıtlığı onlarda moda oldu. Bu yanlış tutumları nedeniyle tepe taklak gidiyorlar. Özellikle propaganda yaparken CHP ve HDP ağzıyla Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı hedef alacak olan Saadet ve BBP liderlerine şunu hatırlatmak isterim.

Sizden önce  genel başkan koltuğunda oturan bazı partilerin liderleri Erdoğan’a veryansın edenlerken, o liderlerin şimdi Ak Parti ve Hükümet kadrolarında Erdoğan'ı en çok savunan pozisyonda olduklarını hatırlatmak isterim. Size tavsiyem milletle ters düşmeyin, fazla ileri gitmeyin!

Hepimizin bildiği gibi, Hayırcı grupta bir de PKK, DHKP-C, FETÖ gibi, terör örgütleri,  illegal yapılanmalar var.

ALMANYA ALENİ DÜŞMAN

AB'nin ve onun lokomotifi olan Almanya'nın Türkiye ve Tayyip Erdoğan rahatsızlığı tamamiyle gün yüzüne çıktı. Hayırcı gruba Almanya, Avusturya, Belçika ve Hollanda alenen dahil oldular. Diğer AB ülkeleri de bugünlerde bu koroya dahil olurlarsa süpriz olmaz.

Almanya Osmanlı'dan ve NATO'dan gelen müttefiklik hukukumuza rağmen fevkalade bir hırçınlık, agresiflik ve hazımsızlıkla ülkelerinde yaşayan milyonlarca Türk seçmene propaganda yapmak isteyen Ak Parti'li Bakanlara müsaade etmemekte, ancak buna mukabil Hayırcı gruptan CHP ve HDP ile terör örgütlerine her türlü imkan ve kolaylığı sağlamaktadır.

Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanı'na Demokrasi Mitingi'nde sinevizyon ile konuşmasına müsade etmeyen Almanya, PKK elebaşılarını aynı yöntemle Türkiye aleyhinde programlarda konuşturmaktadırlar.

Almanya ve AB'nin Türkiye'ye karşı hasmane tutumunu ve daha da ilerisi düşmanca tutumunu anlamak hiç de zor olmasa gerek!

Yıllardır PKK ve DHKP-C gibi Türkiye düşmanı terör örgütlerini destekleyen kim?

Altı ağacı bahane edip, Gezi olaylarını organize ederek Hükümeti yıkmaya çalışan, Başbakan'dan 3. Köprü, 3. Havalimanı, Kanal İstanbul projelerinin durdulmasını talep eden kim?

15 Temmuz Darbe girişiminin ardındaki güçler kimler?

Cevap çok basit! Ülkelerinde seçilmiş Türk Hükümeti'nin Bakanlarının seçmenleriyle buluşmasına müsade etmeyip, terör örgütlerinin Hayır çalışması için en işlek caddelerini tahsis eden kimlerse, onlardır!

Almanya ve AB yıllardır Türkiye'yi bölmek için en hassas noktalarımızı taciz ettiler, Türk-Kürt, Alevi-Sünni, Sağ-Sol diyerek bizi ayrıştırmaya çalıştılar. İki gün önceki Diyarbakır Hani'de ellerinde ay yıldızlı al bayraklarımızla binlerce Kürt vatandaşlarımızın "Teröre Tepki yürüyüşü ve Evet'e destek açıklamaları" Avrupa'nın kirli oyunlarının çöktüğünün en güzel göstergelerinden biriydi.

Görüldüğü gibi Avrupa ve Almanya Türk Milleti'ni tanıyamamış. Türk Milleti her zaman mağdurun ve masumun yanında olur. Devlet ve Millet düşmanlarının isteğinin tam tersini yapar.

Alman HAYIR diyorsa Türk Milleti EVET diyecektir. Almanya Erdoğan düşmanlığı yapayım derken Erdoğan'a destek olmaktadır.

Ne diyelim, onların bir hesabı varsa, Allah’ın da bir hesabı vardır, vesselâm..