Cumartesi, 09 Eylül 2017 10:10

Kuzey Irak Referandumu ve Dicle Kalkanı Harekatı

Irak'ta Saddam Hüseyin rejimini deviren ABD işgali sonrası ülkenin yeni anayasası 2005 yılında kabul edildiğinde, Kerkük ve diğer "tartışmalı" bölgelerin akıbeti başlangıçta 31 Aralık 2007 tarihine kadar yapılacak bir referanduma bırakılmıştı. Ancak söz konusu referandum bir türlü yapılmamıştı. Irak Anayasası'nın 140'ıncı maddesi, Kerkük'ü "bir bölgeye bağlı olmayan vilayet" olarak tanımlıyor.

1991'den bu yana Kuzey Irak bölgesinin nüfus yapısı Batının desteği ile KÜRT'ler lehine değiştirilmiştir.(http://metinayisigi.com/turkmen-meselesi-ve-turkiyenin-kuzey-irak-politikasi-2/)

KERKÜK,Körfez Harbi sonrası 36 ncı paralelin güneyinde kaldığı halde 2014 'te DEAŞ tehdidinden sonra kargaşadan yararlanılarak IRAK Kürt yönetimine bağlanmıştır. İşin garip tarafı o günlerde ,TÜRK ORDUSU'nun BAŞİKA'da bulunmasından rahatsız olan İBADİ nedense KERKÜK'ün bölgesel yönetime bağlanmasına ses çıkarmamıştı.

Türkiye ise ,Barzani ile imzaladığı petrol anlaşmaları nedeniyle bölgenin ve Kerkük'ün Kürtleştirilmesine temkinli yaklaşmıştı.

25 Eylül'de yapılacak Referandum, IRAK'ın bölünmesi gibi bir sonuç üretirse «FIRAT KALKANI» harekatını zorunlu kılan gerekçeler bir "DİCLE KALKANI HAREKATI" 'nı gündeme getirebilir.

Çünkü TÜRKİYE ,Irak Türkmenlerini oluşturan TELAFER (%92 Türk'tür) ,ZAHO, ESKİ KELEK, MUSUL, KERKÜK, ERBİL, TUZHURMATU,TAZEHURMATU, KIFRİ, KARATEPE, DİYALA, MENDELİ, BEDRE'de bugüne kadar uygulanan insanlık dışı katliamlara artık göz yumamaz.

Çünkü TÜRKİYE, on yıllar boyu ülkemizin birliğini ve bütünlüğünü hedef alan PKK illetinin komuta merkezinin Türkmen elindeki Kandil'de barınmasına müsaade edemez

Çünkü TÜRKİYE ,1.200 km'lik sınır boyunca HAÇLI/SİYONİST bir hat inşa edilmeye çalışıldığını görmemezlikten gelemez.

Çünkü TÜRKİYE açısından SURİYE'de Çobanbey'den Halep'e ,Bayırbucak'a uzanan Türkmen coğrafyası ne ise IRAK'ta TELAFER'de KERKÜK'e ,BEDREYE uzanan TÜRKMENELİ odur.

Çünkü TÜRKİYE ,Lozanda Musul ve Kerkük'ü Irak'ın bütünlüğü içerisinde kalmak şartıyla terk etmiştir.Şartlar değiştiğinde TÜRKİYE'nin tavrı da değişmelidir.

Nitekim gelişmeler göstermektedir ki IKBY'nin amacı bağımsızlıktır.Hatırlayalım Nisan ayında Kerkük'teki bazı kamu binalarına Irak Kürt Bölgesel Yönetimi bayraklarının asılması, Bağdat'taki merkezi hükümet ile İran ve Türkiye'nin tepkisini çekmişti.

Nitekim, IKBY Başkanı Mesut Barzani, referandumun 25 Eylül'de düzenleneceğini Twitter hesabından duyurdu. Söz konusu toplantıya, Değişim Hareketi (Goran) ile İslami Topluluk Partisi (Komel) temsilcileri bu referanduma karşı oldukları için katılmadı. ABD ,AB bu konuda karşıt bir tavır almaz iken ,İsrail açıkça desteklediğini ilan etti.

Türkiye, oylamaya karşı olduğunu ve bağımsız bir Irak Kürdistanı'nın tanınmayacağını bu teşebbüsün vahim bir hata olduğu ve istenmeyen sonuçlar doğuracağını belirtmiştir.”

Umarım IKBY bu hataya düşmez.

Selam ve muhabbetler.

Nejat ÖZDEN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...