Pazartesi, 25 Eylül 2017 10:22

Eğitim Sisteminde Sistem Yaklaşımı

Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın Temel Eğitimden Orta Eğitime Geçiş Sınavı’nın (TEOG) kaldırılması gerektiğini açıklamasından sonra TEOG Türkiye’nin gündemi haline geldi. Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz TEOG’ un kaldırıldığını açıkladı. TEOG hakkında artı ve eksiler kamuoyunda tartışılmaya devam ediyor. TEOG’un yerine nasıl bir sistem konacağı belli değil. Önümüzdeki 1-2 ay içinde yeni sistemin açıklanacağı Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz tarafından ifade edildi.

Ne yazık ki AK Parti iktidarı diğer bakanlıklarda sağladığı başarıyı Milli Eğitim’de sağlayamadı. 2002 yılında iktidara gelen AK Parti, 15 yılda 6 Milli Eğitim Bakanı değiştirdi. Bu Bakanları hatırlayarak hafızamızı tazeleyelim. Erkan Mumcu, Hüseyin Çelik, Nimet Çubukçu, Ömer Dinçer,  Nabi Avcı ve halen görev yapan İsmet Yılmaz. Bu bakanların her biri eğitimde sistemi değiştirme iddiası ile göreve başladılar, değişmeye muhtaç bir sistem bırakarak görevden ayrıldılar. Eğitim sistemimizi toplumun ilgili kesimlerinin katılımı ile ortak akıl oluşturarak daha kalıcı hale getirmemiz gerekiyor.

Belli bir sonuca ulaşmak için parçaları arasında karşılıklı etkileşim bulunan tutarlı bütüne sistem denir. İncelediğimizde evrende mikro ve makro düzeyde sistemler görürüz. Güneş sistemi, eko-sistem, organik sistem doğal,  ekonomik sistem, ulaşım sistemi, sağlık sistemi, yapay sistem örnekleridir. Bu sistemlerdeki temel ilkeler eğitim için de geçerlidir. Eğitim belirlenen hedefler doğrultusunda insanlara nitelik kazandırma sistemidir. Türk Milli Eğitim sisteminde kazandırılacak öğrenci nitelikleri iyi insan, iyi vatandaş ve iyi meslek sahibi kişi olarak yer almıştır. Halen uygulanan ‘milli eğitim’ sistemimiz bu nitelikleri hangi oranda öğrencilerimize kazandırmaktadır? İyi insan hedefinde öğrencilerimiz insan hakları Evrensel beyannamesinde yer alan nitelikleri ne kadar davranış haline getirmişlerdir? İyi vatandaş olarak yazılı veya yazısız hukuk kurallarına öğrencilerimiz ne kadar uymaktadırlar? Toplumun her meslekte insana ihtiyacı vardır. İyi meslek sahibi olma yolunda  mesleğini hakkıyla yapan, yaptığı işte mutlu olan insanları eğitim sistemimizde yetiştirebildik mi? Eğitim sistemimiz öncelikle bu sorulara müsbet  cevap verebilecek yeterliliğe ulaşabilmelidir.

Her sistemde olduğu gibi eğitim sistemi de; girdi, işlem, çıktı ve geri besleme aşamalarından oluşmaktadır. Eğitim sisteminin girdileri; öğrenci, öğretmen, zaman, eğitim ortamı, ekonomik giderler ve benzeridir. İşlem aşamasında girdiler birbiri ile hedefler doğrultusunda etkileşim içine girerler. Çıktı aşamasında ise belirlenen eğitim zamanında amaçlanan hedef ve davranışların gerçekleşmesi beklenir. Öğrencilerin ders, sınıf ve okul düzeylerine göre hedef ve davranışları kazanma seviyeleri verilen eğitimin başarısını gösterir. Eğitimin başarısının arttırılması veya başarısızlığın giderilmesi için geri besleme basamağı harekete geçirilir. Geri besleme ile girdi, işlem, çıktılar üzerinde incelemeler ve değişiklikler yapılarak eğitim sisteminin sürekli başarısı hedeflenir.

TEOG yukarıda yer alan sistem yaklaşımı açısından incelendiğinde yalnızca bilgiyi ölçen çoktan seçmeli test sistemi ile milli eğitimin temel hedefleri olan öğrencinin hedeflerini ölçmekten çok uzaktır. Eğitim sistemimizin fiziki girdilerinde son 15 yılda çok önemli gelişmeler yaşanmıştır. Okul ve derslik sayısı arttırılmış çiftli öğretimin sona erdirilmesi için 2019 yılı hedef konmuştur. Ücretsiz kitap dağıtımı ile kitapsız ders kalmamıştır.

Bilgisayarlı eğitim, akıllı tahta, laboratuarlarda uygulamalı eğitim vb. eğitim sistemimizin vazgeçilmezleri arasında yerini almıştır. Bütün bu gelişmelerin yanında öğretmenlerin yeterliliği,  sınav sistemi ve öğrenci nitelikleri konusunda tartışmalar devam etmektedir. Dershaneler kapatılmış ancak etüt merkezi, eğitim merkezi vb. isimler altında sınavlara hazırlık kursları ücretli olarak devam etmektedir. Sınıfta kalmanın hemen hemen imkânsız hale geldiği okullarımızda öğrencilerimiz tembellik yapmayı hüner sayar hale gelmişlerdir. Eğitimimiz de Peygamberimizin “Hiç bilenlerle bilmeyenlerin bir olur mu ?” hadisi unutulmuş bilmeyenlerle bilenler bir sayılmıştır. Topluma ufuk açacak lider insanların yetiştirilmesi için uygulamalarımız çok yetersizdir.

Eğitim Sistemimizi 2023, 2053, 2071 hedeflerini gerçekleştirebilecek nitelikte insanları yetiştirebilmek için insan odaklı olarak ele almak zorundayız. Eğitim konusunda tartışmaların TEOG düzeyinde kalması eğitim sistemimizin sorunlarını çözemez. Sınavsız eğitim sistemi önerileri var olan tembellik sorunlarımızı artırmayacak şekilde formüle edilmelidir. Örneğin ilk ve ortaokulda olduğu gibi lisede de öğrenciler en yakın oldukları okula gidebilirler ancak her devrede başarılı öğrencilerin özel sınıfları oluşturularak çalışkan öğrenciler daha iyi eğitimle toplumun lokomotifleri haline getirilebilmelidirler. Öğrencinin fırsat eşitliğine ‘evet’ ancak kapasite eşitliğine ‘hayır’ diyebilmeliyiz. Çünkü her bir insan farklı niteliklerle donatılmıştır. Kimine az verilen zekâ ve yetenekler kimine çok verilmiştir. Her aile çocuğunu kirpinin yavrusunu ‘pamuğum, pamuğum’ dediği gibi sever. Ama her çocuk da pamuk değildir. Her bir öğrencimizin kapasitesini tam olarak değerlendirildiği, öğrencilerimizin yarış atı gibi koşturulmadığı eğitim sistemine ihtiyacımız vardır. Bunun için de öncelikle idareci ve öğretmenlerimizin donanımını artırmak zorundayız. Ancak Japon atasözünde olduğu gibi, “Öğrencilerimiz yalnızca öğretmenlere bırakılacak kadar değersiz değildir.”

Selam ve dua ile…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...