Cuma, 22 Aralık 2017 14:56

Trump'lı ABD ve Dünya

Kudüs, Hristiyanlar tarafından işgal edilmesinin yüzüncü yıl dönümü olan 5 Aralık 2017 tarihinde ABD başkanı Trump tarafından İsrail’in başkenti ilan edildi. Birleşmiş Milletler (BM) kararlarına dahi aykırı olan bu ilana en sert tepki Türkiye den geldi. Türkiye, dönem başkanlığını yaptığı İslam İşbirliği Teşkilatı ( İİT)  13 Aralık 2017 tarihinde toplantıya çağırdı. Toplantıya 57 ülkeden 48’i katıldı. Toplantıda alınan kararlar tarihi nitelikte idi. Bu kararlarda ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul eden kararı yok hükmünde sayılıyor. Başkenti doğu Kudüs olmak üzere Filistin devleti bütün devletler tarafından tanınmaya davet ediliyordu. ABD’nin BM karalarına aykırı olan Kudüs’ü İsrail’in başkenti kabul eden kararının iptali için; Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine (BMGK) orada veto edilirse BM Genel Kuruluna gidileceği İİT kararları arasında yer alıyordu. İİT karalarının uygulanması için harekete geçildi. ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti yapması kararının iptali için BMGK’ ne başvuruda bulunuldu. Yapılan oylamada BMGK geçici 10 üyesinden tamamı ve daimi üyeden 4’ü ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in Başkenti yapmasının kabul edilemeyeceği yönünde oy kulandı. 5 daimi üyeden biri olan ABD veto hakkını kullanarak BMGK da alınacak kararı geçersiz kıldı. BMGK yapısı gereği, 5 daimi ülke olan ABD, Rusya, Çin, Fransa ve İngiltere’ ye tanınan veto hakkı nedeni ile bir kez daha çoğunluğun evet demesine rağmen karar geçersiz sayılmıştır. Bu sonuç Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan’ın“Dünya 5’ten büyüktür” ifadesini haklı çıkardı. Bu yapı değişmedikçe BMGK’nın adil olmasının mümkün olmayacağı bir kez daha anlaşıldı. BMGK’ da veto edildiği için Genel Kurulda (GK) görüşülecek olan önerge ile ilgili ABD temsilcisinin “Kudüs’te büyükelçilik açma kararı ABD’yi ilgilendirir ve eleştirilemez. Genel Kurulda kimlerin lehte oy vereceğini bir kenara yazacağız” ifadeleri ile ülkeler tehdit edildi. ABD BM’lerde bulunan 193 ülkenin 180’ine mektup göndererek kararlarına göre herkesi ve her oyu not edeceğini bildirdi. Bu tehditler Birleşmiş Arap Emirlikleri’nde (BAE) yankı buldu. Oylamayı sabote etmeye yönelik olarak BAE Dış İşleri Bakanı Abdullah Bin Zayed, ‘Recep Tayyip Erdoğan kutsal emanetleri çalan Fahrettin Paşanın torunlarındandır’ ifadesi ile hem Medine müdafaasını kahramanca yapan, çöl kaplanı ismi ile alınan Fahrettin Paşaya hem de Cumhurbaşkanımızın Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın şahsında Türk milletine yönelik bir iftirada bulundu. Ancak Sayın Cumhurbaşkanımız ve Dışişleri Bakanımız ilgili zata cevaplarını verdiler.

BAE’nin İİT kararlarında imzası olmasına rağmen kritik bir dönemde ABD’nin dümenine girmesi bir olayı hatırlattı. “Komşu köyden bir kişi diğer köyde bir eve misafir gelmiş. Hane halkı ile geç saatlere kadar sohbet etmişler. Misafir‘geç oldu ben artık gideyim’ demiş. Hane sahibi ‘ Evet geç oldu, bu vakitte gidilmez. Burada yat sabah gidersin’ demiş. Misafir yatmaya razı olmuş. Misafirin gece büyük abdesti gelmiş. Odasından çıkıp dış kapıyı açınca karabaşlı koca bir köpekle karşılaşmış. Misafir ne zaman kapıyı aralarsa karabaşlı koca köpek dişlerini gösterip hırlıyormuş. Misafir iyice sıkışmış bakmış ki bahçede bulunan helaya gitmesi mümkün değil. Kapı çıkışındaki hamamlıkta boklu çocuk bezlerini görmüş. Büyük abdestini bunlardan birine yaparak bezi kapatıp yapmış. Sabah olduğunda evin hanımında ve beyinde bir telaş bir telaş… Sebebini sormuş. Evin beyi çocuğun bezinde iri büyük abdest gördüklerini, buna anlam veremediklerini yoksa çocuğun hasta mı olduğunu anlamaya çalıştıklarını söylemiş. Misafir ‘Karabaşlı koca köpek kapıda oldukça bebeğiniz daha çok iri büyük abdestler yapar’ diye cevap vermiş. Bu olayda da kimin kim olduğunun kararını siz değerli okuyucularıma bırakıyorum. Korkak yöneticilerin hareket kabiliyeti zalimlerin taktıkları tasmanın mesafesi kadardır. Burada sormadan edemiyorum. Mazlum insanlar daha ne zaman tasmalı yöneticilerden kurtulacak?

ABD Başkanı Trump, BM Genel Kurul toplantısından önce Kudüs önergesinin lehinde oy kullanan ülkelere para yardımı keseceği ile ilgili tehditler savundu. Ancak ABD’nin türlü tehdit ve baskılarına rağmen ‘ Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan etme kararının yok hükmünde olduğu BM oylamasında 128 evet, 9 hayır oyu ile kabul edildi. Oylamada 35 ülke çekimser kalırken, 21 ülke de oylamaya katılmadı. 128 evet oyu Trump’lı ve ABD’nin dünya ülkeleri tarafından yalnızlaştırılması anlamına geliyor. ‘Elinde çekişten başka bir şeyi olmayan her şeyi çivi olarak görür’ özdeyişle ile güce dayanarak dünyayı şekillendirmeye çalışan Trump’lı ABD elinde çekişle kala kaldı. Dünya ülkelerinin büyük çoğunluğu ‘Biz çivi değiliz’ tepkisini verdiler. Bu tepki çok anlamlıdır. İnsan hakları ve uluslararası hukuk için örnek teşkil edecektir. Türkiye yürüttüğü diplomasi ile her türlü engeli aşarak Kudüs konusunda Filistin halkının haklı davasına sahip çıkmış ve BM’den tarihi kararı çıkartmayı başarmıştır. Türkiye İİT tarafından alınan Kudüs ve Filistin hakkındaki kararları gerçekleştirmek için hukuki ve diplomatik adımları atarak mazlum Filistin halkını haklı davasında desteklemeye devam etmelidir. 5 -6 yaşlarında çocukların bile İsrail askerleri tarafından boğularak öldürüldüğü Filistin, insanlığında sorunudur. Filistin; toprakları kesin çizgilerle belli, başkenti Doğu Kudüs ve kendi bağımsızlığını koruyabilecek askeri güce ulaşana kadar vicdanı olan ülkeler tarafından desteklenmelidir. Trump’lı ABD’nin Kudüs’ü İsrail’in başkenti ilan eden kararı tam anlamıyla duvara toslamıştır. ABD, BM’de Fransa, İngiltere, Almanya gibi müttefikleri tarafından dahi yalnız bırakılmıştır. Trump’lı ABD’nin bunu hazmetmesi kolay değildir. Trump, yaptıkları ile Avrupa ülkelerini birinci ve ikinci dünya savaşlarındaki işgal politikasına geri dönmüştür. Hâlbuki Avrupa ülkeleri 21.yy da sömürgeleştirme politikasını uygulamaktadırlar. ABD’li Trump ‘ABD’nin Milli Güvenlik Stratejik Belgesi’ ile yeni işgalci maceralara hazırlanmaktadır. Görünen o ki ABD ya Trump’tan kurtulacak ya da dünya ülkelerindeki prestijve gücünü kaybetmeye devam edecektir.

   Adalet ve barışın dünyada hâkim olması dileklerimle…

Mehmet İnkaya

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...