Çok değil 15 yıl önce bu milletin 1500 yıldır yaşadığı değerleri yaşayıp, geleceğe taşımaya çalışan yiğit evlatları itilip kakılıyor, hanımları örtülerinden dolayı okullardan kovuluyordu. Peygamber Ocağı Ordumuzda, Mehmetçik Peygamberini anamıyordu. Bunu yapanlar “28 Şubat 1000 yıl sürecek!” diyerek Milletimize meydan okuyanlar Milletimizin adaletinin karşısında 28 Şubat Davasında hesap veriyorlar.
Dün Ümmeti birbirine düşman etmeyi becerenler, bu gün kelaynak kuşları gibi ortalığa döküldü. Dün Türk’e Arab’ı, Arab’a Türk’ü düşman edenler bu gün İngiliz, ABD uşaklığı yaptıklarını artık saklayamıyorlar. Düşünün bunlar her kılıkta. Arabistan’da emir, şeyh, alim vs., Türkiye ve diğer İslam Ülkelerinde siyasi, işadamı, yazar, gazeteci, şeyh, cemaat lideri, bürokrat vs. Ama dirayetli bir adam dik durdukça adeta turnusol kağıdı gibi, iyi ile kötünün, ihanet ile sevdanın, eğri ile doğrunun ortaya çıkmasına vesile oldu. Hem Milletimiz hem de Ümmet-i Muhammed uyanıyor.
Kudüs oldubittisi öncesi S. Arabistan, BAE, Mısır yani mazinin İngilizlerle işbirliği yapanları bu gün yine birlikteler. Düşünün Fahrettin Paşa’dan “Erdoğan’ın Hırsız Dedeleri!” diye bahsedecek kadar küçülüyorlar. Türkiye’den de sözde bizden akademisyen birileri buna çanak tutabiliyorlar. Hayır! Bunu yapanlar bizden değil. Geçmişte İttihatçılar sadece subaylar mıydı? İttihatçı Din Adamları, Milli şairler, gazeteci vb. Ulema vd. yok muydu? O dönemin turnusol kâğıdı, sosyal tespitleri doğru yapmamıza vesile olan dik adamı, yürekli vatanseveri Abdulhamid Han’dır. Şehid Sultan Abdulaziz’dir. Biliniz ki bu gün RTE Halkın ve Hakk’ın teveccühünü kazanamamış olsaydı, ama yine doğru şeyler söyleyip doğru yerde dursaydı, O’na karşı mücadele edecek bir sürü STK olacağını biliyorum. Merhum Erbakan Hocam’ın yaşadığı sıkıntı ve zorlukları O’na atılan iftiraların sahiplerini biz bizzat yaşadık. Bu müfteriler hala pusuda. Biliniz…
Birileri Fahreddin Paşa’nın İttihadçılığını sorguluyor. Hem de dindarlık adına. Lütfen, bana birisi objektif tarih yazan bir ülke, bir millet söylesin. Kim? Adam İngiliz Gevuru’nun tasarladığı Arap Bayraklarını dalgalandırıyor. Sonra da hayâsızca “Türkler, Arapları sevmez.” yazıyor. Ancak yaptıkları her kötülükle önce kendileri açığa çıkıyor, sonra ümmet uyanıyor. Birileri sözde İttihad-ı İslam ve İman Kardeşliği hassasiyeti maskesi ile Türk Milletine düşmanlık yapıyor. Ama bu en sinsilerinde maskeleri düşecek. İşte Fahreddin Paşa örneği. İnsanları gözlemleyin. İyi ve güçlü gününde yanında duran herkes zanneder misin dost. Aldanmayacağız İnşaallah. RTE ile aldanmadık hamdolsun.
Ülkem, Abdulhamid Han’dan bu yana kaybettiği mevzilere dönmek için çok ciddi emek veriyor. Liderini de buldu. Kendi içinden çıkmış bir mazlum, bir fedakar ailenin Yiğit Balası RTE.. Hani “RTE” diyorlar, “Uzun Adam” dediler ya… “Onlar tuzak kurdular, Allah da tuzak kurdu. Ve Allah, tuzak kuranların en hayırlısıdır. ALİ İMRAN-54” Rabbimizin emri tecelli ediyor. İçimizden ihanetle kurdukları oyunlar bir bir bozulurken ülkemiz büyümeye, devletimiz güçlenmeye, Milletimizin birliği artmaya, Ümmet şuurlanmaya devam ediyor. Düşünün 28 Şubat’ta kurulan BÇG’nun en aktif elemanlarından biri Kurmay Albay rütbeli FETÖ’den atıldı. Nasıl bir girdabın içinden çıkıyoruz. Siz düşünün…
BM’de dünyanın ABD ve İsrail’e karşı duruşu çok değerlidir. Düşünün İngiltere ve ABD’ne kukla olmuş İslam Ülkelerinin liderleri bile hakkın yanında olmak zorunda kaldılar. Neden? Çünkü ümmet uyanıyor. Yönettiği insanlar uyanıyor. Artık tahtlarında rahat değiller. Arap kralları yönettiği tebaadan İngiliz kraliçesi aldattığı ve sömürdüğü Müslümanlardan çekindikleri için İsrail ve ABD ile birlikte olduklarını BM’de oylama aşikar olduğu için gösteremediler..
Milletimiz, Ümmetten daha önce uyanıyor. Malum FETÖ? Düşünün!.. Ülkemizde yaptığı tahribat ne kadar hızla telafi edildi. Hamdolsun.. Şimdi özellikle Kırgızistan, Kazakistan, Arnavutluk gibi ülkeler başta olmak üzere dış ülkelerdeki yapılanmaları da çökertilmelidir.
Merhum Erbakan Hocam ve Merhum Türkeş’in çektiği zorlukları düşünün. Türkiye’de insanlar İslami kaygıları da istismar edilerek Mason Demirel’in kucağına itildiler. Vaktiyle insanımız sürekli yanıltıldı. Yalnız bırakıldı. Has evlatları dışlandı. Rencide edildiler. O günlerden bu güne sabır, kararlılık ve azimle süren mücadeleler, yiğit ve kararlı bir adamın güçlü iradesinde meyveye durdu. Bu gün 15 yıl içinde IMF’ye borcu kalmayan, yerli ve milli silahlar yapan, üreten, ekonomik kıskaçları aşabilen, dünyanın en hızlı büyüyen, Onun bunun çocuklarının yapmaya kalkıştığı darbe ve vesayet hamlelerini boşa çıkartan, işbirlikçi ihaneti görüp yenen bir Ülke, devlet ve Millet var.
Tüm fedakâr ve dik mücadelelere rağmen hala korkuyla hareket edenler var. Allah doğru ve yiğit kullarının yardımcısıdır. Vaad ediyor. Korkumuzu yenemezsek ve korkular üretirsek mağlup oluruz.
Bu gün İslam Ülkelerinin her hangi birinde seçimlere girse en az %50 oy alacak, ümmet ve millet coğrafyasında insanlarımızın teveccüh gösterip, çok sevip, dua ettikleri özellikle Arap Ülkelerinde insanların “Emir-el Mü’minin” dedikleri bir Dava Adamı ve Lider RTE. Evet, Recep Tayyip Erdoğan İstanbul Belediye Başkanı Adayı olduğunda dahi halkımızın çoğu yurdun dört bir yanından kendisini tanıyor ve dua ediyordu. “Tayyib’e (Peygamberimiz SAV. İstanbul’a Belde-i Tayyibe derdi.) Tayyip gerek” sloganı 25 yıllıktır. “Muhtar bile olamaz.” diye manşet atanlar hala iftira atmalarına, bir mağduriyet yaşamamalarına rağmen hayâsızca Barbar Batı ile birlikte “Diktatör” iftirası atabiliyorlar.
Dün çare arardık, şimdi biliyoruz.
Dün hakkımızı söyleyemezdik bile, bu gün hesap soruyoruz.
Dün aldatılıyorduk sürekli bu gün her vesile ile hem Milletimiz, hem de ümmetin uyanışı devam ediyor.
Dün öz yurdumuzda esirdik ve parya, bu gün devletimizin tüm kurumlarında varız ve hızla toparlanıyor devletimiz. 15 Temmuz’daki yıkımı düşünün. O ordu bu gün dünyanın birçok noktasında sınırlarından çok uzakta etkin. Çağın teknolojilerini yakalamış, operasyonel gücü artmış, 28 Şubatçı, FETÖ’cü derken, içindeki gayrimilli unsurlar tasfiye edildikçe milletimizin teveccüh ve güveni artmaya devam etmektedir. Hâsılı Millet ve Devletimiz uyumlu ve aynı yöne bakıp aynı hedefe doğru yürüdükçe bilin ki insanlık âleminde daha güçlü olacağız. RTE bunu büyük ölçüde başardı.
İslam Dünyası’nda özellikle İngiliz-ABD eksenli çok fazla hücre var. Özellikle siyaset ve STK’nda. RTE, dedesi Abdulhamid Han gibi dikkatli ve ferasetli durdukça bunlar gizlendikleri deliklerde deşifre olmaya devam edecekler.
Recep Tayyip ERDOĞAN ile başımıza 300 yıldır örülen çorapları birer birer çözüyoruz.. Bu gün Ümmet-i Muhammed, O’nunla birlikte kendisine ve Milletimize daha çok güven duymaya başladı. Bu milletimiz için büyük bir bahtiyarlıktır.
Daha çok çalışacağız.
Birbirimize, imanımıza ve toprağımıza sımsıkı bağlı olacağız.
Ferasetli planlı, sabırlı ve azimli olacağız. “Zifiri karanlıkta ak sütün içindeki ak kılı görecek…” nesiller olacağız.
RTE.. Recep Tayyip ERDCOĞAN..
Sen, Milletimizin var olma, hürriyet, iman ve asaletini ihya ile, bölgesinde etkin Büyük Türkiye hedefine, İttihad-ı İslam İdeal ve davasına hayatını ortaya koyarak Liderlik ediyorsun. Yurdumdaki Onun bunun çocuklarını, münafık ve işbirlikçi ihaneti, görüp, tanıyıp mücadele etmemize vesile oldun. Kalan art niyetli namussuzlar hareket edemez hale geldi. Teknolojide dışa bağımlılıktan kurtuluyoruz. Seni seviyoruz Yürekli Adam. Uzun Adam.. Milletimiz seninle. Ümmet seninle. BM’de gördük ki, insanlık da seninle…
