Salı, 26 Aralık 2017 10:31

Darbe Savar Osmanlı Tokadı Yasası

​İki günden beri medyada bir tartışma ve aynı zamanda zihinleri bulandırma operasyonu var. Son çıkan KHK'daki bir madde, güyâ iç savaş çıkartmaya yönelikmiş... Bu yazımızda, bu iddianın aslı astarı nedir bir inceleyelim ve MİLLÎ İRADE'nin ne düşündüğünü Oduncu Hasan Emmimin dilinden de duyuralım istedik.

Önce... 08/11/2016 tarihinde kabul edilerek yürürlüğe giren 6755 Sayılı Kanunun 37. maddesini halkın diliyle şöyle tercüme edeyim...

“15 TEMMUZ 2016’da hain FETÖ sürüsünün ‘FÜZELİ UÇAKLI TANKLI TOPLU TÜFEKLİ’ darbe teşebbüsünü önlemek için Hükumetin talimatıyla harekete geçen ve görevlerini yerine getiren asker, polis, ve diğer devlet memurları; darbecileri önce SÖZLE ikaz ettikleri için, ikazdan anlamayanlara bir güzel KÖTEK attıkları için, kötekten de anlamayan hainleri “TABANCA VE MAKİNALI TABANCA” ile hizaya getirdikleri için hukuki, idari, mali ve cezai yönden sorumlu tutulmazlar.”

Evet YASA halkın lisanıyla aynen böyle diyordu.

En son, 24/12/2017 günü yayımlanan 696 sayılı KHK ile silahlı darbeci FETÖ sürüsüne karşı “OSMANLI TOKADI”ndan gayrı silah olmadan darbeyi savmada resmi kişilere en büyük desteği veren milyonlarca sivil direnişçinin de fiillerinden sorumlu tutulmayacağı hususu önceki ilgili kanuna eklendi.

Mesele bundan ibarettir.

Ve Hükumet yine doğru olanı yapmıştır. 15-16 TEMMUZ 2016’da kudurmuşların ensesine OSMANLI TOKADI’nı yapıştıranların ellerine sağlık demiştir. Yasa 15-16 TEMMUZ 2016 tarihleri ile sınırlıdır. 

Hükumet sadece elleriniz dert görmesin demiştir ama hâlâ kudurgunlukları geçmeyen okumuş cahiller ve enseleri hâlâ kaşınanlar bu ekten rahatsız olmuşlardır.

Yasa, millete, kafanıza göre silahlanın, her zaman FETÖCÜ, PKKCI, DAEŞÇİ avlayın falan demiyor. Demez de. Çünkü Anayasa ülkenin iç ve dış tehlikelere karşı hangi güvenlik kuvvetleriyle ve nasıl mücadele edileceğini açıkça belirtiyor. Hükumet Anayasa’ya aykırı ne yasa ne kararname çıkarabilir ne de talimat verebilir.

Bu maddeyi bir çocuk okuyunca hemen anlar ama her nedense okumuş cahillerimiz anlamak istemiyor.

Rahatsızlıklarını; “Hükumet milleti birbirine kırdırıp, iç savaşa neden olacak bir yasa maddesi çıkardı” feryatlarıyla dile getirmektedirler.

Dile getirmelerinde bir mahsur yok. Yazsınlar, söylesinler, yürüyüş ve miting dahi yapsınlar. Zaten onlar 15 TEMMUZ gecesinde “direnişçi sivil halk askerlerin kafasını kesiyor” diye düzmece video görüntüleri de paylaşmışlardı. Zaten onlar Tayyip devrilinceye kadar o gece rahatça kalacakları bir otel aramışlardı, Bağdat caddesinde ve bizim memlekette bir kafede ve ülke genelinde nice mekanlarda FETÖCÜ hainleri alkışlamışlardı... Bu gün farklı tepki göstermelerini bekleyemeyiz.

Önemli olan “MİLLET NE DİYOR?" Biz milletin sesine kulak veririz. 

Milletten birisinin... "ODUNCU HASAN EMMİ"nin sesini buradan sizlere de duyurayım...

Bu gün öğle istirahatinde kenar mahallelere doğru yürüyüş yapıyorum. Mahrukatçılar mıntıkasının önünden geçerken Oduncu Hasan Emmi; “Hele bi gel gumandan, çay içelim" diye seslendi. Derme çatma kulübesine girdim. Alev alev yanan teneke sobanın yanına oturdum. Oduncu Hasan Emmi isli çaydanlıktan tavşan kanı çay doldurdu. Çayımızı içerken son çıkan kanun hükmünde kararnameyle ilgili kısaca söyleştik. 

Bana sordu...

“Kumandan, şu televizyonlaada bazı gonuşmacılaa darbecilere zopa atmak mubahtır diye bi gânun çıkmış, bu gânunla vallâ billâ iç harbe girceez deyoollaa (diyorlar). Nicedir bu işin aslı? Sen bu işleri eyi bilen, hele bağa da bi annat da eyice annayam”

Meseleyi yukarıda yazdığım gibi izah ettim. Oduncu Hasan Emmi hemen anladı. Gerçi eklenen yasayı “okumuş cahiller”den daha iyi anlamış imiş ama bir de bana teyit ettirdi. 

İkinci bardak çayın sonuna gelirken mesaiye yetişmek için müsâde istedim. “Müsâde Allah’dan kumandan... Senden bi iricâm olcak, şu iki üç cümleciimi bilgisayara yazıvee de herkez okusun emi!” diyerek yola kadar bana refakat etti. Yolda aynen şunları söyledi.

“Menderesi astılaa. O zamanlar elimizden heç bişey geemedi be emmim, amma gün gelende boğulcakları gözyaşlarımızı içimize dökü döküveedik. Çocuklarımızın adını Menderesler goyduk, Adnanlar goyduk. 

12 Eylül darbecileri suçsuz günahsız babayiğit ülkücü evlatlarımızı asdılaa, bıyığı terlememiş solcu garibanları asdılaa gene bişey deyemedik amma ireylerimizi (oylarımızı) Tontonum Özal’a dayayıveedik, darbe yalakalarıyınan hepicii de bakdılaa galdılaa. 

Taa unudmadık be emmim... tanklarınan sokaklara bin sene ayar veediklerini zanneeddilee, örtülü gızlarımıza zulüm ettilee. Biz nettik? Gasımpaşalı Tayyibime bi sırt veedik hepicinin nefesi kesiliveedi.

Su uyuu da cavır uyumaz be emmim. O sahte hocanın köpekleri cavırınan bir olub Tayyibi devirmeye galgıdılaa. Biz nettik? Aha şu nasırlı ellerimizinen enseleene ööle bi OSMANLI TOKADI patlattık ki anam bile deyemeden teslim oldulaa.

Valaa da billaa da yasa masa çıksa da çıkmasa da bizim kitabımızda bundan gayrı hayine darbeciye terörüscüye babuş goyma yoktur. Ben oduncuyum emme oduna moduna ehtiyac yok, bu milletin seçtikleene bundan gayrı yan bakana şu gaba elimin tersiyinen bi godummu buruşdurub atarın evelallah.”

ENSESİ KAŞINANLAR ve OKUMUŞ CAHİLLER Oduncu Hasan Emmimin mesajını benim yazımdan okusalar da okumasalar da  bu milletin hepsinin Oduncu Hasan Emmi olduğunu çok iyi biliyorlar. 

Yine de verdiğim söz gereği benden duyurması. 

O hâinler ister anlarlaaar ister anlamazlar.

Siz değerli Dostlar... Sizlerin de içiniz ferah, gözünüz uyanık olsun çünkü milyonlarla Oduncu Hasan Emmiler “DÖRT ESAS RABİA” nın ebedî nöbetçileridir.

 

Kemal Gökdoğan

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...