Perşembe, 28 Aralık 2017 10:53

Bir topluluğa olan kininiz sizi adaletsizliğe sevk etmesin

Bu sözü ben demiyorum, bir fani de demiyor Allah diyor.

Korkum ve endişem bu zulümler gayretullaha dokunur da içimizdeki beyinsizler yüzünden bizi de helak eder. 28 Şubat günleri geri gelir.

12 Eylül ihtilalini lise mezunu, 28 Şubatı kışlada astsubay, 15 temmmuzu emekli olarak gördüm.

Her üçünde de genel olarak orta halli veya fakir, Ankara'da dayısı olmayan milliyetçi muhafazakarlar ve Müslümanlar mağdur oldu.

İlk KHK yayınlanıp yargı kararı olmadan işinden atılmalar olunca tepkim Mahkeme kararı olmadan suçu mahkeme kararı ile tescillenmeden insanlar işinden atılmamalı oldu. Bunun yerine açığa alma işlemi yapılmalı, yoksa yapılan zulüm olur dedim. Hala aynı görüşteyim.

Bu görüşümü Adam Paşa'nın torununun düğününde aynı zulme maruz kalan yaş mağduru arkadaşlarıma açıkladım.

Bazıları bana karşı çıktı. Biraz karşılıklı argümanlarımızı ortaya sürdük anladım ki bu arkadaşlarım ilkeli davranmak ne demek ya bilmiyorlar yada unutmuşlar, 15 temmuz darbe girişiminin bastırma sıcaklığı ve kini ile adaleti de bakkala göndermişler hissine kapıldım ve sustum.

Bana göre o dostlarım milat konusunda yanılıyorlardı, onlar; milat 17- 25 Aralık diyor, ben milat 15 temmuz diyordum.

Reis de milat 17- 25 Aralık diyordu ve ona göre işlem yapılmasına taraf olduğu hissettiriyordu.

Ne hikmetse 17-25 aralıkta Reis’e "hırsız" diyen ibadet ehliyse fetöcü olarak yaftalanması çok kolay oluyordu,  yok CHP li veya İslam düşmanı ulusalcı ise ona birşey diyen yok hatta onlara yenikapı mitinginde sokağa çıkmadıkları halde çıkmış muamelesi ile övgü var. (15 temmuz da gözü açılıp demokrasi nöbetine destek verenler takiye yapıyorlar diye itibar görmedi.)

Reis "kandırıldım Allah beni affetsin milletten özür diliyorum" dedi sıyrıldı. 

Gariban, tabanda olan kendince camiayı cemaat bilen kandırılmış ve 15 temmuz da gözü açılmış biri Reis’in söylediği sözü söyleyince kabul görmüyor onun yalan söylediği takiye yaptığı hükümü veriyordu bazıları.

Hani biz müslüman olarak insanların kalbine değil fiil ve sözüne bakardık.

Allah'ım bazılarımız terakki etti de gizlinin içindeki gizliyi mi biliyor? Bu nasıl bir akıl tutulması anlayana aşk olsun.

Son sözlerim;

Gizlinin içindeki gizliyi ancak Allah bilir.

Müslüman olaylar karşısında tavrını kula göre değil Kur'an ve sünnete göre alır.

Zulüm görse bile zulüm etmez adaletle muamele eder. 

Adaleti mahzayı uygulamaya gayret eder mecbur kalmadıkça adaleti izafiyet taraftar olmaz.

Kalbde olanı bilemiyeceğinden söze ve fiile bakar.

Hüsnü zanna memurdur. 

Zandan kaçınır.

Nurettin Yavuz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...