Zeytin Dalı Operasyonu Türkiye’nin haklı mücadelesini açık veya örtülü olarak engelleme çabalarına rağmen Başkomutanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın kararlı duruşu ve kahraman ordumuzun başarıları ile devam ediyor. Afrin kırsalında sürekli mevzi kaybeden ABD destekli PKK teröristleri Afrin şehir merkezinde sivilleri kalkan yapıyorlar. Terörist başları ise Afrin bölgesini çoktan terk etti. Münbiç bölgesindeki ABD askerleri ile poz vererek ABD bizim yanımızda mesajı ile PKK teröristlerine moral vermeye çalışıyorlar. Terörist başlarının ve teröristlerin bu aldatıcı, hain duruşlarını anlıyoruz, çünkü bunlar terörist. Ancak ABD’li komutan ve siyasilere ne demeli? PKK terör örgütü elebaşlarını kucaklayan ABD generallerinin, sürekli ağız değiştiren ABD’li siyasilerin devlet ciddiyeti ile bağdaşmayan kaypaklıklarını neyle iza etmeli? ABD’nin Suriye bölgesindeki en yetkili generaline “Bölgedeki gerginlikten dolayı ABD ve Türkiye arasındaki ilişkiden endişeniz var mı?” diye soruluyor. General “Yanlış hesaptan endişeliyim. Ben askerim benim görevim savaşmak” diye cevap veriyor. Evet, ABD yönetimi yanlış hesaplar yapıyor. Bu hesaplar Türkiye’yi Irak ve Suriye haline getirme hesaplarıdır. Yıllardır tam bağımsız Türkiye kurulmasını engelleyen emperyalist güçler tam bağımsız olma yolunda hızla ilerleyen Türkiye’yi durduramazlar. Emperyalist güçler Kudüs konusunda Birleşmiş Milletler’de ABD’yi 9’a karşı 128 ülke oyu ile diplomatik hezimete uğratan yeni Türkiye gerçeğini kabul etmek zorundadırlar. Artık yeni Türkiye savaş meydanlarında olduğu gibi masa başında da kazanmayı bilmektedir. Eski General Kurmay Başkanı İlker Başbuğ dahi devletler arası mücadelenin aynı zamanda masa başı siyasi bir hesaplaşma olduğunu bilmese de, eski vesayet dönemine hasretini dile getiren ve ABD’nin Türkiye için yaktığı ateşe odun taşıyan anlamsız söylemler içinde olsa da bu böyledir.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan ABD’ye yanlış hesapları ile ilgili uyarılarda bulundu. “Türkiye’yi canlarının istedikleri gibi girip çıktıkları hesap vermedikleri yerlerle karıştırıyorlarsa çok yakında öyle olmadığını görecekler. Bizi vururlarsa sert karşılık veririz diyenlerin ömürlerinde hiç osmanlı tokadı yememiş oldukları çok açık. Bizim kimseye verecek ne bir karış toprağımız ne de feda edecek bir tek evladımız yoktur.” Bu uyarılar yeterince açık. Başta ABD olmak üzere emparyalist güçlerin tarihte çöpe atılmış Mondros Ateşkes ve Sevr Antlaşmalarını güncelleme çabaları kendi generallerininde dediği gibi yanlış hesaptır ve Ankara’dan dönecektir. Başbakanımız Sayın Binali Yıldırım ABD’yi “Teröristlerle işbirliği yapanlar akıllarını başlarına alsınlar” ifadesi ile ikaz etti.Aklı başında olmayan kişi ve devletlerin aldıkları kararlarla hangi hezimetleri yaşadıklarına tarih şahittir. Özellikle kendilerinde üstün kuvvet görenler Titanik faciasından ders çıkarmak zorundadırlar. Dev, üstün güç, yenilmez anlamlarına gelen Titanik Gemisi ilk seferinde bir buz dağına çarparak 1600 yolcusu ile sulara gömülmüştü. Bu olay kendini dev gören güce dayanarak ülkeler üzerine hesaplar yapan ABD için ders alınacak bir örnektir. Masum insanların kan ve gözyaşı, kendini Titanik olarak gören ABD’nin buz dağına çarpmasını yaklaştırıyor. Belki de bu buz dağı dünyadaki masum insanlara en fazla insani yardım yapan Türkiye’dir. Kimbilir…
ABD’nin terör örgütleri ile birlikte hareket etmesi Birleşmiş Milletler kararlarına göre suçtur. Dünya’da egemen güç olarak varlığını devam ettirmek isteyen ABD uluslar arası karar ve kural tanımamazlığını sürdürmektedir. Türkiye’ye diz çöktürmek içinde her yolu denemiştir ve denemeye devam etmektedir. Her on yılda bir orduda oluşturduğu darbeci damar ile darbeler yaptırmış, muhtıralar verdirmiş ancak milletimiz sağduyusu ile darbelerin ve kaosların enkazından çıkmayı başarmıştır. FETO yoluyla siyasi ve askeri operasyona kalkışmış başarısız olmuştur. Uluslar arası sermaye kuruluşları ile ekonomik baskılar kurarak gelişmemize engel olmak istemiş başarılı olamamıştır. Kara propaganda ile seçimlere müdahale ederek siyasi istikrarı bozup yönetimde kaos oluşturma girişimleri milletimizin iradesi ile yenilmiştir. PKK terör örgütü ile zayıflatma ve bölme operasyonlarında başarılı olamamıştır. ABD’nin senaryosunu yazdığı yerli ve yabancı oyuncularla piyasa sürdüğü her oyun başarısızlıkla sonuçlanmıştır, her hesabı yanlış çıkmıştır. En son ABD adalet bakanının teklifi isterseniz YPG ile PKK’yı savaştıralım diyecek kadar komik hesaplar önermiştir. Hesaplarını tuturamayan ABD sürekli prestij kaybetmektedir. Suriye’de besleyip büyüttüğü, PKK terör örgütünün de yenilgisiyle ABD senaristliğin yanı sıra oyunculuğa da soyunmaktadır. Oyunculuk masa başında senaryo yazmaya benzemez. Hele bu savaş senaryosu olursa oyunun gerçeği çok acı olabilir. Özellikle ABD askerlerinin bizzat çatıştığı cephelerde kaçmasın diye zırhlı araçlara bağlandığı gerçeği ortada dururken, Suriye’de ölümü göze alan kahraman askerlerimiz karşısında nasıl bozguna uğrayacaklarını tahmin etmek hiç de zor değildir.
Türkiye ABD ile uluslar arası antlaşmalar çerçevesinde ilişkilerini sürdürmek istemektedir. Ancak ABD’nin Türkiye’ye yönelik emparyalist hesaplarından vazgeçmesi ve Türkiye’nin hassasiyetlerini tanıması gerekmektedir. Atatürk’ün de dediği gibi “Türk milleti insanlık ailesinin barışsever bir üyesidir.” Ancak türk milleti söz konusu vatan ise, istiklal savaşında olduğu gibi nice zaferler kazanabilecek güç ve kudrettedir. Selam ve dua ile..
