Kıymetli Basın Mensupları,
Bizler; 28 Şubat sürecinde, FETÖ/PDY mensuplarıyla 28 Şubat cuntacılarının işbirliğiyle TSK dan ihraç edilen Subay ve Astsubaylarız.
Hiç kimseye şahsi bir husumetimiz yoktur. Ancak; Devletimize, Milletimize ve Milletimizin milli-manevi değerlerine savaş açmış olan, 28 Şubat darbesini yapan İllegal Batı Çalışma Grubu cuntası militanlarının yargılandığı mahkemede, darbecilerin hak ettiği cezayı almaları için mücadelemizi sürdüreceğiz.
Halkımız, son olarak 15 Temmuz hain darbe teşebbüsü dahil bütün darbelerde, vicdanının sesine uyarak, Devletinin bekasına ve geleceğine sahip çıkmış, ölümü göze alarak bu darbeci hainlere karşı sabırla mücadele etmiştir.
Milletimiz, ülkede tek darbeci hain kalmayana ve tüm kurumlarda milletin hakimiyeti kayıtsız şartsız sağlanana kadar mücadelesini sürdürecektir.
Son altmış yılda ülkemizde birçok darbe ve darbe girişimi olmuş ama suçüstü yakalanan 15 Temmuz hain FETÖ mensupları hariç neredeyse somut olarak ceza alan hiç darbeci olmamıştır. Yani ortada birçok darbe var, ancak neredeyse hiç darbeci yok. Artık bu kader değişecektir. Devlete ve Millete ihanet edenlerin hak ettikleri cezayı almaları için var gücümüzle mücadele edeceğiz.
27 Mayıs, 12 Eylül, 28 Şubat ve 27 Nisan darbecileri hak ettikleri cezaya çarptırılmış olsaydı, FETÖ mensuplarının darbe teşebbüsünde bulunmaları engellenebilirdi.
Darbe terörü suçu işleyen hainlerin, normal hukuk kuralları çerçevesinde ve geçmişte yapılan darbe yargılamalarındaki yöntemlerle yargılanmaları, milletimizin adalet duygusunu tatmin etmekten uzak olmasına rağmen, darbecilere kanunlarda öngörülen cezaların verilmesi dahi darbeci damarın kırılmasında önemli bir adım olacaktır.
28 Şubat sürecinde Milletimiz çok acılar çekti, çok bedel ödedi. Fakat milli manevi değerlerini ABD ve İsrail uşaklarına karşı tüm gücüyle savundu.
28 Şubat sürecinde; Çoğunlukla Milletin yardımlarıyla inşa edilen İmam Hatip okul ve liseleri, Kuran Kursları, İslami hassasiyeti olan Dernek ve Vakıflar kapatılmış, İmam Hatiplerle birlikte tüm meslek liselerinin önü, üniversiteye girişleri, katsayı uygulanmak suretiyle kesilmiş, Üniversitelerde okuyan Başörtülü/Tesettürlü öğrenciler ayrım gözetilmeksizin okullardan uzaklaştırılmış, eğitim hayatlarına son verilmiş, başörtülü memurlar memuriyetten atılmış, Namaz kılan; oruç tutan; eşi, annesi başörtülü askeri personelin Kurumlarıyla ilişikleri kesilmiştir.
15 Temmuz hain FETÖ darbesinden sonra 28 Şubat Cuntası ile FETÖ üyelerinin akıl hocalarının aynı dış güçler olduğu ve işbirliği yaptıkları, birbirlerini koruyup kolladıkları anlaşıldı. Şimdi ABD ve İsrail uşağı, 28 Şubat cuntacıları ve FETÖ mensupları Devletimize ve Milletimize yaptıkları hainliğin hesabını veriyorlar.
ASDER olarak; 28 Şubat sürecinde brifingli yargı mensuplarınca haksız yere cezalandırılmış ve halen cezaevinde bulunan mazlumların mağduriyetleri başta olmak üzere yaşanmış tüm mağduriyetlerin giderilmesini istiyor ve Hükümetimizden talep ediyoruz.
Bu Kapsamda;
28 Şubat darbecilerinin sadece BÇG’den ibaret olmadığını hepimiz biliyoruz. Bu nedenle darbenin; Yargı ayağı, Medya ayağı, Sermaye ayağı, Sivil toplum ve 5’li çete ayağı hakkında da bir an evvel dava/davalar açılmak suretiyle bu darbecilerin ve darbe destekçileri ile şakşakçılarının da yargı önüne çıkarılmasını ve hak ettikleri cezalarla cezalandırılmalarını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
28 Şubat sürecinde TSK'dan tasfiye edilen Üçlü kararname mağdurlarına da 6191 sayılı kanunla ve aynı kapsamda daha sonra verilecek hakların verilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
28 Şubat yargısınca mahkum edilmiş olan ve halen cezaevinde olan/olmayanlara yeniden yargılanma hakkı verilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Diğer kamu kurum ve kuruluşlarındaki 28 Şubat mağdurlarının da kayıplarının telafi edilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Mesleklerine dönüş hakkı verilen öğretmenlerin, kamudan uzaklaşmalarından göreve başlamalarına kadar geçen sürelerin emeklilik sürelerine ilavesini ve varsa prim borçlarının kamuca ödenmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
28 Şubat sürecinde kılık kıyafet ve inançları dolayısıyla öğrenim özgürlükleri engellenenlerden isteyenlerin kamuda istihdamının sağlanmasını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Askeri öğrencilerden tahsil edilen eğitim tazminatlarının iadesini ve bu kişilerin isterlerse kamuda istihdam edilmelerini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Emekliliğe zorlananlara emsalleriyle aynı statüde emeklilik hakkı verilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
TSK’dan ayrıldığımız tarih ile 6191 sayılı kanunun çıktığı tarihe kadarki geçmişe dönük mali haklarımızı, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Emsallerimizle aynı statüde OYAK hakkımızın verilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
6191 sayılı Kanundan süresinde müracaat edememesi veya başka sebeplerle yararlanamayanlara bir defaya mahsus müracaat hakkı tanınmasını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Kanundan yararlananların kanunla verilen özlük haklarından düşük olmamak kaydıyla meslek, statü ve akademik kariyerlerine uygun eski görevlerinde ve yeni görevlerde çalışabilmelerinin sağlanmasını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Kanundan yararlananlara emsalleriyle aynı kimlik kartı verilmesini, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Kanundan yararlananların emekliliklerinin 5434 sayılı kanunun 40. maddesi birinci fıkrasında belirtilen 65 yaş olarak uygulanmasını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
İstek ve taleplerimiz doğrultusunda yapılacak olan çalışma ve kanun tasarısı komisyonunda ASDER temsilcilerinin de olmasını, istiyor ve Hükümetten talep ediyoruz
Devletimizin Bekasını tehdit eden her türlü eylem ve darbe girişimlerine karşı, daha önce olduğu gibi milletimizin ve devletimizin yanında, canımız pahasına karşı koyacağımızın bilinmesini bir kere daha ifade etmek istiyoruz, saygılarımızla.
Dr. Hasan Hüseyin ULUDAĞ
E. Tbp.Kd.Alb.
ASDER Gn.Bşk.Yrd. ve Ankara Şb.Bşk.
--------------------------------------------------------------------------------------------------
