Perşembe, 12 Nisan 2018 17:12

Bin Yılın Sonunu Gördük (Basın Açıklaması)

Sayın Basın Mensupları, Değerli Katılımcılar!

Bugün çok çok önemli bir gün! Bugün tarihi bir gün! Bugün 9,5 saat süren 28 Şubat 1997 tarihli MGK toplantısının ardından Müslüman Türkiye halkının üzerine karabasan gibi çöken 28 Şubat darbesinin BÇG ayağı hakkında karar verileceği gün!

Bilindiği üzere 28 Şubat 1997 tarihinden itibaren DARBECİ EKİP/BÇG; bu milletin dini inançlarını, her türlü kutsal değerini tehlike addetmiş, milletin kahir ekseriyetini düşman görerek bin yıl süreceğini söylediği bir SAVAŞI başlatmıştır. Bu süreçte;

  • Çoğunlukla Milletin yardımlarıyla inşa edilen İmam Hatip okul ve liseleri,
  • Kuran Kursları,
  • İslami hassasiyeti olan Dernek ve Vakıflar kapatılmış,
  • İmam Hatiplerle birlikte tüm meslek liselerinin önü, üniversiteye girişleri, katsayı uygulanmak suretiyle kesilmiş,
  • Üniversitelerde okuyan Başörtülü/Tesettürlü öğrenciler ayrım gözetilmeksizin okullardan uzaklaştırılmış, eğitim hayatlarına son verilmiş, başörtülü memurlar memuriyetten atılmıştır.
  • Namaz kılan; oruç tutan; eşi, annesi başörtülü askeri personelin kurumlarıyla ilişikleri kesilmiştir.
  • Siyaset baskı altına alınmış, Refah-Yol hükumeti istifaya zorlanmış, milletvekilleri istifa ettirilmiş, belediye başkanları sindirilmiştir.

Yine BÇG tarafından o dönemde dönemin Cumhurbaşkanı başta olmak üzere

  • Anayasa Hükmüne göre hiçbir şahsın ve kurumun talimat veremeyeceği Yargı Kurumları,
  • Medya kuruluşları ve gazeteciler gibi pek çok kesim brifinglendirilmek suretiyle, irticai tehdit algısı oluşturulmuş ve oluşturulan bu irtica paranoyası ekseninde top yekün savaş başlatıldığı ilan edilmiştir.

Değerli Basın Mensupları,

28 Şubat 1997 darbesi teşebbüs aşamasında kalmış bir darbe değildir. Fiilen gerçekleştirilmiş bir darbedir. Yukarıda sıraladığımız hususlar darbeciler tarafından bizzat hayata geçirilmiş, karşı duran, uygulamada zaafiyet gösterdiği iddia edilen kişiler görevden alınmış veya sürgün edilmiştir.

Yaklaşık 20 milyon insan yukarıda zikredilen kapsam dahilinde darbeden doğrudan zarar görmüştür.

Darbeciler Ülke ekonomisine büyük bir düşmanlık içerisinde olmuş, millet telafisi

imkansız bir zarara uğratılmıştır. Darbe sürecinde 22 banka içi boşaltılmak suretiyle batırılmış, o dönemin resmi rakamları ile 70 Milyar Dolar iç edilmek suretiyle yok edilmiş, bu bankaların yükü milletin sırtına yüklenmiş ve bu suretle milletin tamamı bu darbeden dolaylı da olsa zarar görmüştür.

Bunca zulme sebebiyet verenlerden, yalnızca darbenin planlayıcıları/organizatörleri olan BÇG hakkında ancak 14 yıl sonra da olsa 2011 yılında soruşturma başlatılmış ve 2013 yılında da sorumlular hakkında dava açılmak suretiyle yargılama aşamasına geçilebilmiştir.

Yaklaşık beş yıl süren bu yargılama neticesi bugün artık yargılama karar aşamasına gelmiş, biraz sonra muhtemelen karar açıklanacaktır.

Bu davada yargılanan tüm sanıklar 5 yıllık dava sürecinde davayı sulandırmak, yargılamayı uzatmak için ellerinden gelen tüm çabayı göstermişlerdir. Milletin gözü önünde gerçekleştirilen bu darbeyi ve darbe suçunu inkar etmişlerdir. 28 Şubat sürecinde Fetöcülerle birlikte hareket etmek suretiyle ordu içerisindeki diğer dindar muhafazakar ordu mensuplarını tasfiye ettiklerini unutarak yargılandıkları bu davanın da bir FETÖ kumpası olduğunu iddia etmişler, beraat talebinde bulunmuşlardır.

Sayın Basın Mensupları!

Bugün biz burada/bu davada, verilecek kararla adaletin tecelli etmesini büyük bir sabırsızlıkla bekliyoruz. 28 Şubat 1997 yılı sonrası yukarıda sıraladığımız mağduriyetleri bu millete yaşatan/reva gören tüm sanıkların hak ettikleri cezalarla ayrı ayrı cezalandırılmalarını bekliyoruz. Bununla birlikte 28 Şubat darbecilerinin sadece BÇG’den ibaret olmadığını da hepimiz biliyoruz. Bu nedenle darbenin;

  • Yargı ayağı
  • Siyaset Ayağı
  • Medya ayağı
  • Sermaye ayağı
  • Sivil toplum ve 5’li çete ayağı hakkında da bir an evvel dava/davalar açılmak suretiyle bu darbecilerin ve darbe destekçileri ile şakşakçılarının da yargı önüne çıkarılmasını ve hak ettikleri cezalarla cezalandırılmalarını talep ediyoruz ve bekliyoruz.

Bu yapılsın ki, bundan sonra darbeciler, bu darbenin arkasındaki uluslararası emperyalist güçler ve sermaye çevreleri, Türkiye için artık DARBE ve DARBE KELİMESİNİ bir daha akıllarına getirmesinler.

Bir daha ifade ediyor ve ümit ediyoruz ki!

Biraz sonra Sayın Mahkeme kararıyla o dönemin darbeci zalimlerine hak ettikleri cezaların karşılığını versin. Darbenin mağduru olan milletin gönlüne kısmen de olsa su serpsin.

Verilecek kararla artık darbeci çeteler kendilerinde bir daha cesaret bulamasınlar. Bir daha DARBE yada DARBE kalkışmaları ile bu millet mağdur edilmesin. Uluslararası

emperyalist güçlerin desteği ile yapılan darbe ve darbe kalkışmaları sonrası milletin onuru kırılmasın, millet rencide edilmesin. Zira bu millet onurlu bir millettir.

Hepinize saygılar sunuyoruz.

Av. Necip KİBAR

28 Şubat Platformu Basın Sözcüsü

ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...