Pazar, 11 Temmuz 2010 19:14

YAHUDİ CASUSLARI VE OYUNLAR

YAHUDİ CASUSLARI VE OYUNLAR

Dünyayı sadece kendilerine verilmiş zanneden, kendilerinden başkalarını hayvan olarak gören, mallarını, ırzlarını, şereflerini, iffetlerini çalmakta beis görmeyen hatta uydurdukları ve din kitabı olarak itikad ettikleri yalanlara göre bunları helal sayan bir güruhla karşı karşıyayız.

Çok değil daha kanları kurumayan 9 masum Türk evladını şehit eden katiller sürüsü. Her gün Filistin’de, Gazze’de binlercesine çile çektiren ve her fırsatta kan döken kudurmuşlar topluluğundan bahsediyorum. Bunların iyi bilinmesi toplumumuza iyi tanıtılması lazımdır. Bunlar akrepler ve yılanlar gibidirler. İşleri sadece zehirlemektir.

Bu yazımı başlıktan da okuduğunuz üzere tarihte milletimize tuzak kuran, bu yolda ırz, namus tanımayan şeytani desiselerin en dehşetlisini uygulayabilen bir Yahudi  casusu Suzi Liberman hakkında Cevat Rifat Atilhan[1][1] tarafından yazılmış muhteşem kitabını ve kitabın özünü gözler önüne seren Avukat M.Fazlı Özkaya tarafından hazırlanmış önsözünü bu vesile ile değerli okuyucularımla paylaşmak istiyorum. Kitabın pdf formatında hazırlanmış nüshasını linkten bulabilirsiniz. Kitabı kitapçılarda bulmak mümkün müdür bilemiyorum fakat vermiş olduğum linkten okuyabilirsiniz.

 

***

Kitap Genel Kurmay Başkanlığının tetkiki ile ordu subaylarının okumasının faydalı olacağı tespit edilerek 26 Mayıs 1935 tarh ve 43782 sayılı tamim ile 40.000 nüshası alınarak Ordu’ya dağıtılmıştır.

Bundan şu anlaşılıyor ki böyle değerli bir kitap vesilesi ile Kahraman Ordu dost kim, düşman kim tanısın ve hatalara düşmesin istenmiştir.

Bu gün kurmuş oldukları MOSSAD ajan teşkilatı ile dünyanın pek çok yerinde fitnelerine devam etmekteler.

Daha en büyük şenaati yaklaşık 1 ay önce Millet olarak gördüğümüz ve günlerce nefret çığlıkları attığımız bu güruh maalesef bazı ordu subaylarımız tarafından bu gün tanınmamakta ve kendileri ile dostane ilişkilere girilmektedir.[2][2] Akrabalık ilişkileri kurulmaktadır.

Onların ağızları ile konuşan bir paşamız bu memlekette yaşanmaz, ezan seslerinden duramayacaksınız, Türkiye’yi terk edin diye ailesine vasiyet etmektedir.

Ağza alınmayacak, bir paşaya yakışmayacak ifadeleri ile adeta Yahudi’nin sahte din kitabı Talmut’u seslendirmektedir.

Tüm planları kendi çıkarlarını kurtarmak olan bu milletten uzak durulmalı ve zararları böylece bertaraf edilmelidir.

Yüzlerce yıl bulundukları topraklarda kin tohumları ekip milyonlarca insanın kanını emen böylesi bir toplum İngilizlerin gafil hıyaneti ile maalesef Osmanlı’nın başına bela edilmiş ve bu gün temizlenemeyen bir pislik olarak Filistin’de İslam topraklarının orta yerinde fesat yaymaktadır.

Ne yazık ki TSK’nın talepleri doğrultusunda İsrail’e verilen milyon dolarlık ihaleler ve karşılığında çalışmayan tanklar, iş görmeyen uçuş sistemleri.

İnsansız Hava Araçları (İHA) konusunda da maalesef aldatılmış olduğumuz henüz sağduyulu yüksek kademe subaylar tarafından itiraf edilememiş, sessiz sedasız milli İHA’na dönüş yapılmakla yetinilmiştir.

Hıyanetin anlaşıldığına dair hiç bir emare okunmamaktadır.

Hala bir şeyler elde edilebilir mi diyerek yakınlaşma çalışmaları devam ediyor.

Bu adamlardan, bu toplumdan bir fayda çıkmaz.

İçimizdeki yerli casuslar da aynı teraneleri öttürmeye devam ediyor.

Ellerindeki medya gücünü beslendikleri Yahudi sermayesi lehine kullanmaktan arlanmıyorlar. Utanmıyorlar.

Şirretlerini açıklamakta bir beis görmüyorlar.

Yalanda o kadar ileri gitmişler ki, onlar karşısında doğru sözün, mertliğin, insanlığın, erdemin, ahlaki değerlerin bir alamı yok.

Bu yazdıklarımı sakın bir kitap okumuş, veryansın ediyor diyerek yorumlamayın. Bu sadece bir tanesidir. Bu konuda yazılmış sayısız kitap, makale, medya varken, önümüzde tarihi vesikalar varken, önümüzde bir Filistin dramı varken çok ötelere gitmeye gerek yoktur.

Mavi Marmara’da yapılan şer henüz tazeliğini korumaktadır.

Birazcık izan, birazcık araştırma her şeyin gün yüzüne çıkması için kafidir.

Bu gün bir antisemitizm tutturmuşlar gidiyor. Dünya halklarını iyi ürkütmüşler. Kendilerini mazlum göstermişler fakat heyhat; ne mazlumu, ne masumu.

Oyunlarını ne kadar sinsice oynuyorlar.

15. asırda kendilerine açtığımız sakin liman olan Türk sinelerini hançerlemekten geri durmayan bir toplum hakkında söylenecek o kadar çok şey varken bunların duyurulamaması ne kadar acıdır.

Halkın önünde duranların gafleti ne kadar acıdır.

 

Uyanın Türk Millet.

Uyanın Dünya Milletleri.

Yahudileri dost edinmeyin. Bırakın kendi cehennem çukurlarında oyalansınlar.

 

Ahmet TÜRKAN - HABERNAME



 

 

Son Düzenlenme Pazartesi, 12 Temmuz 2010 19:14
Ahmet Türkan

MBA

www.ahmetturkan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...