Pazartesi, 31 Aralık 2012 00:31

İlk darbe orduya yapıldı

Emekli Binbaşı Eyüp Saraçoğlu, Darbe Komisyonu'na 73 sayfalık bir dilekçe gönderdi.

Psikolojik savaş yöntemleriyle 2 bini aşkın personelin tasfiye edildiğini belirten Saraçoğlu, "BÇG mensubu olma kriterinin esas alındığı yeni bir hiyerarşi tesis edildi" dedi

Emekli Kıdemli Binbaşı Eyüp Saraçoğlu’nun Darbe Komisyonu'na gönderdiği 73 sayfalık dilekçe, 28 Şubat sürecinde subaylara yapılan baskı ve hukuksuz uygulamaları gözler önüne serdi. Saraçoğlu, 1. Sicil Komutanı Kurmay Başkanı Albay İ.K’nın kendisine 'ya işin ya eşin' dayatması yaptığını belirtti. Saraçoğlu, başarılı bir subay olmasına rağmen, dayanamayarak çok sevdiği mesleğinden ayrılmak zorunda kaldığını dile getirdi.

BÇG ÖRGÜTSEL HİYERARŞİ TESİS ETTİ

Darbe yapılabilmesi için TSK’nın kurumsal hiyerarşisinin ele geçirilmesinin şart olduğunu kaydeden Saraçoğlu, BÇG’nin bu çerçevede 2 bin dolayında TSK personelini tasfiye ettiğini söyledi. 28 Şubat sürecinde BÇG mensubu olma kriterinin esas alındığı örgütsel bir hiyerarşinin tesis edildiğini dile getiren Saraçoğlu, ilk darbenin yapılan tasfiyelerle orduya gerçekleştirildiğini ileri sürdü.

Saraçoğlu, psikolojik harp teknikleri, cebir, şiddet ve baskı yöntemleri ile binlerce TSK personelinin istifa ve emeklilik yolu ile ordudan ayrılmasının sağlandığını kaydetti. Rütbe ve kıdem hiyerarşisinin ortadan kaldırıldığını kurumsal hiyerarşinin yok edildiğini vurguladı.

Ev ziyaretinde eşini uyardı

Kurmay Başkanı Albay İ.K’nın ailesi ile birlikte bir gece kendilerini ziyarete geldiğini anlatan Saraçoğlu, şöyle devam etti: “Eşim her türlü misafirperverliği gösterdi. Albay İ.K, eşime benim istikbalimle oynadığını, başını açmaması halinde ordudan ilişiğimin kesileceğini söyledi. 2002 yılının sonlarına doğru beni odasına çağırdı ve okumama bile izin vermeden bana bir sürü belge imzalattı. 'Senin dosyanı YAŞ’a göndereceğiz seni çok idare etmişler' dedi."

Eşim uzman erbaş eşleri ile oturtuldu

Eşinin Tuğgeneral S.A’nın eşi tarafından sosyal faaliyetlere çağrıldığını ancak gittiğinde orduevinin kapısında bekletildiğini, başını açması için ısrar edildiğini belirtti. İçeri alındığında ise subay eşleri ile değil uzman erbaş eşleri ile oturtularak aşağılandığını dile getirdi.

Kapıcıdan bilgi alıyorlardı

Kıbrıs’a tayin olduğunda sorun yaşamamak için evini taşımadığını kaydeden Saraçoğlu, “İskenderun’da bir ev tuttum. Eşim ve 6-7 yaşlarındaki iki oğlumu İskenderun’da ikamet eden kardeşime emanet ettim. 2 yıl burada kalan ailem çok sıkıntılar yaşadı. Sivil kıyafetli asker olduğunu söyleyen istihbaratçıların evime gelerek kapıcıdan bilgi aldıklarını öğrendim" dedi.

‘Mayo ile denize gireceksiniz’

Saraçoğlu, 1993 yılındaki tayinlerde askeri lise ve kışlalardaki başörtülü subay ve astsubayların Trakya’daki birliklerde toplandığını dile getirerek, şunları vurguladı: “Yapılan baskılarla bazılarının eşlerinin başını açtırmayı başardılar. Ancak bu da yeterli değildi. Eşleriyle birlikte içkili yemeklere, kokteyllere katılmaları ve mayo ile denize girmeleri konusunda baskılara devam ettiler. Emekliliği gelenler dayanamadı" ifadelerini kullandı.

Namaz kılan subay cahilmiş

Keşan’da görev yaparken Tugay Komutanı olan Tuğgeneral Erol Özkasnak’ın her fırsatta eşi başörtülü olanları orduda barındırmayacakları tehdidinde bulunduğunu anlatan Saraçoğlu, “Siz eşinizi başını açması konusunda ikna edemiyorsanız biz eşimizle gelelim ve ikna edelim diyordu. Eşi başörtülü olanları veya namaz kılanları cahil cühela, köylü Türk subayı diye nitelendiriyordu" ifadelerini kullandı.

ÇETİN ÇİFTÇİ - BUGÜN GAZETESİ

ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

3 yorum

  • Yorum Linki Bayram Ali ÇALIŞKAN Pazartesi, 31 Aralık 2012 20:56 yazan Bayram Ali ÇALIŞKAN

    Hayatını mesleğine adamış başarılı bir subay'ın eşinin başörtüsü bahane edilerek TSK ile ilişkisinin kesilmesl yönündeki fiil eylem ve işlemin kabül edilir bir yanı bulunmadığı gibi TSK' deki keyfi yapılanmanın hangi boyutlara ulaştığının açık göstergesidir.

    Raporla
  • Yorum Linki Zafer ÇAĞRI Pazartesi, 31 Aralık 2012 11:08 yazan Zafer ÇAĞRI

    Bu insanlar gerçekten ben ümmi bir peygamberim, kuru ekmek yiyen bir kadının oğluyum diyen, toplumun en fakirleri ile oturup kalkan, islama girersem bana ne var diyenlere, her kese ne varsa sana da o var diyen, tüm sınıfsal ayrılıkları bertaraf eden peygamberin (S.A.V) ümmeti olduklarına inanıyorlar mı? Bu konuda ciddiler mi? Uzman eşleri ile eşinin oturtulmasını aşağılama olarak düşünen Sn.Bnb o eşler arasında belki sizin eşinizden daha hayırlı, Allah(cc) katında daha muteber insanlar vardır.Dünyevi eğitimleri, bilgileri, becerileri de fazla olanlar vardır? Ne arabın aceme ne acemin araba üstünlüğü vardır, üstünlük ancak takvadadır.

    Raporla
  • Yorum Linki Zafer ÇAĞRI Pazartesi, 31 Aralık 2012 00:42 yazan Zafer ÇAĞRI

    Hiç sıkıntıya gelemeyen kahraman türk subayları, aferin, sen ne güzel subaysın hem namaz kılıyorsun hem eşinde başörtülü dememişler mi vah vah vah.
    Hemde eşini uzman eşleri ile oturtarak aşağılamışlar, Eşide Bnb rütbesinde miymiş vah vah çok üzüldüm.
    29 / ANKEBÛT – 2 İnsanlar, imtihandan geçirilmeden, sadece «İman ettik» demeleriyle bırakılıvereceklerini mi sandılar?

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...