Çarşamba, 09 Ocak 2013 13:38

Ya Aptal Ya İşbirlikçi

Gözaltına alındıktan sonra savcılığa verdiği ifadesinde suçlamaları reddederek, “Darbelerin hazırlığı alt kadrolarda yapılır” diyen Genelkurmay eski Başkanı emekli Org. İ. Hakkı Karadayı’ya tepki yağıyor.

28 Şubat soruşturması kapsamında yargılanan Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın, “Genelkurmay Başkanı’nın haberi olmadan birtakım girişimler olabilir. 27 Mayıs darbesi bunun en güzel örneği. 37 subay, Rüştü Erdelhun’a rağmen darbeyi gerçekleştirdi. Bunun hazırlığı (darbenin) hazırlığı alt kadrolarda yapılır” şeklindeki sözleri gerçeği yansıtmıyor.
Karadayı, 28 Şubat sürecinde tankları yürüten dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir’in, “Balans ayarı yaptık” sözlerine rağmen Çevik Bir’i görevden almadı. Karadayı, dönemin Başbakanı Necmettin Erbabakan’a ağır hakarette bulunan Tümgeneral Osman Özbek’e sahip çıktı ve “Kimsenin ağzına fermuar çekemem” diyerek savunmuştu.

O dönemde görev yaptığını ifade eden Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, Karadayı’nın görevi sırasında irticai faaliyette bulunan askerlere yönelik olarak 1994 yılında yapılan YAŞ toplantısıyla emir çıkarttığını söyledi. 28 Şubat mağdurlarından YAŞ kararı ile emekli edilen Albay Mustafa Hacımustafaoğulları ise, “Aptal adam Genelkurmay Başkanı olamayacağına göre ya da bu işe ortak olmuş olması ve suça bulaşmış olması gerekir” dedi.

TANRIVERDİ: KARADAYI ORDUDA İRTİCAİ TASFİYEYİ BAŞLATTI 

28 Şubat döneminde Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’nın BÇG yapılanmasından haberdar olmamasının inandırıcı olmadığını söyleyen Emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, “Karadayı’nın ben 1996’da TSK’dan emekli olup ayrılmadan önce faaliyetleri içerisinde Genelkurmay Başkanlığı döneminde mevcut iktidara dönük açık söylemleri vardı. O dönemde Bolu ve Kayseri’de yaptığı bir konuşma vardı Karadayı’nın. Bu konuşmalar iktidarı tehdit eden konuşmalardı. YAŞ kararıyla Karadayı, kendi Genelkurmay Başkanlığı’ndan itibaren geniş bir tasfiye dönemi başladı. YAŞ’ta Başbakan’dan sonra en yetkili isim olarak bu tasfiyeleri ne maksatla yaptığını bilmemesi mümkün değil. Askeriyenin içerisindeki fişlemelerin nasıl yapıldığını bilmemesine ise asla imkan yoktur. Karadayı’nın Genelkurmay Başkanı olmasının ardından 1995 yılının Şubat ayında bir kısım subay ve astsubayın isimleri yazılarak birliklere bunların irticai faaliyette bulundukları, dolayısıyla birlik komutanları tarafından bu kimselerin uyarılmasını, uyarılmasına rağmen bu faaliyetlerden vazgeçmeyenler hakkında işlem yapılmasını 1994 Aralık ayı YAŞ toplantısından sonra yayınlanan bir emir vardı birliklerde. Bu yüzden Karadayı’nın 28 Şubat’ın dışında olması hiç mümkün değildir” dedi.

HACIMUSTAFAOĞULLARI: SOKAKTAKİ ÇOCUKLAR BÇG’Yİ BİLİYORDU 

28 Şubat süreci ile ilgili çarpıcı açıklamalarda bulunan Emekli Albay Mustafa Hacımustafaoğulları ise, “Batı Çalışma Grubu sadece orduda çalışma yapmadı. Bu çalışma devlet kurumlarında da oldu. TSK içinde ki bu yapılanmaların en üst komuta kademesine varıncaya kadar normalde yapılanmalardan haberdar olunması lazım. Genelkurmay Başkanı ve sıralı komutanların bilgisinin dışında dahi böyle bir oluşum gerçekleştirilebiliyor ise ve yapıldıysa devletin, her türlü imkanı elinde bulunduran bu makamların bunları ortaya çıkartıp kendi içinde bunların hesabını sorması lazım. Yani BÇG’yi sokaktaki vatandaş bilirken, 28 Şubat sürecinden 1997’den çok çok daha öncesinde böyle bir grubun varlığını bizler adı BÇG olmasa bile TSK içerisinde böyle bir yapılanma olduğunu asker olarak biliyorduk. Askerler, sokaktaki vatandaş, çoluk çocuk bunu bilirken peki dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı bunu nasıl bilmiyor? Böyle bir şey asla düşünülemez. En azından bu oluşumun kuruluşundan haberdar olmasa bile sonradan BÇG hakkında bilgi sahibi olduğunu düşünsek dahi bu da demektir ki buna rıza gösterdiği anlamına geliyor. Bu oluşuma göz yumarak ve BÇG’den menfaat umduğu ortaya çıkıyor. Karadayı’nın BÇG’yi bilmediği kesinlikle düşünülemez” şeklinde konuştu.

KARADAYI KENDİNİ KURTARMAK İÇİN DEMİREL’E SIĞINDI

28 Şubat’ın bir darbe olarak düşünüldüğü zaman Milli Güvenlik Kurulu (MGK) darbesi olarak yapıldığına işaret eden Hacımustafaoğulları, “Yani buradaki asli sorumluluk başta MGK’ya başkanlık eden dönemin Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’e aittir. İki numara ise Genelkurmay Başkanı Orgeneral İsmail Hakkı Karadayı’dır. Karadayı’nın gözaltına alınarak ifadesini alınması herkes tarafından beklenen bir gelişmeydi. Kamuoyu 28 Şubat soruşturmasında baş aktörlerinden biri olan Karadayı’nın ifadesinin alınmamasından oldukça rahatsızdı. Burada hem 28 Şubat soruşturmasının sıhhati açısından Karadayı’nın ifadesinin alınması çok olumlu oldu hem de kamuoyunun beklentisi yerine gelmiş oldu” ifadelerini kullandı.

“DEMİREL VATAN HAİNİDİR, YARGILANMASI LAZIM”

Şu anda da TSK içerisinde darbeci ve BÇG tarzında yapılanmanın hala mevcut olduğunu vurgulayan Hacımustafaoğulları, “Çok daha gizli bir şekilde teşkilatlanmış durumdalar değişen bir şey yok pusuda bekliyorlar. Ben bunu biliyor isem TSK’nın başındaki Genelkurmay Başkanı ve diğer birimlerin bunu bilmemesine imkan yok. Bu durumdan kamuoyunun haberdar olması lazım. 28 Şubat soruşturmasının doğru bir şekilde yürüdüğüne inanmamız için ne zaman 9’uncu Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel gözaltına alınırsa o zaman bu sürecin doğru yürüdüğüne inanırım. Bu kişinin de hesap vermesi lazım. Diyorlar ki; Cumhurbaşkanlığı yapmış bir kişi yargılanamaz. Vatan hainliği yapan herkes yargılanabilir. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel 28 Şubat sürecinde MGK’nın başında olan isim olarak vatan hainliği yapmıştır. Bu vatana en büyük darbe olan sürece iştirak ederek bu süreci yönetmiştir. Bu süreci yöneten Demirel’in vatan haini olarak yargılanması lazım” açıklamasında bulundu.

“KARADAYI’NIN BÇG’Yİ BİLMEMESİ APTALLIK”

O dönemde Genelkurmay’ın ikinci adamı Çevik Bir’in herkes tarafından ne yaptığının bilindiğinin altını çizen Hacımustafaoğulları, “TSK’nın vazifesi olmadığı halde Türkiye’de ki siyasi işleyişe müdahale ettiğini bilirken, basında çarşaf çarşaf ifadelerine yer verilirken, elini yumruk yapıp, Bir’in siyasilere meydan okuduğu bilinirken ve bu durum ayyuka çıkmışken, Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı’nın bunu bilmemesi için ya çok aptal bir adam olması lazım. Aptal adam Genelkurmay Başkanı olamayacağına göre ya da bu işe ortak olmuş olması ve suça bulaşmış olması gerekir. Bu şekilde bu işten sıyrılamaz. Bunu savcılar ve hakimler mutlaka görecektir. Eğer bu adaleti tesis edecekleri cesaretleri varsa bunu göreceklerdir. Adalet cesaret ister. Cesur hakim ve savcılara ihtiyacımız var” şeklinde konuştu.

Şuayip Alabay \ Yeni Akit

Yeni Akit Gazetesi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...