Çarşamba, 10 Nisan 2013 15:09

TSK'yı Bekleyen Asıl Tehlike!

Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Ahmet Keser, Genelkurmay'a ağır suçlamalarda bulunurken, TSK bünyesindeki yanlışlıklardan açık yüreklilikle bahsetti.

100 bini muvazzaf, 100 bini de emekli olan astsubaylar, yıllardır var olan özlük sorunlarıyla ilgili olarak Genelkurmay Başkanlığı'ndan aldatıcı olmayan, samimi adımlar atmasını bekliyor. Bu vesileyle görüşlerini aldığımız, kısa adı TEMAD olan Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Ahmet Keser cesur açıklamalarda bulundu. 100 bin emekli astsubayı temsilen konuşan Keskin, yıllarca terörle mücadele eden Türk Silahlı Kuvvetleri'nin gelecekte büyük bir problemle karşı karşıya kalacağının sinyallerini verdi. TSK'da mobbing olduğunu dile getiren Keser, TSK'daki intiharlara dikkat çekti. Astsubayların artan ekonomik sorunlarının giderek arttığını sözlerine ekleyen Keser, dernek olarak astsubayları dizginlemeseydik, TSK'nın daha ciddi problemler yaşayacağını ifade etti.

"ASTSUBAYLARI BİZ DİZGİNLİYORUZ"

Sıkıntı ve sorunlardan bunalan muvazzaf ve emekli astsubaylardan çok ciddi baskılar aldığını söyleyen Keser, Türk Silahlı Kuvvetleri'ne tahmin edemeyeceğiniz bir şekilde tepki var, dedi. Keser, deyim yerindeyse biz amortisör görevi görüyor ve gelen tepki ve baskıları yumuşatıyoruz. Ancak bizim de gücümüz bir yere kadar. Genelkurmay Başkanlığı zaman zaman bizi suçlayarak, TEMAD'ın muvazzafları kışkırttığını söyler ama bilmelidirler ki, TEMAD muvazzafları kontrol etmeye çalışıyor. Eğer bu böyle olmasaydı, haber kanalları, gazeteler ve ajanslar muvazzafları konu edinecek malzemeyi çok bulurdu, açıklamasında bulunarak gelinen son noktayı kamuoyuna gösterdi.

ASTSUBAYLARIN GENELKURMAY'DAN BEKLENTİSİ NE?

Peki astsubaylar ne istiyor? Astsubaylar, ordu içerisinde büyük bir adaletsizlik olduğunu düşünüyor. Görev tazminatının kendilerine verilmemesinin haksızlık olduğunu düşünen ve çok zor şartlar altında görev yaptıklarını savunan astsubaylar, bunun karşılığını alamamaktan dert yanıyor. Astsubaylar, sorunlarını defalarca dile getirmelerine rağmen bir türlü istediklerini elde edemedi. Buna göre astsubaylar;

1-Üst rütbelilere verilen komutanlık tazminatını,

2-Astsubaylar da diğer personel gibi evlilik ve diğer izinlerde eşit olmasını,

3-Subaylara verilen görev tazminatını,

4-Astsubay olarak emekli olanlar sicil affını,

5-İntibak yasasının astsubaylar için de çıkartılmasını,

6-TSK tazminatının emekli astsubaylara da verilmesini istiyor…

Bu doğrultuda, Türkiye Emekli Astsubaylar Derneği Başkanı Ahmet Keser şu açıklamaları yaptı:

"TSK ‘KELLE' HESABI YAPIYOR"

"Türk Silahlı Kuvvetleri son 3 yılda bünyesinde ayrılan subay, astsubay ve uzman erbaş mevcutlarını verdi. Bu verilere göre TSK'dan 400 subay, 900 civarında ise astsubay istifa etmiş ancak bu veriler arasında 2013 yılının rakamları yoktur. İstifa eden askerler öyle sıradan askerler değil, bu mesleğe en az 10 yılını vermiş profesyonel askerlerdir, yani bir bakıma TSK'nın elinden hem tecrübe hem de bilgi uçup gidiyor. Bunu kelle hesabıyla açıklayamazsınız ancak TSK ‘kelle' hesabı yapıyor."

SON 3 AYDA 9 ASTSUBAY İNTİHAR ETTİ

"Bu istifaların dışında TSK bünyesinde ciddi manada intihar vakaları yaşanmaktadır ki TSK'da intihar eden askerin terörle mücadelede şehit olan asker sayısından fazla olduğu görülmektedir. Mesela son 3 ayda 9 astsubay intihar etti."

"TSK'DA MOBBİNG VAR"

"Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde ciddi manada mobbing var ve bundan en çok alt kademedeki askerler etkileniyor. Üst rütbeli asker emri verir ve kenara çekilir. Ondan sonra alt kademedeki rütbeli de emri uygulamak için bütün sorunlarla baş başa kalmaktadır. Mobbing üzerine bir de ekonomik gücünüzün azlığı eklenince sorunlar katlanarak üzerinize geliyor. Eve gidiyorsunuz ekonomik yetersizlikten dolayı şikayetler, evde huzursuzluk var, bunlar birbirini tetikliyor."

"İNTİHARLAR ARTIK TSK'NIN DEĞİL ÜLKENİN SORUNUDUR"

"Türkiye'deki en yüksek mesleki intihar vakası Türk Silahlı Kuvvetleri'nde meydana gelmektedir. TSK bünyesindeki bu intiharlar artık bu kurumun değil, ülkenin bir sorunudur. Sorunun ortadan kaldırılması için intihar vakalarının irdelenmesi gerekiyor ama TSK'da bunu irdeleyecek profesyonel personel mevcut değil. TSK kime yaptırıyor bunu? Emir komuta zincirinde kendine bağlı komutanların bizzat fikrine göre rapor hazırlayabilecek birkaç kişiye yaptırıyor. Yani sorunu üreten kafa ile sorun çözemezsiniz. Çünkü bu intiharlar kimsenin umrunda değil, TSK'ya göre intiharların sebebi bulunamıyor. Özellikle astsubaylar mevzu bahis oldu mu böyle söyleniyor. Oysa Genelkurmay Başkanlığı kendi yazdığı raporda intiharların sebebini çok açık bir şekilde ortaya koymuş: Ekonomik..."

"TSK'DA BÜYÜK ADALETSİZLİK VAR"

"Siz bir astsubay ya da uzman çavuşun özgürlüğünü elinden alarak 2 bin 500 lirayı da eline tutuşturup ölüme yolluyorsunuz. TSK içerisinde bir takım tazminatlar var bunların hiçbirinden astsubayları yararlandırmıyorsunuz. Yani terör örgütü ile mücadeleye yolladığın astsubay ve uzman çavuşları tazminattan mahrum bırakıyorsun, Antalya'da askeri kamplarda tatil yapan albaya tazminat veriyorsun. Antalya'daki albay eğitime mi çıkıyor asker mi eğitiyor yoksa iç güvenlik operasyonuna gidecek birlik mi eğitiyor? Ben söyleyeyim bu albay şenzlongda sabahtan akşama kadar yatıyor. Siz bu insanlara komutanlık kursu gördü diye para veriyorsunuz. Ortada çok büyük bir adaletsizlik var."

"TSK BİZİ İTELEMİŞ, ASTSUBAYLAR DA KENDİNİ TSK'YA AİT GÖRMÜYOR"

"Kurum sana sahip çıkmamış seni itelemiş kamufle edip seni sistemin dışına çıkartmış. Bu bizde kırgınlık ve aynı zamanda kızgınlık yaratıyor. Artık astsubaylarda aidiyetlik duygusu kalmadı, kendini TSK'nın elemanı gibi görmüyor. Bunu hak ettiğini maddi imkanlarda da hissediyorsunuz. Antalya'daki insan alıyor 5-6 bin lira para sana da getirip 2 bin 500 lira verip canını istiyorlar. Arkasından gidecek komutan bulamama zihniyeti bu ordunun içini kemiren bir kurttur."

"BU ÜLKE AİLESİNİ HELİKOPTERLE PİKNİĞE YOLLAYAN KOMUTANI GÖRDÜ"

"Türk Silahlı Kuvvetleri'ndeki yanlış uygulamaları görmemesi için kör olması gerekiyor. Çünkü artık teknoloji çok ilerledi, her şey daha şeffaflaşıyor ve insanlar bazı şeyleri daha rahat sorgulayabilme kabiliyetine kavuştu. Mesela PKK ile mücadele esnasında kanlar içinde can veren asker için helikopter kaldırmayan komutan, ailesinin rahatça piknik yapabilmesi için helikopter kaldırabiliyor. Şu anda tutuklu olan bu komutanı tüm Türkiye tanıyor."

"GENELKURMAY'IN ASTSUBAYLAR İÇİN İCRAATA GEÇMESİ LAZIM"

"Yıllardır astsubayların biriken sorunları var. Genelkurmay Başkanlığı'nın astsubayların sorunları ile yakından ilgilenip çözüme kavuşturacak icraatları gerçekleştirmesi gerekiyor. Genelkurmay ilk adımı doğru atarsa, o adımın arkasından gelecek adımlar da doğru atılır. Genelkurmay'ın kendi personelini tanıyıp isteklerini bilip buna göre ihtiyaçlarına cevap verecek düzenlemeler yapması lazım. Onun için ilk önce Genelkurmay'ın üzerine düşeni yapması lazım, ondan sonra siyaset kurumuna yani hükümete iş düşüyor. Ancak mevcut Hükümet, Genelkurmay üzerine bir baskı oluşturursa o başka mesele. "

GENELKURMAY GÖREVİNİ YERİNE GETİRMEDİ

"Genelkurmay Başkanlığı astsubaylara yapılan adaletsizliği ortadan kaldırmak için adım atma niyetinde değil. Genelkurmay; temsil, görev, kadrosuzluk, komutanlık, makam ve Komutanlık kursu tazminatlarından bir tanesini bile astsubaylara layık görmemiş."

Haber7

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki Kirectepe Perşembe, 11 Nisan 2013 12:52 yazan Kirectepe

    Bir diger konu da, 6191 sayili kanunun gec.32.Md'si.
    Gec.32'nin "..yargı denetimine kapalı idari işlemler veya Yüksek Askeri Şura kararları ile..." ibaresinden kaynaklaniyor ve gelen cevap, "hakkinizdaki kararlar,yargi denetimine acikti, basvursaydiniz o zaman, kendi tasarrufunuzdur." konusu.
    Bu konularda doktrindeki görüşler de şöyledir:
    "...Şu halde bir işlemin yargı denetimine açık olduğu iddiasında/savunmasında bulunabilmek için, hak sahibine 'etkili bir başvuru hakkı tanınıp tanınmadığına' bakılacaktır. (Bkz.Prof Dr.Süheyl Batum, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi ve Türkiye,1996)
    "...Etkili başvuru hakkının kabulü için;
    Divanın deyimiyle 'teorik ve hayali değil fiilen ve gerçekten mevcut bulunması, yani sonuç doğurabilir cinsten olması' gereklidir. (Prof.Dr.Feyyaz Gölcüklü-Prof.Dr.Şeref Gözübüyük, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ve Uygulaması, S:299, 1994,Turhan Kitapevi)..
    Ama kime anlatacaksin ?

    Raporla
  • Yorum Linki Kirectepe Perşembe, 11 Nisan 2013 12:49 yazan Kirectepe

    Intiharlar icin aciklama var. Her kesim el birligi halinde " Psikolojik Sorunlari " varmis deyip geciyor.Ihrac etmenin, edilmenin bu kadar ucuz oldugu bir meslek varmi ?. Bir Tug.'un tayininde esyalari icin koli yapilacak keresteyi verirken, " Yazik degilmi milletin malina " dedi diyen AstSb. arkadasi,postalin boyasiz, 8 dakika gec kaldin diye attilar.Gel de anlat bunu ANAYASA MAHKEMESINE, adam o kadar duzenli rapor tutuyor ki, sasarsiniz. Ustelik 1602'nin 52. Md.sine gore GIZLI bu raporlar. Nasil gizli, Komutan GIZLI dedi, o kadar..!
    Tamam diyorsun degisen birsey yok, hukuk var diyorsun hukuk yok. AYM'ye gittik, BEN DELILE, BELGEYE bakarim diyor. Intihar etmesin de ne yapsin ?

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...