ADİL DİPLOMATİK ÇÖZÜM

Yıllardır, çoluk çocuk demeden katleden, keyfi olarak Filistinlilerin evlerini başlarına yıkan, BM kararlarına aykırı olarak sürekli yeni yerleşim alanları oluşturan, keyfi ve kışkırtıcı olarak Mescid-i Aksa’ya baskınlar düzenleyen, zalim Siyonist İsrail’e karşı Filistinli kardeşlerimiz sessiz kalamazlardı.

Kuşatılmışlık duygusu içinde olan insan nefes alamayacak bir hale gelmiş ise; bu kişinin hayatını idame ettirebilmek için her türlü çıkışı denemesi psikolojik gerçeklik ve bu onun yaşamını sürdürebilme çabasıdır.

Bu çıkış, terörist faaliyet olarak adlandırılmamalıdır. Bilakis, onlarca yıldır bu insanların tüm dünyanın vurdum duymaz bakışları altında açık hava hapishanesine tıkılması, insanlık adına utanç vesilesi olmalıdır.

Müslümanların ortak değeri olan Mescid-i Aksa üzerinde oynan oyunlara bizler de tahammül edecek değiliz.

Başka hiçbir seçeneği kalmamış bu insanlar, sözden anlamayan ve zulümden başka hiçbir marifeti olmayan zalimlere karşı, nefes alabilmek için huruç harekâtı yapmışlardır.

Adaleti Savunanlar Derneği olarak biz, herkesi Hamas'ın bu nefsi müdafaa hareketi ile tüm dünyaya vermek istedikleri mesajı duymaya ve anlamaya davet ediyoruz.

Barışın kaybedeni olmaz, lakin Yahudilerin Filistin topraklarına getirildiği günden itibaren, sistematik bir şekilde işlemiş oldukları zulümlerin hiç durmadığını ve Filistinlilerin kendi topraklarında ufacık bir alana, açık hava hapishanesi olarak tıkılmış olduklarını da unutmamak gerekmektedir.

En azından, tüm dünya, Hamas'ın adeta intihar edercesine bir harekata girişerek, neden şehadeti göze aldıklarını sorgulamak ve anlamak mecburiyetindedir.

Orta Doğu’ya kalıcı barışın gelebilmesi ancak Filistin-İsrail sorununun nihai bir çözüme kavuşturulmasıyla mümkündür. 1967 sınırları temelinde bağımsız ve coğrafi bütünlüğü haiz, başkenti Kudüs olan bir Filistin devletinin hayata geçirilmesi artık ertelenemez bir ihtiyaçtır. Bu mesele hakkaniyete uygun bir şekilde çözülmedikçe bölgemiz barışa hasret yaşamaya devam edecektir.

Dolayısıyla, dünya devletleri artık vakit kaybetmeden, en kısa zamanda, adil diplomatik çözüm yollarını bulmak zorundadır. Kaybeden insanlık olmaktadır.

Adalet Cesaret İster.

Mustafa Hacımustafaoğulları

ASDER Basın Sözcüsü