KIRGIZİSTANDA KURBAN

Dünyanın uzak köşelerinde, sınırların ötesinde yaşayan müslüman kardeşlerimizle tanışmak, kucaklaşmak, kardeşliğimizi pekiştirmek amacıyla kurban bayramı vesilesiyle ‘sınırlarımızın’ dışına çıkıyoruz. Yolculuğumuz Kırgızistan’a.

İstanbul’dan havalanan uçağımız beş saatlik bir yolculuğun sonunda Kırgızistan’ın başkenti Bişkek’e iniyor. Senenin bu mevsiminde Bişkek’te havalar oldukça soğuk. Şehri çevreleyen dağlar  karlarla kaplı vaziyette. Sabaha karşı indiğimiz Manas hava alanında sabahın bu erken saatine rağmen bizi karşılamaya iki fedakar yardım gönüllüsü geliyor. Biz kısmen de olsa yabancılık çekeceğimizi düşünürken bu güzel insanların güler yüzlerini görür görmez onlarla birlikte bir kurban bayramı yaşayacak olmak düşüncesi içimizi ısıtmaya yetiyor.

Oradaki ziyaretimiz süresinde Türk kardeşlerimizin yapmış olduğu, üniversite öğrencilerinin kaldığı bir yurt binasının misafirhanesinde kaldık. Oldukça temiz, düzgün ve güzel bu yerde çok sayıda öğrenciye barınma imkanı sunulmaktaymış. Böyle bir mekanı inşa ettiklerinden ve bize sundukları ikamet imkanından dolayı kendilerine teşekkür ediyoruz.

Kalacağımız yere yerleştikten sonra Partner kuruluşumuz olan Edep Kaynağı Derneğini ziyarete gidiyoruz. Edep Kaynağı Derneği Mısır Ezher Üniversitesinde eğitim almış kişilerce kurulmuş. Dernek yöneticisi Askarbek Akimbayoğlu, bize derneği gezdiriyor ve altı yıllık olan dernek hakkında bilgi veriyor. Burada derneğe bağlı Kuran eğitimi veren üç kuran kursunu görme fırsatımız oluyor. Bu kurslarda Kur’an okutulması haricinde, dini bilgiler ve hafızlık üzerine eğitimler de veriliyor. Derneğin çok büyük bir hizmeti daha var: Kırgızistanda köylerdeki camilerde devlet tarafından görevli imam bulunmuyor. Bu nedenle cami imamlığı görevi köyde dini bilgisi diğerlerine göre daha iyi olan kişilerce icra ediliyor. Bu kişilerden bilgileri yeterli olmayanlar Edep Kaynağı Derneğinde eksiklerini giderebiliyorlar. Dernekte iki-üç aylık bir oryantasyon eğitiminden geçen bu insanlar tekrar köylerine dönüyorlar.

Edep Kaynağı Derneğince, Öğretmenin not defteri ,İbadetin Getirdikleri, Müslümanın Hayatında Kuran ve Namaz, Peygamberimizden Örnekler, Gerçeğe dönmek,   Mevlüt, ramazan ve kurban, İslam ilmihali gibi kitaplar yayınlanmış. Ayrıca İslamı anlatan CD’ler ve ilahi kasetleri de çıkartılmış.

Uzun yıllar Sovyetler Birliğinin baskısı altında din bilgisinden tamamen  yoksun kalan Kırgız halkı için bu çalışmalar gerçekten büyük bir öneme sahip.

Edep Kaynağı, bu ihtiyaca cevap verebilmek için Bişkek’in 12 km.dışında üç köyün ortasında bulunan bir caminin yanında restorasyon isteyen büyük bir bina almış. Dernek burayı hafızlık kuran kursu yapmayı düşünüyor. Alınan yerin çatısı kaplanmış, fakat, tamamen deforme olmuş kapı, pencere ve camları ile içinin sıvanması, iç dekorasyonun tamamlanabilmesi için Türkiyedeki müslümanlar ve Kırgız işadamlarının yardımları bekleniyor.

      Arefe günü Türk ve Kırgız işadamlarıyla ve halktan kimi insanlarla sohbet etme fırsatı bulduk. Bu sohbetlerden önemli gördüğümüz anekdotları sizlerle paylaşmak istiyoruz:

1. Kırgızistan’da yaşayan bir Türk işadamı geçen yıllarda  kurbanını kesiyor. Bayramlaşmak ve  kurbanından komşularına tattırmak üzere komşularını ziyarete gidiyor.  Rus olan komşusuna kurban payından ikram ettiğinde; hiç kurban nedir bilmeyen komşusu, bu nedir? Bunun karşılığında size ne vermem gerekir? diye soruyor. Materyalist düşünmeye öyle alışmışlar ki, maddi bir çıkarı olmadan insanların karşılarındakine bir şey verebileceğini düşünemiyorlar. Türk işadamı onlara kurbanın Allah rızası için kesildiğini ve bayram olduğu için kurban etini paylaştıklarını anlatmaya çalışıyor. Rus’un evine uzun zamandan beri et girmediğini sonradan öğreniyor. Çok sonraları, merdivende karşılaştıkları Rus komşusunun o’na: Sizin et bayramınız ne zaman? diye sorması bu kardeşimizi  çok duygulandırmış.

2. İslam’ın zayıf olduğu bölgelerde en çok kadın istismarı olmaktadır. Kırgızlı bayanlar birleşerek beklide dünyada bir ilk olduğunu tahmin ettiğimiz bir dernek kurmuşlar. Namuslarını korumak amacıyla  kurdukları bu derneğin adı da Bekareti Koruma Derneği. Sizce de çok ilginç değil mi ?

Bayram sabahı “namazı hangi camide kılacağız ?” diye sorduğumda, meydanda demeleri ilgimi çekmişti. Gerçekten de, sabah erkenden kalktık, aracımızı meydana yakın bir yere park ettikten sonra şehir meydanına doğru ilerledik. Dondurucu soğuğa rağmen çoluk çocuk seccadelerini ellerin almış Kırgız insanları seri bir şekilde meydana doğru akmaktaydı. Büyük bir kalabalıkla hep birlikte kılınan bu bayram namazı bize arafatı, ahirette mahşeri hatırlattı. Çok duygulandırıcı bir manzaraydı. Cumhurbaşkanı Köşkünün yakınından başlayarak meydanın tamamının dolmuştu. Büyük caddeler de trafiğe kapatılmıştı. Dostlarımız, devlet TV’nin naklen verdiği bayram namazına devlet erkanının da önem verdiğini bildirdiler. Kırgızistan’daki bayram namazı; kardeşliğin, muhabbetin, dondurucu soğuğa rağmen kalplerin sımsıcak olduğunun, Allah’a ram olunduğunun bir göstergesi… Rabbim kabul etsin.

            Rabbin için namaz kıl ve kurban kes (Kevser-2) ayetinin emrini yerine getirmek isteyen Türkiyeli dostlarımızın  kurbanlarını aldık. Bizlere vekalet veren kardeşlerimizin isimlerini teker teker okuyarak  tekbir getirmek  suretiyle kurbanlarının kesilmesine nezaret ettik.  Kırgız kardeşlerimiz ile birlikte Rabbimizin emrini yerine getirmenin mutluluğunu yaşadık. Birlikte dua ettik, dualarını aldık…

Kesilen kurbanları paylara ayırarak torbalara koyduk ve araca yükleyerek birlikte hayırda ortaklar olarak, gözlerindeki ışıltıyı ve sevinci görmek, sizler adına şahitlik etmek üzere yola koyulduk:

1. İlk durağımız terzilik yaparak hayatlarını geçindirmeye çalışan ihtiyaç sahibi bayan kardeşlerimizin yanı idi. Paylarımızı takdim ettik ve sizlerin selamlarını ilettik.

2. 30 adet talebenin yatılı olarak Kuran eğitimi aldığı kurs ikinci durağımızdı. Gençler ile bayramlaştık, birlikte olmanın mutluluğunu ve heyecanını yaşadık ve paylarımızı verdik. Buraya bağlı hizmet veren  diğer iki kursa da gidecek payları  onlara bıraktık.

3. Tüberküloz Hastalıkları Hastanesinde yatan bayan ve çocukları ziyaret ettik. Türkiye’den geldiğimizi söyleyince çok sevindiler. Onlarla bir süre sohbet ettikten sonra çocuklara şeker ve balon ikram ettik, gülümseyen gözleri bir başka idi. Dostlarımızın selamını iletip kurban paylarını vererek kardeş olmanın iç huzuru içinde farklı duygularla oradan ayrıldık.

4. Bu defa durağımız Dammalutka Yetimler Evi idi.  Ancak  domuz gribi nedeniyle Yetimler Evi karantina altına alındığından çocuklarımızı ziyaret edemedik, yetkililere Türkiye’deki kardeşlerimizin selamlarını sunduk, bayramlarını tebrik ettik ve kurban paylarımızı bıraktık.

5. Son durağımız ise kimsesizlerin kaldığı Huzurevi idi. Burada yaşlı, genç, çocuk bayan ve erkeklerle bayramlaştık.  76 yaşındaki bir Rus bayan ile röportaj yaptık. Beyinin kendisini bırakarak Rusya’ya gittiği bu bayan bakacak kimsesi olmadığı için buraya gelmiş. Burada kendilerine sadece bir öğün yemek çıkıyormuş, sabah ve akşamları ise çay ile ekmek veriliyormuş. Yemeklerini ise hayır sahipleri veriyormuş. Huzurevi yetkilisi ile yaptığımız söyleşide buradaki kişilere yiyecek ve giyeceği yardımlar geldiği kadar verebildiklerini söyledi. Verdiğimiz kurban etlerini nasıl vermeleri gerektiğini sordu. Biz de: Bu bizim bayramımız, bayramda insanları sevinçli ve mutlu edecek şekil nasılsa yiyeceklerini öyle planlamalarını tavsiye ettik. Duygusal anların yaşandığı huzurevi ziyareti proğramımızın son durağıydı.

Kalplerdeki iyiliklerin sevgi ve muhabbetin sınırları aştığı günümüzde dostlarımızın bize verdiği vekaleti sınır ötesinde yerine getirmeye çalıştık. Var ise, bilmeden yaptığımız eksikliklerimiz bize, bütün hayır ve güzellikler dostlarımıza ait olsun.

Yıllarca baskılar altında kalarak dinlerinden uzaklaştırılan Kırgız kardeşlerimizin bizlerden beklentilerinin devam etmekte olduğunu bildiriyor, teşekkür, selam ve muhabbetlerini siz Türkiyedeki kardeşlerimize iletmenin mutluluğunu yaşıyoruz.

Selam ve saygılarımla. 30.11.2009

                                                                                    Reşat Fidan

                                                                                    Yardımeli Derneği Temsilcisi

NOT: Bizlere yakın ilgi gösteren ve yardımlarını esirgemeyen Kırgız-Türk İşadamları Derneği (KITİAD) Ynt.Krl.Bşk.Hüseyin Muslu Beye, Yusuf Dikbaş ve Oğlu Ahmet Beye, Karazag Kocayarov ve Askarbeg Akimbayoglu Beylere teşekkürü bir borç bilirim.

Resimleri görmek için http://as-der.org.tr/index.php?option=com_rsgallery2&Itemid=75&catid=23 tıkla