Salı, 02 Temmuz 2013 11:34

KAMUOYUNUN DİKKATİNE

Hükümetin büyük bir cesaretle ve risk alarak başlattığı ve güçlü toplumsal desteğe sahip olan çözüm süreci beklendiği gibi yol kazalarına uğramaya başladı. Tunceli, Cizre ve en son Lice’de meydana gelen olaylar çözüm sürecinin çok da kolay ilerlemeyeceğini göstermektedir.

 

Lice’de meydana gelen hadisede bir vatandaşımızın ölmesi, ikisi ağır 8 vatandaşımızın yaralanmış olması son derece üzücü ve kaygı vericidir. Altı aydır Kürt meselesi sebebiyle cenazelerin gelmemesi toplumda büyük bir rahatlamaya ve barışa olan inancın pekişmesine sebep olmuştu. Önce Gezi olayları, ardından Güneydoğu’da oluşturulmaya çalışılan kargaşa, halkta oluşan bu inancı zayıflatmaya ve kaygı uyandırmaya yöneliktir.

ASDER olarak çözüm süreci ile birlikte başlattığımız nabız yoklama ve süreci yakından izleme faaliyetlerimizde, toplumun bütün kesimlerinin bazı kaygılar ve sorulara rağmen süreci ciddi olarak desteklediği şeklinde idi. Bu güçlü iradenin her şeye rağmen aynı inanç ve kararlılıkla devam ettiği kanaatindeyiz.

 

Örgütün Tunceli ve Cizre’de kamuoyunu rahatsız eden faaliyetler için “çocukça” ifadesini kullanması ve üstlenmemesi, PKK içerisinde kontrol edilemeyen unsurların varlığına işaret ediyor. Lice’de karakol yenilenmesine karşı eylem yapan köylüleri de bu kapsamda değerlendirmek gerekir kanaatindeyiz. Köylülerin eylemlerine askerin gösterdiği tepki biçiminin de derin şüpheler içerdiğini belirtmek gerekir. Soruşturma neticesinde olay elbette aydınlatılacaktır. Yetkililerin süratle olayda kusuru olanlar varsa tespit edip kamuoyu ile paylaşması ve gerekiyorsa cezalandırmaları elzemdir.

 

Uludere (Roboski) gibi uzun zamandır aydınlatılamamış olayların da süratle ve cesaretle sonuçlandırılması çözüm sürecinin sağlıklı devam etmesi için çok önemlidir.

 

PKK’nin üst düzey yetkililerinin çekilmenin Dünya Barış Günü olan 1 Eylül’e kadar tamamlanacağını açıkladıkları, ancak hükümete gelen bilgilere göre ise çekilmenin ancak %15’nin gerçekleştiğinin belirtildiği bir ortamda, BDP’nin çözüm sürecinin ikinci aşamasına geçiş için hükümeti harekete geçirme sadedinde meydanlara çıkmasını sağlıklı bulmadığımızı ifade etmek isteriz. Gezi olayları çerçevesinde sıkıntılı bir süreç yaşayan toplumun meydanlar aracılığı ile provokasyonlara açık hale getirilmesi ve şiddet ortamının canlı tutulması özellikle bölge halkı açısından endişe vericidir. Şu ana kadar diyalog yöntemi ile sürdürülen sürecin aynı samimiyetle devam ettirilmesi herkes için hayati önem taşımaktadır.

 

Çözüm sürecinin bütün tarafları, atılacak her adımda çok dikkatli olmak zorundadırlar. Özellikle sürece sahip olması konusunda toplumda kaygılar uyandıran BDP kanadının bu süreçte samimiyet testinden geçtiğini söylemek gerekir. BDP’nin toplumu ve meydanları geren siyasi adımlar yerine, rahatlatan ve çözüm sunan adımlar atması beklenmektedir.

 

Şartlar ne olursa olsun barış için her zamankinden daha çok emek harcanması gerektiğini düşünüyoruz. Bunu siyasi kaygılarla değil, ülkenin ve bu topraklarda yaşayan bütün vatandaşlarımızın huzuru için yapmak durumundayız.

 

Son 30 yılı kan ve gözyaşı olan bir asırlık sorunun çözümü için yakalanan siyasi ve toplumsal fırsat; savaş, silah, uyuşturucu ve kaos ortamı baronlarının insafına bırakılmayacak şekilde taraflar sorumluluklarının gereğini yerine getirmede hassas davranmalıdırlar.

 

Lice’de öldürülen vatandaşımıza Allah’tan rahmet, yaralı vatandaşlarımıza da acil şifa diliyoruz.

Son Düzenlenme Salı, 02 Temmuz 2013 11:57
ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...