Sayın Yetkili;

1998 yılı Aralık ayında YAŞ “Yüksek Askeri Şura” kararı ile Türk Silahlı Kuvvetlerinden re’sen emekli edildim.

O yıllarda ben ve arkadaşlarımın tamamen yargısız infazla ordudan ilişiği kesilmesine sessiz kalan ve o günlerin mimarları 28 Şubat aktörlerinin tutuklu olarak yargılanmaları yönünde yanlı ve ideolojik açıklama yapan TESUD “Türkiye Emekli Subaylar Derneği” ni kınamayı üzerimde bir vebal olarak görmekteyim.

Söz konusu basın açıklamamı sizlere sunuyorum.

Saygılarımla…

Ersan Ergür

0 532 223 70 47

20.04.2013

TESUD “Türkiye Emekli Subaylar Derneği”ni Kınıyorum!

Ben de emekli bir subayım. Ancak bir farkla. 14.12.1998 tarihinde Yüksek Askeri Şura kararı ile re’sen emekli edildim. Üstelik ben emekli olduğumda 6 aylık ve 2 yaşında iki küçük çocukla bir anda Silahlı Kuvvetlerin dışında buldum kendimi.

Bu maksatla TESUD’un 15.04.2013 tarihinde 28 Şubat süreci tutukluları lehinde yapmış olduğu açıklamadan dolayı kendilerini kınıyorum.

TESUD, bugün yanlı olarak adaletten dem vurarak tutuklu silah arkadaşları lehinde açıklama yaparken, bir başka silah arkadaşının çıkmayan sessiz çığlığını duymazlıktan gelmiş ve en ufak bir açıklamada bulunmamıştır. Bu davranışıyla gerçek adaletsizliği aslında kendisi yapmıştır.

Dün bizleri TSK’nin dışına iten subayların bir kısmı bu gün 28 Şubat sürecinden dolayı tutuklu olanlardır. Bizleri görev ve yetkilerini kullanarak yargılanma hakkını tanımadan bir anda üniformasız bırakanlar hiç olmazsa devletin savcısı ve hâkimi tarafından yargılanarak hak arama mücadelesinde bulanabilmektedirler.

Şimdi soruyorum. Silahların gölgesinde bir Başbakanı İstifaya zorlayan bu zihniyet görev başında iken TESUD neredeydi? Eminim muhtemel bir ihtilalden sonra ceplerini nerede ve nasıl dolduracaklarının hesabını yapmaktaydılar.

28 Şubat sürecinin aktif rol oynayanları bugün Anayasal sistemin gereği var olan savcılarımızdan daha aceleci davranmış, karargâhta hazırlanan asılsız ve yalan dolu tutanaklarla yüzlerce Subay ve Astsubayın ilişiğini bir gecede kesmişlerdir.

Bugün 28 Şubat sürecinden ötürü tutuklu olan kişilerin haklarında bir iddianame hazırlanmış ve tutanaklara gerçekçi olarak geçirilmiştir. Neden ve ne için tutuklu olduklarını bilmedikleri hususu tamamen bir yalandan ibarettir. Asıl gerçek YAŞ kararları ile ilişiği kesilen yüzlerce personelin ne ile suçlandıklarının bilinmediğidir.

Milli Güvenlik Kurulunda kimlerin hangi şartlarda görev yaptığının bilincinde olmadığını düşünemediğim. Yanlı, kasıtlı ve ideolojik olarak düşündüğüne inandığım TESUD’un, Milli Güvenlik Kurulu kararlarının silahların gölgesinde alındığını bilmek istememesi de bu ideolojik bakışının ispatı durumundadır.

O günkü Cumhurbaşkanı’nın kimlerin yanında olduğunu Emniyet İstihbarat Dairesi Başkanı Bülent Orak’ın hazırladığı raporu Genelkurmay Başkanlığına vermiş olması açık bir şekilde göstermektedir.

Buradan tamamen yanlı ve ideolojik açıklamalarınızı çürütecek durumda değilim. Buna zaman, mekân ve vaktim müsait değil.

Sonuç olarak sizlere sesleniyorum.

1.Ben adalete inandım ve er geç geleceğini biliyordum. Sizlerde adalete güveniniz ve yargılamanın sonuçlanmasını bekleyiniz.

2.Bugün silah arkadaşlarımız diye sahiplenmeye çalıştığınız insanların mağdur ettiği silah arkadaşlarınızın da olduğunu hatırlayınız. Ve geçmişte onların durumuna karşı duyarsız, ilgisiz ve sesiz kaldığınız için “özür” dileyiniz.

3.Benim ve benim gibi silah arkadaşlarınızın da onurlu ve başarılı bir şekilde vatan dediğiniz toprak parçasının her bir köşesinde canla başla çalıştıklarını haykırınız. Geçmişte onlara yanlış yapıldığını ilan ediniz.

4.Şayet bunları yapmayacak olursanız kamuoyu ve yüce Türk Halkı bir kez daha anlayacaktır ki TESUD tamamen ideolojik, yanlı, adalet anlayışından uzak ve gerçek adaletten mahrum bir oluşumdur. 

Ersan Ergür

Re’ sen Emekli Üsteğmen

6191 Sayılı Emsali Yarbay

20.04.2013