Çarşamba, 16 Ocak 2013 12:51

MAZLUMDER BASIN AÇIKLAMASI

Dr. Bassam Dwaihi: “Uluslararası toplumun Suriye’de olup bitene karşı acziyetine şaşırıyoruz”

Suriye Halkına Uluslararası Destek Platformu(ONSUR)’nun en önemli isimleri İdlib ve Halep'ten İstanbul’a gelerek MAZLUMDER İstanbul Şubesi’nde bir basın toplantısı gerçekleştirdiler.

Nisan 2011'de, Suriye halkına uluslararası arenada hukuki ve insani destek amacıyla, Suriye Ulusal Konseyi ve Uluslararası Müslüman Alimler Birliği tarafından oluşturulan Suriye Halkına Uluslararası Destek Platformu(ONSUR)’nun temsilcileri Suriye’deki insani durum ile ilgili önemli bilgiler paylaştılar.



Moderatörlüğünü MAZLUMDER Dış İlişkiler Koordinatörü Abdurrahman Babacanın yaptığı toplantıda ilk olarak ONSUR Genel Koordinatörü Dr. Bassam Dwaihi bir konuşma yaptı. Dwaihi, MAZLUMDER ve Türkiye’ye teşekkür ederek başladığı konuşmasında “Suriye bugün en şiddetli katliamlara sahne oluyor. Son iki yılda 60.000’e yakın şehit verdik. Çocuk, yaşlı ve kadınlar da bu rakamların içinde. 100.000’e yakın tedavi edilmesi gereken hasta var. 280.000 kadar kayıp var. 4 buçuk milyon insan tecavüzden, işkenceden, zulümden Suriye’den dışarıya muhacir olarak kaçmıştır” dedi. Dwaihi, Suriye’ye yaptıkları bu son ziyaretlerini Faslı arkadaşlarıyla birlikte gerçekleştirdiklerini, Suriye halkının maruz kaldığı durumlara, karın altında, soğukta neler yaşadıklarına şahit olduklarını söyleyerek “Gördüklerimizi kelimelere dökmemiz imkansız. Buradan Türkiye’deki yetkililere sesleniyoruz; Uluslar arası kamuoyunu Suriye hakkında bilgilendirin ve insanların vicdanlarını harekete geçirin. Biz Suriye halkının yaşadığı sıkıntılara ışık tutmak istiyoruz. Amerika’nın, Rusya’nın, İran’ın ve Hizbullah’ın Suriye üzerinde oynadıkları oyunlara artık dur denilsin. Suriye’den medyaya yansıyanlar orada yaşananların onda biridir. Biz Arap Birliği’nin, BM’nin, uluslararası mahkemelerin ve güçlerin Suriye’de olup bitene karşı acziyetine şaşırıyoruz” dedi. Bassam Dwaihi son olarak şunları söyledi: “Biz Suriye halkını Nusayri, Şii, Sünni olarak ayırmıyoruz. Suriye halkı 7.000 yıl boyunca kendi içinde hiçbir zaman çatışmamıştır. Ta ki Hafız Esad gelene kadar. Bizim muhalefet partisi olarak içimizde her renkten insan var”.



Fas Suriye Halkına Destek Koalisyonu Direktörü Dr. Mustapha Mushtari ise Suriye’de yaşananlara karşı elinden geleni yapmayanların ve susanların suça ortak olduğunu, olanlardan sorumlu olduğunu belirterek başladığı konuşmasında “Fas, gerek Kralı, gerek halkı, gerekse de hükümeti ile Suriye halkının yanındadır. Fas’ta resmi dernekler, Ürdün’deki Suriye mülteci kamplarına yardım etmektedirler. Biz ve Suriye halkı tek bedeniz, tüm Müslümanlar tek bedendir. En son dün, Suriye halkına destek olmak, maneviyatlarını yükseltmek için oraya gittik, füze seslerini birlikte duyduk” dedi. Mushtari, Suriye’ye öncelikle doktor ve ilaç desteği sağladıklarını, bunun yanında gıda, kuyu açma gibi insani yardımlarda da bulunduklarını,  Suriye halkı özgürlüğüne kavuşuncaya kadar onların yanında olacaklarını ifade ederek, “Suriye’de yaşananlar sona erecektir ama tarih bunu unutmayacaktır. Suriye’de halkın özgürlük ve adalet talepleri kanla bastırılmaya çalışıldı. Tarih hiçbir zaman despot ve kanla hükmeden bir hükümetin başarıya ulaştığını kaydetmemiştir. Türk halkına ve Türkiye Hükümetine de Suriye’ye gösterdikleri destek için Fas halkı ve uluslararası platformumuz adına teşekkür ediyorum” dedi.



Daha sonra konuşan Magrib Ülkeleri Suriye Halkına Destek Platformu Koordinatörü Dr. Jihad Pharaon Suriye ziyaretlerinde ölümün ne kadar çeşitli olduğunu gördüklerini, girdikleri şehirler ve mülteci kamplarından çıktıktan sonra buralara bombalar düştüğünü ve ölenler olduğunu öğrendiklerini söyledi. Pharaon; “Ölüm sadece füzelerden gelmiyor. Ziyaret ettiğimiz kampta iki çocuğunu kaybetmiş bir anne ile görüştük. Onları ne tank ne de füze öldürmüştü. Onları çadırlarında çıkan yangın öldürmüştü. Ziyaret ettiğimiz hastaneler yetersiz hizmet veriyorlardı. Suriye’ye geciken yardımlar mevcut durumun daha da kötüye gitmesine sebep oluyor. Biz özellikle şunu vurguluyoruz; Suriye’ye yapılan tüm yardımlar birleşmeli ve düzenli bir şekil almalı. Aksi takdirde bu yardımlardan beklenen etki sağlanamayacaktır. Birçok ilaç gördük ki o ilaçlara ihtiyaç yok, bazı doktorlar da gördük ki o branşlarda doktorlara ihtiyaç yok” dedi.



Pharaon, konuşmasının sonunda şunu söyledi: “Suriye halkı elbet özgürlüğüne kavuşacak. Ancak o zaman şu soru sorulacak; Siz bunun için ne yaptınız?”



Basın toplantısında son olarak Suriye’deki hastanelerde uzun süredir görev yapan Dr. Abu Ali Haitham Ameen konuştu. Ameen, “Hiç kimse Suriye’de ve kamplarda yaşanan zulmün büyüklüğünü inkar edemez. Biz çıplak gözle gördük. Hastanelerin ve mülteci kamplarının da direk hedef alındığına şahit olduk” dedi. Ameen, Suriye’deki hastanelerde edevatın ve ilaçların yetersizliğinden bahsederek, her alanda, özellikle genel cerrah, dahiliye, genel cerrah, fizyoterapi alanlarında uzman doktor ihtiyacı olduğunu, psikolojik travmalar için de doktor ihtiyacı olduğunu, morfin, sakinleştirici, ağrı kesici ve yaraları kapatmada kullanılan ilaçların da yeterli olmadığını söyledi. Ameen konuşmasını şu sözlerle bitirdi: “Tüm hükümetlere sesleniyorum; Siyaset hesaplarını unutun ve insani duruma odaklanın”.

Son Düzenlenme Cuma, 18 Ocak 2013 19:50
ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...