Karadayı “BÇG’den haberim yoktu” derken, Çevik Bir “Herşey O’nun emri ve oluruyla yapıldı” iddiasında bulunmuştu. Darbe Komisyonu’na dilekçe veren emekli Binbaşı Ertuğrul ise “Herşey emir-komuta zinciri içinde oldu” dedi.
28 ŞUBAT soruşturması kapsamında sorgulanan eski Genelkurmay Başkanı İsmail Hakkı Karadayı ile 2. Başkan Çevik Bir arasında BÇG ile ilgili “haberi vardı-yoktu” tartışmasında Bir’i haklı çıkaracak ifadeler ortaya çıktı. Meclis ve Muhtıraları Komisyonu’na 31 sayfalık doküman gönderen emekli Deniz Binbaşı Mustafa Ufuk Ertuğrul, her şeyin emir-komuta zinciri içinde yapıldığını, TSK’daki hiyerarşinin de BÇG’ye göre şekillendiğini söyledi.
Yazdıklarım yaşadıklarımdır
“Yazdıklarım bir bir yaşadıklarımdır” diyen dönemin mağduru ve tanığı Deniz Binbaşı Mustafa Ufuk Ertuğrul, TSK’nın darbe yapabilmesi için kurumsal hiyerarşisinin ele geçirilmesinin zorunlu olduğunu, bunun 28 Şubat’ta başarıldığını vurguladı.
BÇG önce hiyerarşi dışında kuruldu
Ertuğrul, “İşte BÇG örgütü, TSK’nın kurumsal hiyerarşisi dışında oluşturulmuş ve TSK’nın kurumsal hiyerarşisinin ele geçirilmesi ve daha sonra TSK’nın kurumsal gücünün ve tekinliğinin darbe eyleminde kullanılması amacıyla kurulmuş bir örgüttür” dedi. Ertuğrul şunları söyledi:
2 bin kişiyi tasfiye ettiler
“TSK’nın, kurumsal hiyerarşisinin ele geçirilmesinde TSK’nın kurumsal hiyerarşisinde yer alan darbe karşıtı unsurların bastırmak ve pasivize etmek için 2 bine yakın TSK personeli örgüt tarafından tasfiye edilmiş, uygulanan psikolojik harp taktikleri, cebir, şiddet ve baskı yöntemleri ile binlerce personelin de istifa ve emeklilik yolu ile ordudan ayrılması sağlanmıştır. Böylece TSK’nın kurumsal hiyerarşisi üzerinde BÇG örgütünün iradesini hakim kılmışlardır. TSK’nın kurumsal hiyerarşisi yok edilmiş, BÇG mensubu olmanın kriter alındığı hiyerarşi tesis edilmiştir. TSK’nın kurumsal güç ve imkanları, tamamen BÇG’nin tasarrufuna sunulmuştur.”
BÇG’yi reddedince amansız baskı
“Böylece 28 Şubat sürecinin ilk aşaması olan tasfiyeler ile orduya karşı darbe gerçekleştirilmiştir” diyen Ertuğrul, TSK’nın kurumsal hiyerarşisi dışında yasa dışı olarak oluşturulan “BÇG örgütüne katılmadığı, normal hiyerarşi dışında hiçbir vazife kabul etmediği, tutum ve davranışlarıyla BÇG’nin yasadışı faaliyetlerine engel olacağını düşündükleri” için hakkında tutulan sahte belge ve tutanaklarla ihracına yasal kılıf oluşturulduğunu söyledi. 17 yıl subaylık hayatı boyunca çok sayıda ödül ve takdir belgesi alan Ertuğrul, BÇG örgütünün kendi ve ailesi üzerinde kurduğu tahammül edilmez cebir ve baskılar sonucunda istemeyerek, Temmuz 1997 tarihinde emeklilik dilekçesini vermek zorunda kaldığını da söyledi.
