….beyin emsali zaten kadrosuzluktan emekli edilmiş durumda sanırım. Bu sebeple,  atama istese de emeklilik işlemi yapılır.  Bu sebeple tercih öğretim üyeliği olmalıdır bence. Emekli olunca, fazla aylık ödenecektir. Yani emeklilik aylığı öğretim görevi aylığından fazla ise o, değilse bu ödenecektir.

-----Yasada böyle bir hüküm yok. İhdas edilen araştırmacı kadroya atama öngörülüyor. Ancak, kamu görevlisi statüsünü kazandıktan sonra, devlet memurunu istediği yere atayabilir.Ancak, doğrudan üniversiteye atama olmayacak. Ama bunu yasal teminat olarak söyleyemeyiz. Tamamen takdiri bir durum. Atamayabilir de. Yalnız,  bir önceki paragrafta da belirttiğim gibi   … beyin emsali kadrosuzluktan emekli olmuş durumda. Çünkü, bu Ağustosta 1980'lilerin kadrosuzluktan emekli olacaklarını duydum. bu sebeple hocam atama istese de, araştırmacı kadroya atama yapılacağını sanmıyorum. Emsaline eşitlenip Emeklilik işlemi yapılır Üniversitede devam etmek istemesi halinde de fazla olan aylık üzerinden devam eder.

bBu kanun nedeniyle ben mi yoksa benim kurumum mu : benim ile  ilişkin bilgileri bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten itibaren on beş gün içinde Devlet Personel Başkanlığına bildirecektir? Her ne kadar kuruma görev verilmiş ise ben kurumumu ikaz edecek miyim?

-----Yasa kurumu yükümlü tutmuş Ancak süre kısa. Kurum atlayabilir. Bu sebeple kişilerin kurumu uyararak yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 15 gün içinde bu bildirimi yapmalarını sağlamalı.

cBen öğrenim giderleri borcunu hazineye ödemiştim. onu geri alabilecek miyim. Geri alma imkanım var ise bununla ilgili nereye müracaat etmeliyim?

-----Yasa sadece borçları iptal ediyor. Ödenmişlerin iadesini öngörmüyor.  Daha önce öğrenim giderlerinin amortisman ve personel giderlerinin iadesi ile ilgili 6000 Sayılı yasa çıkmış ve 3 ay müracaat süresi öngörmüştü.Bu süre içinde müracaat eden subay/astsubayların iadeleri kabul edilmedi. Çünkü, 6000 sayılı yasa sadece öğrenciler hakkında bunu öngörmüştü. Yasa eksikti. Bu durumda, ödenmiş olan öğrenim giderlerini tekrar almak için hali hazırda bir yasal dayanak bulunmuyor.

d Ben kurumumdan emekli olmadan ;
*askeri emekli kimlik kartı alabilir miyim?
*.Türk Silahlı Kuvvetleri mensuplarına tanınan sosyal haklardan genel hükümlere göre yararlanabilirmiyim?
* silah taşıma ruhsatı alabilir miyim?

-----Bu üç sorunun cevabı: MSB. yasadan yararlandırılması kararı verdikten sonra bu konularda idari müracaat yapılacaktır. İdari bu taleplere müspet veya menfi cevap verecektir. Menfi cevap verir ise gerekçesini de bildirecektir. Yani, bunları bizim araştırıp kendi kendimize verir veya vermez diyerek müracaat etmememiz doğru olmaz.

eKâr paylarını güncel tutarlar üzerinden ödemek şartıyla ; OYAK üyeliğinden doğan haklardan, intibaklarının yapıldığı rütbe ve kıdem üzerinden aynı şartlar altında nasıl yararlanabilirim.? Yazışmaları hangi makamlarla yapmalıyım?

---Bu soru da müracaatın kabulünden sonra, yasal bir hak haline geldikten sonra yapılacak başka bir müracaat konusudur. Bu konuda ilerleyen zaman içinde prosedür netleşir.Sanırım yasa ve MSB'nin yararlandırılma kararı gerekçe gösterilerek OYAK Genel Müdürlüğüne ve İlişiğimizin kesildiği Kuvvet Komutanlığına çifte müracaat olabilir.

Cevaba, Aşağıdaki linten ulaşabilirsiniz.. 
http://www.sgk.gov.tr

 

MSB duyurusundan da anlaşılacağı üzere, öncelikle yasadan yararlandırılmamızı ve atama talep etmemiz gerekiyor.Dilekçede sadece atama isteyip istemediğimizin belirtilmesi isteniyor. Yer, müracatımızın uygun görülmesinden sonraki girişimlerle belirlenir sanıyorum.

 

Bu türden belgeleri eklemek yararlı olabilir. Yalnız posta ile gönderecek olanlar mutlaka iadeli taahhütlü göndersinler ve posta alındı belgesine " 6191 Sayılı yasa gereği müracaat dilekçesidir ‘’  notunu düşsünler.

 

Çalışanlar çalıştıkları kuruma hemen dilekçe ile başvuruda bulunmalıdırlar, kurum başvurulardan hareketle isimleri bildirecek. Aksi takdirde kurumlar, gözden kaçabilecek durumlardan endişe duyduklarını ifade ediyorlar. Personel başkanlığına bildirim kuruma ait. Ancak, kurumların yasadan haberleri olmayabilir. Bu sebeple kişilerin kurumlarını uyararak(yazılı veya şifahi) yasanın yürürlük tarihinden itibaren 15 gün içinde bu bildirimi yapmalarını sağlamaları gerekir.

 

Askeri Ceza Kanununda ticaret yapmak suç ve cezası da TSK'dan ilişik kesme.Bu şekilde ilişiği kesilenleri bu yasa kapsamıyor. Şu anki yasa kapsamında olanların işlemleri tamamlandıktan sonra, yaşanan mağduriyetler ile alakalı dernek çalışmaları devam edecektir. O dönemde, arkadaşımız ne gibi mağduriyetlere uğradığı konusunda bilgilendirme yapar ise çalışma kapsamına alınabilir.

 

Yasa hükmü açık. Müracaat MSB'ye yapılacak.

 

O dilekçe de yeterli. İkinci dilekçeye gerek yok. Mükerrer işleme koyabilirler. Karışır.

 

Emsali emeklilik hakkını kazanmış ise, kazanmıştır.

 

Sakıncası yok. İlişik kesme-müracaat tarihi arası pirimleri ayrıldığı kurum yatıracak. Müracaat tarihindeki emsale eşitlenecek. İşine devam edecek. Ancak, emekliliği emsalinden değil, özel işinden dolayı tabi olduğu sigortalılık hükümlerinden olacak. Emeklilik hakkını kazandığında çektiği pirimleri yasal faizi ile ödeyip görevde geçen süreyi ihya edecek

 

Yasa gereği hizmette geçmiş sayılan süre içerisinde kişilerin ödemiş olduğu SSK veya Bağkur gibi primlerin durumu şu an belli değil. Uygulamada iki seçenek görünüyor. Eğer kurum bu hizmetten sayılan süreye tekabül eden emsal primleri tamamen ödeyebilir. Veya, kişileri ödediği pirimler ile emsal pirimler arasındaki farkı ödeyebilir. Eğer farkı öderse, kişilerin ödediği pirimler geri istenmez. Tamamını Öderse istenebilir. Fark ödeme durumunda hiç pirim yapılmayanlarla eşitsizlik oluşacağından ve yasa fark ödeme doğrultusunda bir düzenleme getirmediğinden, hatta kuruma hizmetten geçmiş sayılan sürelerin tüm primlerinin kurumca ödenmesini öngördüğünden, eğer kurum fark öderse, primlerin tamamının ödenmemesi işleminin iptali için 60 gün içinde dava açılabileceğini düşünüyorum.

 

…. eğer YAŞ kararı ile ayrıldığını düşünüyorsa, hak kaybına uğramamak için MSB.lığına müracaatını yaparsa, bu bilgisi doğru ise durumu değerlendirilecektir. Yasada yargıya kapalı işlemle ilişiği kesilenler diyor. sınıf ve rütbe saymıyor. Yani bu yasa kapsamı, subay/astsubaylar ile sınırlı değil. Önemli olan yargıya kapalı işlemle ilişiği kesilmiş TSK personeli olmak. Ayrıca, Zaman Gazetesinde …..’in İçişleri Bakanlığına müracaatını yaptığı yönündeki haberin asılsız olduğu bizzat Kemal Şahin tarafından ifade edilmiştir.

 

Gönderdiği belgeden YAŞ kararı ile ayrılıp ayrılmadığı belli değil. Ancak, belgenin tarihi YAŞ toplantısına yakın gibi. Yapılacak hareket, ilişik kesme işleminin YAŞ kararı olmadığı ihtimaline göre değil, YAŞ kararı ile olduğu ihtimaline göre olmalıdır. Çünkü, YAŞ kararı ile ise hak kaybı olmaması için müracaat gerekir. Eğer YAŞ kararı ile değil ise, zaten müracaat reddedilecek ve gerekçesi de bildirilecektir. Bu sebeple, ilişiği kesilip te YAŞ kararı ile olup olmadığını bilmeyenler, özellikle ilişik kesme tarihlerinin YAŞ toplantılarına yakın olup olmadığına bakarak bir tahmin yapabilir. Ancak, her halukarda bu gibi kişilerin hak kaybına uğramamak için müracaat etmelerinde fayda vardır. YAŞ kararı ile ayrılmayıp da sicil yolu ile ayrılanlar ve dava açıp da davası reddedilenler AYİM ile ilgili Anayasa değişikliğine dayalı olarak çıkarılacak uyum yasasından ve bu yasaya göre AYİM'in yeniden yapılanmasından sonra bu gibi kişiler yargılamanın yenilenmesi talebinde bulunma şeklinde davalarını canlandırabilirler.

 

Bu arkadaşın durumu da, AYİM uyum yasasının çıkarılmasından sonra yargılamanın yenilenmesi talebi ile ilgili bilgiler çerçevesinde.

 

Arkadaş yasadan yararlanma ve atama istemiş. Sorduğu hususlar, yasanın uygulaması ile ilgili olarak çıkarılacak genelgede belli olacak. Daha sonraki mesele. Şu anda yapılacak bir işlem yok. Çünkü, öncelikle müracaat edecek. Yasadan yararlandırılmasına karar verilecek. Atama istenmiş ise atanacak. Toplu ödemesi bulunmayanlar ile ilgili hükümler çerçevesinde sorduğu hususlar SGK ile çözümlenecek sorunlar. Bu aşamada ise muhatabımız MSB.lığı. SGK'nın yapacağı işlemlerle ilgili bu müracaat dilekçesinde talepte bulunmak gereksiz.

 

Yasada sadece geriye dönük olarak emsali gibi çalışmış sayılma, primlerinin kurumunca karşılanması, emsaline eşitlenince bu statüden emekli aylığı bağlanması veya atama isterse emsali hakları üzerinden çalışıp emekli olma hakkı getiriyor. Ayrıca emeklilik halinde ilişik kesme-müracaat arası emekli ikramiye farkının ödenmesi, OYAK haklarının ihyası öngörülüyor. Sağlanan mali haklar bunlar. Bunun dışında bir tazminat v.s. yok.

 

Mevcut dilekçeler bu durumu kapsıyor. Kişi geçmişte emekli olsa bile, bu yasadan yararlanma hakkı var. burada kriter geçmişte emekli olması değil. Müracaat tarihindeki emsali. Emsali yaş haddini doldurmuş ise DilekçeA-1, emsali emeklilik hakkını hak etmekle birlikte yaş haddine kadar çalışanlar var ise, emsali böyle olanlar ya emeklilik ister atama istemez, ya da atama ister. Emeklilik isterse Dilekçe-A-1, atama ister ise Dilekçe -A-2 verir. Bu arkadaş Sitedeki ’’ Hangi dilekçe? ‘’ dosyasını incelememiş veya anlayamamış.

 

YAŞ kararı ile ayrılıp da müracaat etmeme diye bir şey olmaz.Yasanın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 60 gün içinde yasadan yararlanmak için MSB.lığına müracaat etmeyen hakkını kaybeder. Ancak bu sorudaki müracaat kelimesi ile eğer atama isteyip istememe kastediliyor ise, bu taktirde halen doktor olarak bir hastanede çalışan veya öğretim görevlisi olarak bir üniversitede çalışanlar, eğer emsali yaş haddini doldurmuş ve tamamı emekli olmuş ise müracaatlarında emeklilik isterler, atama da isteyebilirler. Atama istemeyebilirler de. Eğer atama istemişler ve emsalleri tamamı emekli olmuş ise bakanlık zaten atama talebini uygun görmez, ancak yasadan yararlandırır. Atama istememiş ise, bu taktirde emsaline eşitlenerek emekli olur. çalıştığı kurum ile ilişkisi ise SGK kanununda emekli olup da kamu görevine devam edenler ile ilgili hükümler çerçevesinde devam eder. Eğer emsali azami yaş haddini doldurmamış, asgariyi doldurmuş ise veya emsali asgari emeklilik bekleme süresini de doldurmamış ise, bu kişiler için iki seçenek var, ya atama isteyecek, ya da istemeyecek. Burada sorun, atama isteyenlerin hali hazır görevleri ile ilişkilerini sonlandırıp bir araştırmacı kadroya atanmaları. Sanırım, yasada halen bir kurumda çalışanların 15 gün içinde kurumlarının personel başkanlığına bildirim yapmaları konusu bununla alakalı. Çünkü, personel başkanlığı araştırmacı kadroya atanma veya hali hazır göreve devam etme konusunda bir istek konusunu belirleyecek, ona göre işlem yapacak. Bu konuda genelge yayınlanacağı söyleniyor. Bu gibi arkadaşları, yasadaki 15 günlük bilirim süresi geçmeden derhal bu bildirimin kurumlarınca yapılmasını sağlamaları.

 

Atananların aylıkları emsallerinden az olamayacak. Ancak, mesela, bir kimse pilottur. Pilot sınıfından fiilen uçuş yapanlar vardır. Yapmayanlar vardır. Uçuş yapanların uçuş tazminatı vardır. Yasa uçuş yapanı değil, yapmayanı esas alıyor. Çünkü, araştırmacı kadrosuna atananın fiilen uçuşu da söz konusu değil.Bu misale kendimizi kıyaslayabiliriz. Ancak bu konuda maliyecilerden bilgi almak daha sağlıklı olacaktır.

 

Araştırmacı kadrosunu kastediyorsunuz sanırım. Doğru ise, bu kişinin kendi özel şartları çerçevesinde verebileceği bir karar. Ancak, atama isteyenler, ila nihaye bu kadroda kalacak, doktorluk veya diğer mesleki faaliyetine uygun bir göreve atanması son bulacak anlamına gelmiyor. Kişi kamu personeli statüsü kazandıktan sonra, branşına uygun atama ister. Eski görevine atanır. Uzmanlık eğitimini ikmal eder v.s. Bu durumda emsalinn haklarından az olmamak üzere haklarından yararlanır. Ancak atama istemezse, o zaman müracaat tarihindeki emsaline eşitlenir. Devamında halen çalıştığı statü üzerinden görevine devam eder ve emeklilik hakları da mevcut statüsünden devam eder. Ancak yukarıda da belirttiğimiz gibi, personel başkanlığına 15 gün içinde kurumunca bildirim yapılmasının istenmesi sanırım halen çalışanlara uygulanacak farklı bir atama prosedürü içindir. Örneğin, önce araştırmacı kadroya geçirip, sonra eski görevinde devam etmek isteyenlere, bu göreve geçirme işlemi gibi... Eğer bu sağlanır ise, bu taktirde, kişi hem kendi çalıştığı görevine devam eder. Hem de emsaline eşitlenerek emekliliğine kadar ve emeklilik halinde emsalinin özlük haklarından az olmamak üzere yararlanmış olur.

 

Bu soru ileride çıkacak yasanın kapsamı bilinerek cevaplandırılabilir. Bu bilgi olmadan verilecek cevap faraziye olacaktır.

 

Araştırmacı kadroya atananlara emsallerinin maaşları verilecek. Dolayısıyla kesintileri de bu maaşlar üzerinden olacak. Emekli olurken de emsalleri haklarına eşit olarak emekli olacaklar.

 

Emsallernin tamamı yaş haddini doldurarak ayrılmış olanlar dışındakilerin araştırmacı kadroya atanmayı tercih etmeleri esastır. Çünkü, emsallerinin statüsünü kazanmaları için bu gerekiyor. Yukarıda belirttiğimiz gibi, araştırmacı kadrosuna atama, ilanihaye bu kadroda kalma anlamına gelmiyor. Emsaline eşit statüyü kazandıktan sonra bu statüyü yedeğine alarak, mesleği ile ilgili görevlere, uzmanlık eğitimlerine, ya da uzmanlıklarına uygun görevlere atanmaları her zaman mümkün. bu konuda durumumuz ile bağdaşmayan ve ayrılmayı gerektiren bur olumsuzluk ile karşılaşır isek, bu taktirde her zaman istifa etme hakkımız var. Bunu da unutmamalı, haklarımızı zayi etmemeliyiz.

 

Yapılacak öncelikli iş, kurumunuz yasada belirtilen 15 günlük süre içinde personel başkanlığına bildirim yaptı mı? Bunu kontrol edin ve yapmamışlar ise derhal yapmalarını sağlayın. bunun amacı zaten halen kamu görevinde bulunanları belirleyip, bunları görevleri ile ilgili olarak değerlendirmek olabilir. Yani aynı göreve veya aynı kurumda araştırmacı kadroya atama mümkün olabilir. Bildirimi mutlaka sağlayın. bir haftası zaten geçti. son bir hafta...

 

Araştırmacı kadroya atama istemezseniz, sadece müracaat tarihindeki emsalinize eşitlenirsiniz. Ancak, bu eşitlemeden sonra emsalinize paralel olarak statü süregitmez. Çünkü, emsalinin yaş haddine kadar emsali ile aynı haklardan yararlanıp emekli olmak araştırmacı kadrosuna atananlara tanınmış bir haktır.Hem atama istemeyip, hem de bu haktan yararlanmak mümkün görülmüyor. Belediyeler kamu görevi sayılıyor ise öncelikle yasada öngörülen 15 gün geçmeden kurumunuzun Devlet Personel Başkanlığına bildirim yapmasını sağlamalısınız. Bunu araştırma kadrosuna atandıktan sonra Belediyedeki görevinize geçiş için yapmanız daha doğru olacaktır. kurumunuz vakit geçmeden uyarın, bildirimi yapsınlar.

 

Yapabilirsiniz. Toptan ödeme, hizmet süresini ihya ile alakalı. Bu ödeme, emekliliğini isteyenlerin ikramiyesinden kesilecek. Çalışmaya devam edenlerden ise taksitler halinde alınacak. Yasa açık.

 

Yasa ilişik kesme ile müracaat tarihi arasını hizmette geçmiş sayıp, tüm pirimlerin kurumunca ödeneceğini hüküm altına almıştır. Müracaat tarihindeki emsalin kademe, derece ve rütbesine tekabül eden mali haklara intibak yapılacaktır.

 

Yasaya göre sadece araştırmacı kadrolara atananlara ve bu atamadan sonra başka görevlere geçenlere, emsallerinin özlük haklarından az olmamak üzere maaş ödeneceğini öngörmüştür. Atama istemeyenler, sadece müracaat tarihindeki emsaline eşitlenmeyi talep etmekte, daha sonra emsaline paralel olarak eşit haklardan yararlanmak için araştırmacı kadroya atanmak gerekmektedir.Bu müracaatların kabulünden sonraki iş. Konu ile ilgili genelge çıkarılacakmış. bu aşamada yapılacak en önemli iş, atama isteyip istememeye karar vermek ve kurumca personel başkanlığına bildirim yapılmasını sağlamak.

 

Saygı ve Selamlarımla..

Yusuf ÇAĞLAYAN

E.Askeri Hakim Bnb.

 

NOT:  ASLINDA BİR ÇOK SORU KANUNUN OKUNMAMASINDAN KAYNAKLANMAKTADIR. BU SORULARI SORANLAR KANUNU DİKKATLİCE OKUSALAR ÇOK SORUNUN CEVABINI DA BİZZAT YASADA BULACAKLARDIR.

ASDER