Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Türk Silahlı Kuvvetlerinden inançları sebebiyle Yüksek Askeri Şura kararları ile ihraç edilen, subay ve astsubayların 2000 yılında kurdukları ve kuruluşundan itibaren hak ve adaletin zarar gördüğü genel insan hakları ihlalleriyle ilgili çalışmalarda bulunmuştur.

Toplumu güvenlik öncelikli bir yapıda tutmak, böylece darbeye ortam hazırlamak için yapay güvenlik olayları tertipleyenlerin dün olduğu gibi bugün de maskesi düşmüştür.

Cumhuriyet boyunca vesayetçi kadrolar, halkın ve ülkemizin temel değerlerinin hep karşısında olmuş, Osmanlı İmparatorluğunu acımasızca parçalayan emperyalistlerin yerel işbirlikçileri olarak, tepeden inmeci baskı, zulüm ve darbe girişimleri ile ülke iktidarını ellerinde tutmuşlardır. Vesayetçi ve darbeci kadrolar Batı Medeniyeti adına milletimize diz çöktürmek için hep intikam peşinde olmuşlardır.

 Ülkeyi çıkarları için kontrol etmek uğruna, her türlü kirli oyunları sahnelemekten geri durmamışlardır. Türkiye, Batı boyunduruğundan çıkıp ayağa kalkmak için bir yola girdiğinde küresel güçler ve yerli işbirlikçileri yeni operasyonlar tezgâhlamaya devam etmektedirler.

Gezi Parkı eylemlerinin kimi masum eylemciler kullanılsa da masum olmadığı bugün daha iyi görülmektedir. Demokrasiyi bütün dünyaya dayatanlar, bugün demokrasinin kurallarına uymayı içlerine sindirememektedirler. “Dağdaki çobanın oyu ile benim oyum aynı mı olacak”,  Faşist Tayyip, Diktatör Tayyip” diye bağıranlar kendi faşizmlerini millete dayatmaktadırlar.

Hak ve özgürlük mücadelesi soylu bir girişimdir. Halkın ve ülkenin yanında olduğunu söyleyenler, halkın ve milletin mallarını yakıp yıkarak gerçek yüzlerini bir kez daha göstermişlerdir. Yakılan belediye otobüsleri, ambulanslar, halka ait yüzlerce araba; camı çerçevesi kırılan talan edilen işyerleri… Karanlık köşelerde dağıtılan paralar, on binlerce kumanya hazırlatanlar, otellerini lojistik destek üssüne dönüştürenler, “dayanın ordu muhtıra verecek” diyerek ellerini ovuşturanlar demokrasi oyunundan fena halde sıkılmış ikiyüzlüler değil midir? 

Bugün başbakanın annesine küfredenler yarın senin annene de dil uzatmaktan çekinmeyeceklerdir. Sokakta başörtülü avına çıkanlar gücü ellerine geçirdiklerinde hangi faşizan uygulamalara başvuracaklarını göstermişlerdir.

Milletimiz, yüzyıllık karanlık tünelden çıkma mücadelesinde yerini almalı, kaderini karanlık güçlerin eline bırakmamak için ayağa kalkmalıdır.

                                                                                                                    Adaleti Savunanlar Derneği

Ankara Şube Başkanlığı

Kerim SÜREL  (Bşk.Yrd.)