Pazartesi, 26 Ağustos 2013 15:32

Kritik hafta

Asker-sivil ilişkileri açısından Türkiye, hızlı bir normalleşme sürecinden geçiyor.

Bu sabah itibariyle yeni kuvvet komutanları görevlerinin başında olacaklar. Çünkü geçen hafta devir teslim törenleri yapıldı.

Cumartesi gününden itibaren kuvvet komutanlıklarının resmi internet sitesine girenler, yeni komutanların fotoğrafları ve özgeçmişleriyle karşılaştılar.

Her devir teslim töreninde komutanların rejime balans ayarı yaptığı, gözlerinin içine baka baka Cumhurbaşkanı ve Başbakan'a ayar verdiği Türkiye geride kaldı.

YAŞ toplantısına girerken bacakları titreyen Başbakanlar devri geride kaldı. YAŞ salonuna girerken bacakları titreyen komutanlar aşamasına ulaştık.

'Tak-Şak paşalar'la, 'Tak-Şak Başbakanlar' devri de tarihin çöp sepetine atıldı.

Halktan alamadığı iktidarı, Genelkurmay Karargahı'nda elde etmek için çırpınan, muhteris siyasetçilere karargahın kapıları kapandı.

Demirel, 12 Eylül'den sonra yeniden Başbakan olduğunda askerlere, 'Benim ilk şurama atılacak olan subayların dosyasını getirmeyin' diye mesaj göndermişti.

Merhum Erbakan Başbakan olduğunda, askerler, atılacak subayların iki katı dosya getirmişti.

AK Parti iktidarının ilk dönemlerinde TSK eski refleksleriyle hareket etti.

Türkiye'de bir süredir demokrasilerde olması gerekenler oluyor.

YAŞ toplantısında masanın başında tek başına siyasi iradeyi temsilen Başbakan oturuyor. Şura öncesinde karargaha bakıp, şu komutan şuraya gelecek, bu komutan emekliye sevk edilecek diye yapılan hesaplar tutmuyor. Artık siyasi irade kiminle çalışacak seçeneği ön plana çıkıyor.

Asker Cumhuriyet geleneğinden, asker Cumhurbaşkanları pratiğinden, asker millet kültüründen ve her Türk asker doğan zihniyetinden gelip, darbelerle, ara rejimlerle pekiştirilen, 'Yarı Askeri Cumhuriyetin Türkiye'si' ne bakıp, geldiğimiz noktayı değerlendirdiğimizde aldığımız mesafe azımsanmayacak ölçüde büyük.

Başbakan asan askerden, Başbakan'a selam duran asker noktasına ulaştık. Burada Başbakan'ın şahsında kastedilen demokrasilerin en büyük meşruiyet kaynağı olan milli iradeye saygıdır esas olan.

Bu durum askeri de gereksiz yıpratma kampanyalarının dışında tutuyor. Asker demokrasilerde esas olan sınırlarına çekilince, eleştiriliyor mu? Genelkurmay Başkanı Necdet Özel'in Türk Silahlı Kuvvetleri'ne en büyük hizmetlerinden biri bu oldu. Askeri, eleştirilerin odağı olmaktan çıkardı.

Türkiye gibi-yarı Askeri Cumhuriyet olarak yönetilmiş bir ülkede, geldiğimiz nokta, henüz normal demokrasilerde olması gereken seviyede değil.

Ama bu bir süreç.

Türkiye'nin normalleşmesi açısından önemli bir haftayı geride bıraktık, demokratikleşme ve çözüm süreci açısından ise kritik bir haftaya giriyoruz.

Normalleşme ve demokratikleşme tekerleri birbirini tamamlayacak bir şekilde dönüyor.

Kürt sorununun çözümü başta olmak üzere Aleviler, başörtülüler, gayrimüslimler, çingeneler başta olmak üzere, tüm dezavantajlı grupların haklarının gözetildiği 4. Paket Başbakan'ın başkanlık edeceği bir toplantıda ele alınacak.

PKK'nın takvim dayatmasına, çözüm sürecine Kandil'in dürbününden bakanların haksız eleştirilerine rağmen, sürecin ikinci aşaması açısından önemli bir adım atılacak.

Sanki bu süreçte takvim dayatmak Cemil Bayık'ın hakkı, şart koşmak Öcalan'ın görevi, ama 'Sen önce kendi yükümlülüklerini yerine getir. Sen önce liderliğini göster. Yüzde 80 silahlı unsurlarını geri çekmemek için direnirken, bana hesap sormaya kalkışma' demek Yalçın Akdoğan'ın günahı.

Peşinen söyleyeyim. Çözüm sürecine Kandil'in gözü ile bakanlar, ana dilde eğitim ve seçim barajı üzerinden bir kesim paketi değersizleştirme kampanyasına girişecek.

Bunlar PKK'ya dönüp Cizre'de KCK yapılanmasına dağıtılan yeni silahlar çözüme mi hizmet ediyor diye sormazlar, ama PKK'ya laf edene hesap sorarlar.

Bugün ana dilde eğitimin pakette olmaması, sonra daha ileri bir adımın atılmayacağı anlamına gelmiyor.

Bu adımlar Cemil Bayık tarih dayattığı için değil, Recep Tayyip Erdoğan inandığı için atılıyor.

Abdülkadir Selvi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...