Perşembe, 03 Mart 2022 13:12

Firar ettikleri ülkelerin istihbaratında çalışan FETÖ’cüler teşhir edilmeyecek mi?

Devletimizin tüm kurumlarına 40 yıldan beri sızan FETÖ’cülerin büyük bir kısmı, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından kamudan ihraç edildi. Hatırı sayılır oranda bölümü de tutuklandı ve yargılandı. Lâkin dünyada eşi az bulunur bu “canlı türü”nün hatırı sayılır bir popülasyonu da firar etmeyi başardı ve onları yıllar boyu besleyen sahiplerinin kucaklarında aldılar soluğu.

Bugün “dost ve müttefiklerimiz” olan Avrupa Birliği ülkeleri ile ABD’deki FETÖ’cüler öylesine pervasız ve fütursuz ki, sahibinin tasmasından havlayan köpek gibi sürekli dişlerini gösteriyorlar ülkemize. Ama işin daha vahim tarafı, 15 Temmuz öncesi Türk Silahlı Kuvvetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı gibi kritik kurumlarımızda “görev” yapan FETÖ’cülerin, firar ettikleri ülkelerin devlet kurumlarında “memur” olarak istihdam edilmeleri. Yabancı ülkelerin FETÖ'cüleri hangi kurumlarda çalıştırdıkları da belli; Ordu ve İstihbarat. Örneğin Almanya’da Alman Ordusu ve dış istihbarat teşkilatı BND.

ABD’de durum biraz daha farklı. FETÖ’cüler zaten Türkiye’deyken de CIA ve Pentagon’a bağlı çalıştıkları için, firar ettiklerinde onları bekleyen makamlar bu kurumlarda hazırdı...

Bunları anlatıyorum, çünkü geçtiğimiz gün aldığım bir bilgi beni ziyadesiyle endişelendirdi. MİT’in içine sızmış olan ve 15 Temmuz sonrası yurt dışına kaçan bir FETÖ’cü istihbaratçının, firar ettiği ülkenin istihbarat teşkilatının “Türkiye masası”nda göreve başladığı bilgisini aldım. Hem TSK, hem de MİT’in FETÖ’cülerden arındırılmaya başladıktan sonra yeniden yapılandırıldığını ve kodlamalarının değiştirildiğini tahmin ediyorum. Daha doğrusu umuyorum ama yine de bu tür “eleman”ların yabancı istihbarat servislerinde ve askerî kurumlarında çalışıyor olmaları bizim açımızdan ciddi bir risk.

Bu yüzden, başlıkta da ifade ettiğim gibi FETÖ’cü firarilerin tamamı, nerelerde çalıştırılıyorlar ve yaşatılıyorlarsa Türk medyasında ve sosyal medyada teşhir edilmeliler.

Eğer FETÖ’cülerin Türkiye’deki kritik kurumlara kimin referansıyla yerleştirildiğinin ortaya çıkması ve zülfüyâre dokunacak olmasıysa sıkıntı, bu önemsiz. Geçmişte kimler nerelere yerleştirilmedi ki… Referansı ayrıca gizli olarak incelemeye tabi tutulur o ayrı bir şey, ama dediğim gibi tali bir mesele.

Mühim olan bundan sonrası.

Fuat Uğur

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...