Cuma, 14 Ekim 2022 14:24

Yeni bir petrol savaşı mı?

1973’te siyonist işgal rejimiyle Arap ülkeleri arasında vuku bulan savaşın 6 Ekim tarihinde yahudilerin Yom Kippur (Keffaret yani Bağışlanma Günü) olarak isimlendirdikleri özel dini günlerinde başlaması sebebiyle Yom Kippur Savaşı adıyla tarihe geçmişti. O zaman bu savaşta ABD’nin siyonist işgal rejimine açıktan destek vermesi, Avrupa’nın da büyük ölçüde onunla birlikte hareket etmesi sebebiyle, Petrol İhraç Eden Arap Ülkeleri (OAPEC) 15 Ekim 1973 tarihinde, savaşta işgalci siyonistlere destek veren ülkelere petrol ambargosu uygulama kararı almıştı. Yarın da bu kararın alınmasının 49. yıl dönümünü idrak edeceğiz. 

Söz konusu petrol ambargosunun başladığı tarihte ben ilkokul 5. sınıftaydım. Az çok dünyada olan bitenlere muttali oluyor, gelişmeleri takip etmeye çalışıyordum. Tabii o zaman bizim gelişmeleri sadece radyodan takip etme imkanımız vardı. Internet hiç yoktu, bizim televizyonumuz yoktu, köyümüze gazete gelmiyordu.

O tarihlerde bu petrol ambargosuyla ilgili haberler bayağı ilgimi çekiyordu. Çünkü Avrupa ülkeleri ambargo yüzünden çok sıkışmıştı. O zaman ambargoyu organize eden Suud Petrol Bakanı Ahmed Zeki Yamani’nin adını sıkça duyuyorduk. Yaman bir adamdı. 

Şimdi ne yazık ki Arap ülkelerinin Filistin davası diye bir davaları kalmadı. Siyonist işgal rejimiyle ilişkilerini normalleştirmek için birbirleriyle yarış halindeler. Ama anlaşıldığı kadarıyla ellerindeki petrol kozunu yine yeri geldiğinde siyasi baskı aracı olarak kullanabileceklerini ortaya koyma eğilimindeler. 

Rusya’nın Ukrayna Savaşı sebebiyle doğal gaz ve petrol yönünden Avrupa ülkelerini sıkıştırması karşısında Arap ülkelerinin elindeki petrol daha fazla değer ve itibar kazandı. Çünkü Batı, Rusya’nın ambargosu karşısında kendine alternatif aramaya başladı. 

ABD Başkanı Joe Biden, 13-16 Temmuz 2022’de bir “Ortadoğu ziyareti” gerçekleştirdi. 

 

Bu ziyaretin iki önemli amacı vardı. Birincisi, siyonist işgal rejiminin güvenliğini sağlama almak amacıyla “Ortadoğu NATO’su” olarak da isimlendirilen bir askeri ittifak kurulmasına öncülük etmek. İkincisi de Rusya’nın petrol ve doğal gaz ambargosuna karşı Arap dünyasından alternatif kaynak temin etmek. 

Ziyaretten hemen sonra Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanı görüşmelerde, Arap NATO’su veya Ortadoğu NATO’su olarak nitelendirilen ve İsrail işgal rejimini de içine alacak askeri ittifak konusunun gündeme gelmediğini iddia etmişti. Oysa bu konunun Biden’ın ziyaretinin öncelikli amaçlarından olduğu bilinen bir şeydi. Ama anlaşıldığı kadarıyla Suudi Arabistan plana sıcak bakmıyordu ve ABD’nin talebinin reddedildiği imajı verilmemesi için bu konunun gündeme gelmediği iddiasında bulunmayı tercih etmişti.

Bir süre önce OPEC ve OPEC+ isimli teşkilatların günlük petrol üretimini Kasım’dan itibaren 2 milyon varil azaltma kararı alması ABD yönetimini fena kızdırdı. Bu sebeple yorumcuların Biden’a, “Artık Suudi Arabistan seni adam yerine koymuyor! Temmuz ziyaretinden istediğini elde edemedin” tarzında eleştirilerde bulunmaları üzerine o da bu ziyaretinin asıl amacının İsrail’le ilişkilerin düzene sokulması olduğu, petrol konusunun gündeme gelmediği iddiasında bulundu. Yani Suudi Arabistan Dış İşleri Bakanı’nın ziyaret sonrası yaptığı açıklama ile Biden’ın petrolle ilgili tartışmaların başlaması sonrasında yaptığı açıklama birbirini nakzediyordu. 

Fakat ortada bir gerçek var: 11 Eylül olayları sonrasında Suudi Arabistan’ın ensesine yapışan ABD’nin bu ülkeye yönelik telkin ve talimatları artık eski tesirini gösteremiyor. Bazıları bunu Suudi Arabistan’ın ve Arap dünyasının Rusya ve Çin ittifakına meyli olarak yorumluyorlar. Ama bizce olayın asıl dikkat çeken tarafı Batı cephesinin baskı ve yaptırım gücünü ciddi şekilde kaybetmeye başlamasıdır.

 

ABD, Suudi Arabistan’la ilişkilerini gözden geçireceği yönünde açıklamalar yaparak ona tehditler göndermeye çalıştı. Ama Rusya’nın sıkıştırdığı Avrupa ülkeleri karşısında Arap dünyası petrol kozunu daha etkili bir şekilde kullanma yoluna giderse ABD ne yapabilir?

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ahmet-varol/yeni-bir-petrol-savasi-mi-40368.html

 

Ahmet Varol

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...