Pazartesi, 24 Ekim 2022 15:03

Savunma sanayi ivme artırıyor

Türkiye’nin 2005 yılından bu yana başlattığı savunma sanayinde yerlileşme hamlesi tam gaz devam ediyor. Bundan 5-10 yıl öncesine kadar SİHA’mız, füzemiz olacak dendiğinde çağdaşlığı ve ilericiliği kendinden menkul bazıları alay ediyorlardı. Hani şu ilk ürünü Hz. Adem’in oğlu Kabil tarafından öldürülen diğer oğlu Habil’in heykelinin yapılmasıyla başlayan malum endüstrinin her çeşit ürününü meydanlara asarak gurur duyanlar…

Sonra piyade tüfeği, İHA derken daha iddialı projeler meyvesini vermeye başladı. Öyle bir hızda ilerleniyor ki; dünyanın en iyi SİHA’sı denince akla Türk SİHA’ları geliyor. Daha geçtiğimiz günlerde Malezya TUSAŞ üretimi Anka SİHA’larını almak için anlaşma imzaladı. Cezayir ise sırada bekliyor. Bayraktar’ı tutabilene aşk olsun. Altay tankı önümüzdeki yıl teslim edilebilir. İhracathaber.com.tr’nin bildirdiğine göre yakında ilk teslimatı yapılacak olan Gökbey helikopteriyle Tunuslular da ilgileniyor. Belli ki TUSAŞ pazarlama atağında. Roketsan da boş durmuyor. Onlar da Rize’den Sinop açıklarına 561 km’lik yol alan Tayfun füzesini fırlattılar. Menzili muhtemelen daha fazladır. İddiaya göre Tayfun’un testi gizli yapıldı ve fakat basına sızdırıldı. Kısa menzilli balistik bir füze olan Tayfun daha uzun menzilli, mesela kıtalararası füzelerin de önünü açar. 

Yunanlılar da bizdeki muhalefet gibi alay etti ama onların çırpınışları da beyhude. An itibariyle vurulamayacak kadar uzaklıkta bir Yunan diyarı yok. Dileğimiz Yunanlılarla barış içinde yaşamak ama son dönemde aldıkları Fransız Rafale ve yakında alacakları Amerikan F-35’lere güvenerek Türkiye’ye meydan okumalarının boşa olacağını bilmeleri gerekiyor. Ya da isterlerse şanslarını bir deneyebilirler. 

Muhtemelen bugünleri de arayacaklar çünkü Türkiye belli ki kararlılıkla silah sanayisini millileştirmeye devam ediyor. Anlaşıldığı kadarıyla Türkiye’nin bir görünen bir de görünmeyen silahları var. Firmalar üzerinde çalıştıkları her silah projesinin detaylarını vermiyor. Zaten verdikleri zaman hemen ambargoya maruz kalıyorlar. An itibariyle en az birkaç projede motor parçalarının tedarikinde sorun yaşanıyor. Ancak firmalar vazgeçmek yerine yerli çözümler üreterek sorunu aşmaya çalışıyor. Ürün teslimatında gecikmeler olsa da projeler bir şekilde nihayet buluyor. 

Bu noktaya gelinmesinde birkaç faktör var. Birincisi, iyi silahlar üretilmeye başlanınca alıcısı çıkıyor ve alıcılar diğerlerine referans oluyor. Üretici firma da daha çok şevkle çalışıyor. Sonra diğer firmalar da başarılı olan firmaya özeniyor ve daha iyi bir ürünle piyasaya girmeye çalışıyor. Firmalar büyüdükçe parça tedariki yapan firmalar da büyüyor ve sayıları artıyor. İkinci sebep ambargolar. Savunma sanayi firmaları, hükümetin de destek vermesiyle alamadıkları parçaları Türkiye’de üretmeye başlıyorlar. İlk ürünler yetersiz olsa da sonrakiler gayet kaliteli olabiliyor. 

Üçüncü faktör de ordu ve üretici firmalar içindeki FETÖ gibi hain grupların temizlenmesidir. Bu ülke bu noktaya daha önce de gelebilirdi. Ancak katma değer üreten nice mühendisler öldürülünce ve de FETÖ’cü subaylar orduya fayda verebilecek yeni silahları kışlaya sokmayınca gecikmeler yaşandı. 1990’larda orduya yeni ve önemli bir katkı sunan bir bilim adamının FETÖ tarafından nasıl ispiyonlandığını ve CIA’yı bu vatansever bilim adamına musallat ettiğini bizzat o bilim adamından dinlemiştim. 

 

Sonuç olarak, ülke içindeki engellerin kalkması yerli silah sanayinin önünü büyük ölçüde açtı. Yurt dışı engellerin kalkmaması ise tam tersi etki yaptı ve yerli üretime zorladı. Demek ki bazen bazı engellerin kalkması gerekirken, bazen da bazılarının kalkmaması gerekiyormuş. Dileğimiz bu ivmenin devam etmesi. Tabii dağdaki dostları için silah fabrikalarını kapatmak isteyenler ve geçmişte Nuri Demirağ ve Vecihi Hürkuş gibi girişimcilere engel olan zihniyet iktidar olmazsa. Bu zihniyet vatansever değil vatansavar. Unutulmamalı ki FETÖ’den önce onlar vardı ve bizi bir piyade tüfeğine muhtaç etmişlerdi.

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ibrahim-karatas/savunma-sanayi-ivme-artiriyor-40446.html

 

İbrahim Karataş

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...