Tarihler 15 Temmuz 2016’yı gösterdiğinde küresel şer ittifakları (ingiltere/abd/israil/ab/bm/nato) tarafından ortaya çıkarılan, besleyip büyütülen, küresel zulüm projeleri olan; 3. bin yılda Asya'nın hristiyanlaşması olarak hedefini açıklayan dinlerarası  diyalog, siyonist Henry Kissenger'ın ‘2000’li yıllar Müslümanlar ile Müslümanların savaşacağı yıllar olacak’ diye dillendirdiği 'ılımlı İslam’ projesi, sözde büyük israil'i nil’den fırat’a kadar kurdurmaya çalışan ve aslında bütün Ortadoğu coğrafyasını şer ittifakının istediği şekilde 'böl, parçala,yönet’ zulüm düzeni ile tanzim etmeye çalışan 'büyük ortadoğu projesi (bop) gibi zulüm ve katliam düzenlerini getirmeye 40 yıl öncesinden çalışan fetö’nün işgal girişimi ile karşılaştık.15 Temmuz günü yaşananlar milletimiz için yepyeni bir dönüm noktasıdır. Batılı emperyalistlerin kendisine biçtiği gömleği yırtan, tarihine ve coğrafyasındaki kaçınılmaz misyonuna yüzünü dönen Türkiye'ye 15 Temmuz gecesi pranga vurulmak istendi.                                                      

 Kendi halkına kurşun sıkacak kadar gözü dönmüş bir terör örgütü haline gelen bu fetö ne yazık ki İslami değerleri istismar ederek bela haline geldi. Nasıl ki cani terör örgütü deaş, İslam'ın cihad kavramını istismar edip vahşet uyguluyor ise, fetö’de kendi belirledikleri sözde 'hizmet’ etme amacını gerçekleştirme adına her türlü hainliği, vahşeti ortaya koymuştur. Fetö aslında İslam'a zarar veriyordu fazlasıyla. 'Muhammedun Rasulullah demeye gerek yoktur’ diyerek-haşa-İslam'ın temel dinamiği olan Peygamber Efendimiz'i devre dışı bırakma girişimleri ile, gayri müslim evliliklerin yapılması İslam'da yasaklanmasına rağmen bu yapı böyle evliliklere cevaz vermesiyle, Rabbimizin 'Allah indinde tek din İslam’dır’ ayetiyle net bir şekilde İslam'dan başka bir inanışın geçerli olmadığı İlahi hükmüne rağmen fetö 'İbrahimi dinler’ 'semavi dinler’ kavramları ile bütün dinleri birleştirme yolu ile ciddi bir itikadi bozma girişiminde bulunmuştur. Kendi yaptıkları mizansen ile kurdukları sözde sırat köprüsünden haham, rahip, imam kılığındaki kişileri geçirerek sözde cennet olarak kurgulanan yere götürmüşlerdir. Yani yahudi,hristiyan olunması fark etmez hepsi cennete gidebilirdi onlara göre. Bir başka itikadi savrulma ise, başörtüsü emrinin geçtiği sure olan Nur Suresinin ilk ayetinde 'bu hükümleri farz kılınmış bir suredir’ ile başörtüsü İslam'ın temel bir farzıdır hükmü olmasına rağmen fetö elebaşı ekranlarda 'başörtüsü teferruattır’ diyerek Allah'ın koyduğu hükmü kendi siyasi emelleri uğruna değiştirmiştir. Bunların yanında bu hain terör örgütü fetö, en çok Peygamber Efendimiz'i istismar etmek yolu ile ciddi bir küfre sapmıştır. Peygamber Efendimizin -haşa-rüya olmadan kendilerine görünerek Türkiye'deki din hizmetini bunlara verdiğini söylediğini dillendirmeye kadar ileri giderek taraftar kazanmaya çalışmışlardır.  Rüyalar, menkıbeler, mevzu(uydurma) hadisler üzerinden kendisine köle haline gelen bir katil nesil yetiştirmişlerdir. Allah’u Teala’nın Hucurat Suresinde 'birbirinizin kusurlarını araştırmayın’ emrine rağmen bu hain fetö insanların en mahrem görüntülerini, ses kayıtlarını(birçoğu da montaj olan) kaydederek/üzerinde oynama yaparak kendilerine ahlaksız bir tehdit alanı ve kendilerine tabi olmayanlara karşı bir yıldırma gücü bulduklarını zannetmişlerdir. Çaldıkları sınav soruları ile militanlarını devlet kadrolarına sokarak birçok insanın hakkına girmişlerdir. Üzerlerinde milyonlarca insanın kul hakkı vardır. 40 yıldan beri yapılan faili meçhul cinayetlerin, 28 Şubat dönemlerindeki haksız tutuklamaların, işkencelerin, görevden uzaklaştırmaların taşeronlarından biri de fetödür. Ayrıca İslam Coğrafyasının yaşadığı zulümlerin karşısında susmuş/kayıtsız kalmış ve bununla da yetinmeyerek teröristbaşı feto zalim İsrail'e otorite diyecek kadar ruhunu onlara satmıştır. Kısacası İslami hareketlere ve İslam Coğrafyasına efendileri olan şer ittifakı gözüyle bakmıştır. Ve en vahşi ve acımasız yüzlerini 15 Temmuz 2016 gecesi askeriyedeki hain militanları ile halkımızın vergileriyle alınan/üretilen top, tüfek, tanklar, uçaklar ve mermilerle halkımıza kurşun sıkarak göstermişlerdir.                                                                              

 Bu acımasız katliamı yapacak kadar gözü dönmüş bir terör örgütünü, kendisine kurşunlar sıkılan kahraman milletimiz yüreklerindeki iman ile Allah'ın izniyle amaçlarına ulaşamaz hale getirip hain işgal girişimini bertaraf etmiştir. Bu millet alnı öpülesi bir millettir. Dünya tarihinde görülmemiş bir direniş ile halkın mücadelesi Allah'ın izniyle silahlara galip gelmiştir.                                                

Fetö, tüm bu itikadi bozma girişimlerini üst akılları olan şer ittifakı ingiltere,abd,israil,ab bm,nato’nun verdiği sözde proje emirlerini gerçekleştirmek üzere yapmışlardır. Bu yüzden en büyük katil, tüm mazlum coğrafyaları zulüm altında tutan bu şer(İslam Coğrafyasına zulüm anlamında Rusya ve Çin şer odağıdır) ittifakıdır. Azmettiren şer ittifakı, tetikçi fetö Türkiye'nin son 40 yılının katillerindendir. Tabii diğer terör örgütleri de zaman zaman devreye girmişlerdir ve devrededirler.                                                              

 Genç ASDER olarak bu hain yapı fetö ve işledikleri cinayetleri en sert şekilde telin ediyor, Ümmetin son kalesi olan Türkiye'yi Allah'ın izniyle düşürmeyen, bu cennet vatanın istiklali, istikbali ve namusunu yere düşürmeyen 251 şehidimizi rahmet ve minnetle anıyor, gazi olan yürekli insanlarımıza da Rabbimizden acil şifalar diliyor ve Rabbimden onlara karşılıkların en güzeli ile mükafatlandırılmalarını niyaz ediyoruz. Ayrıca bu süreçte kararlı duruş sergileyen halkın teveccühünü kazanan herkesten Rabbimiz razı olsun. Genç ASDER olarak her türlü terörün, vahşetin, ihanetin, küresel zulüm projelerinin, darbelerin, haddi aşan her türlü oluşumun ve eylemlerin karşısında olduğumuzu bir kez daha belirtmek istiyoruz.            

  Hakkıdır Hakka tapan milletimin istiklal!         

Genç ASDER