Çarşamba, 14 Temmuz 2010 15:16

Bu kadar konuşulan fakat bilinmeyen

Bu kadar konuşulan fakat bilinmeyen

Türkiye’de onun kadar tenkit edilen birisi yoktur. Kutsal bir kişi olmamasına karşılık en fazla meşedilen kişilerden birisi de yine odur. Dünya’da da en fazla konuşulan Türkiye vatandaşlarından biri olmasına rağmen hem yerli kaynaklarda, hem de yabancı kaynaklarda yapılan araştırmalar ne yazık ki yetersiz kalmıştır. İster muhalif ister onu çok seven olsun bir Allah’ın kulu da kalkıp bu acayip durumu eleştirememektedir.

Mustafa Kemal’in ailesinden sadece üç kişinin isimleri bilinmektedir. Bu kişiler; babası Ali Rıza Bey, annesi Zübeyde Hanım ve kız kardeşi Makbule Hanım’dır.

Fakat, Mustafa Kemal’in aşağıda yazılmış olan mektubundan da anlaşıldığı üzere özel mektuplarında başka akrabalarının da bulunduğu, hatta Büyük Taarruz öncesindeki en yoğun günlerinde bile bu akrabalarının geçim meseleleriyle uğraştığı görülmektedir. Dolayısıyla ortada akrabalarıyla ilgili bir muamma vardır.

Bu muamma 80 küsur seneden bu yana çözülmeden durmaktadır ve üniversitelerimizin ‘Atatürk İlke ve İnkılâpları’ kürsülerindeki hocaların himmetlerini beklemektedir.

Haberkalem isimli bir internet sitesinde bu konu ile ilgili bir çalışma yayınlandı. Bülent Ecevit ile yapılan tarih sohbeti esnasında, son günlerdeki ‘Vahideddin hain miydi, değil miydi?’ tartışmalarına temas edilirken konu gündeme gelmiş ve Mustafa Kemal Paşa’nın Samsun yolundan o sırada İstanbul’da bulunan bir dostuna, sonraki senelerin önde gelen zeytinyağı fabrikatörü Sezai Ömer Madra’ya gönderdiği mektubuna kısa şekilde yer verilmiştir.

Mektubun üzerindeki ‘17 Mayıs’ tarihinden Bandırma Vapuru’nda yazıldığı anlaşılmaktadır. Mektubun zarfından postaya verilmediği ve Samsun’a çıkıştan sonra elden gönderildiği görülmüştür.

 Bu yayından sonra çok sayıda e-mail alınmış. Okuyucular, Mustafa Kemal Paşa’nın başka neler yazmış olduğunu sormakta ve belgenin tam metnini yayınlamasını istemişlerdir.

 Mustafa Kemal Paşa’nın Sezai Ömer Bey’e üç sene arayla yazdığı iki mektup vardır ve her iki mektup da maddi konularla ilgilidir. Ayrıca metinler birbirlerini tamamlamaktadır.

İlk mektup’ta Mustafa Kemal’in Sezai Ömer Bey’e 17 Mayıs 1335 yani 17 Mayıs 1919 günü Samsun yolundan yazdığı mektubun tam metni şu şekildedir.

“Azizim Sezai Bey,

Memuren Anadolu’ya hareket ediyorum. Nez-i álinizde mahfuz (sizde bulunan) emanete ait senedi valideme terkettim (bıraktım). Avdetinizde (dönüşünüzde) emanetle senedin mübadelesi (değişimi) için Vasıf Bey biraderimize rica ettim.

Gözlerinizden öperim.

Dokuzuncu Kolordu Kıtaatı (kıt’aları) Müfettişi

Mirliva (Tuğgeneral) Mustafa Kemal”

 19 Haziran 1922’de yazdığı diğer mektupta da akrabalarından bahsedilmektedir. Fakat bu mektup henüz sitede yayınlanmamıştır.

Bu tür hayli meraklı ve herkesin bilmesi gereken belgeler var lakin bazılarının Can Dündar’ın yaptığı “Mustafa” filmine bile tahammülleri yok. Bu nedenle de bu muamma daha bir süre devam edecek. Tabii bir de “vasiyet” meselesi var. Çok ilginç ifadelerin yer aldığı söylenen bu vasiyetteki yazılanların neler olduğunu anlamak için bir müddet daha beklememiz gerekecek. Zira bütün bu bilgiler Murat Bardakçı gibi “ser verip sır vermez” kişilerin elinde. Bu kişiler ise nedeni bilinmez bir türlü açıklama yapmazlar. Hamasi nutuklar atmayı ise çok severler. Bakalım kamuoyunun baskısına ne kadar dayanabilecekler?

Vehbi HORASANLI

 

 

Son Düzenlenme Perşembe, 15 Temmuz 2010 15:17
Vehbi Horasanlı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...